HDP CEPHESİNDEKİ ÇIKIŞLAR!?.

Brüksel.. NATO zirvesi..

Erdoğan-Biden görüşmesi..

Türkiye-ABD ilişkileri..

Ve Avrupa Ülkeleri..

Bir de, Yunanistan'la olan "aksiyonel" ilişkiler…

Suriye ve Libya..

Terörle Mücadele..

Göçmen…

Pür dikkat tüm bunlara, "odaklanmışken" iç siyasette farklı bir çıkış, ilginç gelişmeler de yaşanmıyor değil…

Dikkat çekici..

Ki bu hareketlilik, HDP ekseninde olunca der demez, "gözleri" bu alana çeviriyor..

Şöyle ki, bir tarafta "HDP hakkında" açılan bir "kapatma" davası var..

Buna dair; "iç siyaset" gelgitleri yaşıyor..

Vaziyet, ekseriyetiyle "demokrasiye" yakışmıyor, noktasında değerlendirilirken, HDP'nin "politikasına da" tepki yüksek!…

Neyse, çevresel hareketliliğe dönelim; gelişmeler nedir..

Malum, uzun bir süredir, Millet İttifakı cephesinde olduğu gibi, HDP'nin tabanında da "ittifak" ilişkisine dair; "tartışmaların" dozajı yüksek..

***

Dozajın çıkış noktaları, söylemlerin "içeriği", iki sonucu ikmale getiriyor..

Birincisi, bu açıklamalar HDP'nin "Millet İttifakıyla" olan ilişkisinde, "resmi bir kimlik" kazanmaya yönelik mi?..

İkincisi, konuşulan "üçüncü bir blok oluşturulmasına" yönelik HDP yeni bir siyasi, kulvarı mı inşa edecek?..

Vaziyeti deşifresini zaman yapacak?..

Peki, kim ne diyor?..

Önce, cezaevinde tutulan ve önceki gün Kobani davalarıyla ilgili hakim karşısına çıkan, Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarına bakalım?.. Demirtaş diyor ki;

“Şu iyice anlaşılmalıdır; biz bunca bedeli, mevcut iktidar zihniyetinin yerine bir benzeri gelsin diye ödemiyoruz. Kimse bizi iki kötü arasında tercihe zorlamaya kalkmasın

***

Sırrı Süreyya Önder'in de çıkışı var?…

"Kör bıçaktan" söz ediyor..

Dediği şu Önder'in…

"Mevcut iktidar gidecek de gelecek olan kör bıçağı bekliyor gibiyken, neyle umutlanacağız.."

***

Mithat Sancar ne diyor?…

“Kimse HDP’yi siyasi olarak yok saymak gibi bir gaflete kapılmasın...”

***

Hasılı kelam!..

HDP'deki bu çıkışları basite alınıp, anlık öfkenin ve tepkinin öne çıkması olarak görmemek lazım..

Tablo şunu söyletiyor..

HDP hem kendi içinde, hem dışarıdan destek verdiği ittifakla ilgili ilişkisini ve yeni sürecin kimliğine odaklı; "yeniden kartlar" dağıtmanın, pazarlığında!..

Önceki pazarlıksızdı, şimdi masada pazarlık istiyor sonuç itibariyle HDP artık boşa kürek yok diyor!!…

***

Ne diyor, HDP'nin eski Milletvekillerinden Altan Tan…

Önder ve Demirtaş'ın beyanlarına ilişkin değerlendirmesinde..

Diyor ki;

“Neden bir tarafa Recep Tayyip Erdoğan’a keskin bir düşmanlık, öbür tarafa bedava bir dostluk kuruyorsunuz?

Kürtler, cumhurbaşkanlığı seçiminde altından değerli bir fırsat yakalayacak.

Bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerekir”

***

ADAYLIK MÜCADELESİ

Cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecinde "millet ittifakı" cephesinde, kıran kırana "kapalı devre" bir mücadele görüntüsü hakim…

Gidişat neyi gösterir belli değil..

Ama üç koşul söz konusu..

O da şu…

***

BİRİNCİSİ.. CHP ve İYİ Parti arasında Kılıçdaroğlu mu, Akşener mi mücadelesi yaşanacak.

***

İKİNCİSİ… Bay Kemal ile Bayan Akşener olmaz ise Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ın isimleri, sahaya sürülecek…

***

ÜÇÜNCÜSÜ… Bir dönem daha; "Belediyeleri" yönetsinler noktasında iki ismin dışına yönelebilirler.. Ki Bay Kemal görünürde bunu istiyor; o zaman sürpriz bir isme hazırlıklı olunmalı…

***

Ancak üç şıka bir de, HDP'nin "ortaya koyduğu" pazarlığın neticesini eklersek!… Seyir, "sürprizlere" gebe diyelim!…

***

TEK HEDEFLERİ; ERDOĞAN!…

Farkında mısınız!…

Gerek içte,

Gerekse de dışarıda, muhaliflerin tek hedefi var!..

Erdoğan…

CHP "Erdoğan gitsin ne olursa olsun" diyor…

İyi Parti..

DEVA..

Gelecek Parti..