Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

İKİ İHALE, İKİ DELİ SORU?..

İLAÇ ALIMI.. Malum, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi "İlaç Alımı" için, ihale duyurusunda bulunmuştu.. Sağlık Daire Başkanlığı'nın ihalesi, 9 Nisan'da yapılacaktı… İhaleye, ihale gününe iki gün kala, erteleme kararı alındı.. Şimdi; 19 Nisan'da yapılacak ihale!…

***

Basına yansıyan erteleme gerekçesine göre!.. "Birim cetveli hazırlanırken, bir harf yanlış yazılmış. Onun farkına varılınca, düzeltme yapılmış. Teknik şartnamenin içindeki hiçbir şey değiştirilmemiş?"…

***

Erteleme ve gerekçenin "tek bir harf" üzerinde olması, doğrusu kafamda şöyle bir deli soru oluşturdu?.. Sorunun hikmeti mucibesi de, "O harf" birinin nam-ı hesabına, son iki gün kala "fark edilir olmasından mıydı?.. Öyle ya; 11 Milyonluk ihale, iştahlısı çok olur!...

***

Pek tabi ki, hassasiyete haiz bir iş.. Malum; "ilaç bu, ilaçlama bu?"… Taklide, hataya, gelinmez!… Sahi ya, "bir önceki kayyım döneminde, alımı yapılan sahte dezenfektanların akıbeti ne oldu?.." O dönem, iş Yargıya intikal ettirileceği söylenmişti?.. İntikale giderken, başına bir şey mi geldi, "geri döndürün" komutu mesela!…

***

ARAÇ KİRALAMA… Adres ve Daire Başkanlığı aynı.. Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı.. Bu ihale de, 9 Nisan'da yapılacaktı… İhale şartnamesinde, "araç modeli" konulmuş… 2019 ve üstü!… Yani, 2019 modelin altındaki "araçlar" kabul değil?..

***

Basına yansıyan gerekçeye göre; "Fabrikalara sorulmuş, 2020 yılında araç üretimi yok. Son 5 yıllık araçların piyasa araştırması yapılmış. 3 yaşındaki araçların çoğu yüz bin kilometrenin üzerinde. Bu da ilaçlamada bazı aksamalara neden olabilir?

***

Vay da vay, kafamdaki deli sorunun muhtevası çok büyük!!.. Ne bela sorular oluşuyor, bu eksende bir bilseniz!!… İlaç işi "bir harfle" erteleniyor.. Araç ve cihaz alımı da, 2019 "modelle" sınırlanıyor..? Ki, 2020'de "araç üretimi" olmamış.. Yani, 2020 model yok piyasada!.. Eee, 2021'in ilk aylarında, zaten piyasada araç temini söz konusu mu?.. Zooor!..

***

24 Aylık işin maliyeti de, 12 milyon lira olunca der demez iştahlısı pek çok olur… Sakın, 2019 Model'e odaklanma, "adres değişikliği" gibi bir riski, bertaraf etmek olmasın mı?.. Öyle ya, 3 yaşındaki araçların kilometreleri ölçülmüş, hepsi 100 binin üzerinde?.. Neyse; genç ve dinamik olsun da, beriye gitmesin!!!…

***

Şu "milyonluk" ihaleler ne melem bir iş ya!.. Şartnamesini hazırlamak bir dert, modelleri tutturmak bir dert, yazımı doğru kaleme almak bir dert, tarih ve saati belirlemek bir dert, zarflara vakıf olmak bir dert.. Hele bir de, "komuta merkezinden" gelen, "talimatname var ise" of da of, gel de çık bu işlerin içerisinden!…

***

BİLDİRİYE, KUMPAS HA!…

Vay be!.. Şimdi de böyle mi oldu?.. Öyle ya; "pabuç pahalıya" çıkınca, "döndür de döndür?"… Ne oldu; "emekli amirler görüşlerini açıklayamaz mı?.." Ne oldu; "fikir ve düşünce özgürlüğü yok mu?".. Ne oldu; "bir bildiriden" muhtıra mı, darbe çağrısı mı çıkar?.. Bu minvalde, nice naralar atıldı?..

***

 

Şimdi, "o bildiriye o amirallere kumpas kurulmuş?"… Neymiş; "bildiri gece yayınlanmayacakmış".. Neymiş; "Yüce Türk Milleti" diye ibare olmayacakmış?.. Neymiş; "birileri" bildiriye müdahale etmiş, amirallere okutulmadan, imza atılmış?.. Ha bir de, iki metin varmış?..

***

Yani.. Yahnisi şu.. "Ne halt ettiklerini anladılar.. Ve halt edilen işin arkasında durmanın da, "darbe sevici" olduğu görülünce!.. Sarılacak ip; "Kumpas var kumpas?"… Eee; hafta sonu yazımda ne demiştim, "siyasetin uygulayıcısı politikacılara" ister doğru ister yalan olsun söylenen cümle; "bırak ya yalancının teki?".. Bunlar da, aynen öyle.. Bırak ya, alayı yalancı?…

***

Ama şunu da ifade edeyim!… "Ne bu kızıl kıyamet koparma, bir bildiri, amiraller fikirlerini söylemişten" bu işin içerisinde "kumpas var, kumpas kurulmuşa" gelinmişse; "demokrasi ve demokratik" tavır açısından bir aşama!…

***

SORULAR SİLSİLESİ..

Soru.. Şu bildiriyi "kim ne amaçla" hazırlama gereği duydu..

Yanıt.. O belli…

***

Soru.. Bildiriyi kaleme alırken, hangi metinden ilham alınmış?..

Yanıt.. O belli…

***

Soru… Metine kimler sonradan, ne amaçla neyi eklediler?..

Yanıt.. O meçhul..

***

Soru… Kimler, kimlere "emir komuta" zinciriyle, ulaşıp imza talep etmiş?..

Yanıt.. O Meçhul..

***

Soru… Bildiriyi "red" edip, buna imza atmam diyenlerin gerekçesi?..

Yanıt.. O belli…

***

Soru… Metne onay verip, iştahlı iştahlı "altına imza atarım" diyenler kim ve gerekçeleri?..

Yanıt.. O belli, zaten açık!…

***

Soru... Bildiriye "vakıf olmadan, okumadan", hatıra ve katıra binaen, imza koyanlar var mı?..

Yanıt.. Tahkikat aşamasında..

***

Soru… "Yüce Türk Milleti" adına cümlesi, kimin mahirliğiyle, bildiriye eklendi?.. "Kumpas" deniliyor ya?..

Yanıt… Tahkikat aşamasında..

***

Soru.. Bildiri, 6 Nisan'da yayımlanacağı düşünülmüş, ancak 4 Nisan'a çekilmiş?. Bunun hikmeti mucibesi nedir?.

Yanıt.. Kısmi yönde tahkikatı sürüyor..

***

Soru… 104 İmzalı bildirinin, "gece yarısı" yayınlanmasındaki amaç ve gerekçeler nedir?..

Yanıt.. O belli…

***

Soru… Harp Okullarına öğrenci alımında "irticai eğilim" ifadesinin yönetmenlikten çıkarılması bildiriyi ikmale getirdi?..

Yanıt.. O belli…

***

Soru… Montrö sözleşmesi ile Kanal İstanbul'un "inşasına" karşı çıkılması mı, "bildirinin" ruhunu oluşturdu?..

Yanıt.. Ne alaka?

***

Soru.. Ayasofya-ı Kebir Cami Başimamı Boynukalın'ın "minber özgürlüğüne" dair, asli misyonunu yerine getirmek mi, dokundu?..

Yanıt.. O belli, belli..

***

Soru… Okyanus ötesinden, bir aklın komutuyla "dizayn" edilen bir bildiri varmış; o yayınlanan mı, yayınlanmayan mı?..

Yanıt… Tahkikat aşamasında…

***

Soru… WhatsApp'ı sızılarak, "bildiriye" komplo kurulduğu rivayeti ediliyor.. Türkiye'ye "temsilcilik" açmayan, Cumhurbaşkanı'na "posta" koyan WhatsApp'a, sakın ola "Üst akıl" işbirliği olmasın?..

Yanıt… Kapsamlı tahkikata tabi!..

***

Velhasıl!… Nice soruları ikmale getiren bildiri, muhtevası ve imzacıları derinden derine "irdelenip, araştırılıp" sorulara yanıt bulunmalı?.. Ki, "darbelerin de, muhtıraların da" bu minvaldeki niyet sahiplerinin de, pusuda bekleyip, fırsat kollayanların da "komuta merkezi" gün ışığına çıkıp, deşifre edilsin!…

***

Eğer ki, 60'ların, 70'lerin, 80'lerin, 28 Şubatın, 2007'nin, Gezi Parkı hadiselerindeki gibi; "zafiyetler ve keyfiyete" işlemleri ikmale gelirse, "kıyısından, kenarından" denilirse, biz daha çok "darbe sevicilerin cesaret sergileme" planlarıyla, yüz yüze geliriz!…

 ***

YARARLANDIM…

Cuma günkü yazımda İyi Partili Aytun Çıray hocaya soru sormuştum…

Sorum, "tekaütlü" amirallerin bildirisiyle alakalıydı?..

Malum, kendileri bildiriye ilişkin "iştahlı" bir yaklaşım göstermişti, sahiplenme adına..

Demişti ki, "Şahane bir bildiri.. Altına imzamı atıyorum?"..

Çıray'ın bu çıkışından kısa süre sonra…

Partisinin Genel Başkanı Meral Akşener bildiriye tepki koymuştu..

Ve; "Bu bildiri bir zevzekliktir" demişti..

İşte bu ikilem noktasında sayın Çıray'a sormuştum..

Siz bildiriye;

"Şahane" demeye devam edecek misiniz, yoksa pardon deyip "bu bir zevzekliktir" diyecek misiniz!…

İşte bu soruya e-posta yoluyla yanıt vermiş…

Aynen aktarıyorum..

Ömer bey..

Makalenizi dikkatle okudum..

Yararlandım.

Saygılar..

Dr. Aytun Çıray…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Yürekte salası okunanın dilde duası olmaz.

 


Bu Makale 1276 kere okunmuştur.