"NAMUS" KAVRAMI KALDI MI Kİ?..

Ne yazık ki!..

Yaşanan hal; "çığlık" atıyor..

"Namus Kavramı" artık; "sözde" diye, başlayan bir cümlede kullanılır hale gelindi?..

Yani "namus" diye bir kavramı kabul etmiyor, şu İstanbul Sözleşmesi!….

İşte size o sözcüğün, tapusu!…

Ki sözleşmenin giriş bölümünde, ilk sözcük olarak bas bas bağırıp, yazılmış!?..

"Sözde namus adına" diye, başlıyor!…

***

Şimdi hal bu iken!…

AK Parti Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'a bakalım; o ne diyor?..

Malum, önceki gün Dilipak hakkında "toplu suç duyurusunda" bulunuldu..

81 İl'deki Kadın Kollarıyla birlikte, kameraların karşısına geçildi!..

Dilipak'ın "yazısının içeriği, getirdiği tanıma" girmiyorum!..

O ayrı bir tartışma mevzusu..

Katılacak yönü var, katılmayacak yönü var!..

***

Ancak sayın Çam'ın, Dilipak'a "tepki ve savunmasında" kullandığı bir cümle var.. 

İşte o benim, bir hayli dikkatimi çekti, üzerinde zihin eforuna girmeme neden oldu!?.

Ne söylüyor, neyi savunuyor?..

Dilipak'a atfen diyor ki…

"Partimizin kadınlarının iffetine ve namusuna yönelik hiçbir hakareti kabul etmemiz mümkün değildir?"…

***

İşte bu söze, ifadeye "el hak" dememek elbette ki elde değil..

Yerden-göğe kadar haklı…

Ki bizim de "savunduğumuz" ilkeler, bunu söylüyor..

Yani aynı saftayız!..

Çünkü, bizim inancımızda, felsefemizde, değerlerimizde "kadın annedir, eştir, kız kardeştir, haladır, teyzedir" yani; erkeklere bir "emanettir?"..

"Namustur…"

***

Ama gel gör ki!..

Yukarıda da ifade ettim; İstanbul Sözleşmesi "iffet" diye bir kavramı içeriğine almadığı gibi… 

"Namus" kavramına da, "Sözde Namus adına" diye, "karşı" çıkıyor…

***

İşte, sözleşmenin 12. maddesi..

“Taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde ‘namus’ gibi kavramların bu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir.”

Şimdi denilebilir ki!…

Bu "tanımlama" şiddet eylemine karşı, "şiddete bir haklılık" kazandırmama adına; belirtilmiş?..

İyi güzel de!..

Farkında değil misiniz ki; namusu da, iffeti de, dini de, inancı da, geleneği de" itibarsızlaştırdığı, "anlamsızlaştırıldığını?.."

***

Gel gelelim; "kadına yönelik şiddet, aile içi şiddetin" gerçek ve hakikatine!..

İşte istatistikler, işte güvenlik birimlerindeki kayıtlar!.?

Ki akademik bir dizi çalışma, hazırlanan raporlar var..

Şiddeti doğuran etkenler; "İşsizlik, yoksulluk, eğitimsizlik, alkol, uyuşturucu, insani ve ahlaki olmayan kötü alışkanlıklar?"…

Peki, İstanbul Sözleşmesinde; bunların bir teki var mı?..

Ya da yazılı mı?…

Değil..

Öyle ise; biraz düşünmek gerekmez mi?…

***

İstanbul Sözleşmesi; "bir medeniyetin" yıkımıdır?…

Küfrün inşasıdır..

Aileyi de, nesilleri de; "sapkınlıkların" batağına sürüklemektir..

"Cinsel eşitlik, toplumsal cinsiyet" gibi kavramlar; ne bizim örfümüze, ne bizim dini değerlerimize, ne de bizim "namus, iffet ve ahlak ile kültürümüze" uygun olmadığı gibi; libas hiç olamaz!…

Dahası CHP ne diyor..

İstanbul Sözleşmesi "bizim kırmızı çizgimiz!"…

 ***

ORUÇ REİS GEMİSİ!…

Rastgele bir gemi değil?…

Bir iyi yolcu, ya da "yat gemisi" misali, Akdeniz'e açılmış da değil..

Koy koy gezmiyor!…

Birileri güneşlensin..

Birileri bronzlaşsın diye; orada bulunmuyor!

Oruç Reis Gemisi "bir araştırma" gemisidir.. Akdeniz'de define arıyor, define..

Zenginlik için..

Enerji için..

Petrol için..

Doğalgaz için!..

Oruç Reis Gemisi orada bulunuyor, "bunları" arıyor!..

Ki bize ait, bölgede!..

Ki yedidüvel "birbiriyle" iş tutmuşken, orada bulunurken!!..

Şimdi…

Emperyalistler cirit atarken..

Tabiri caizse; "köpekbalığı" gibi, Akdeniz'in "derin sularında" kol gezinirken!…

Peki bizdeki muhalefet ne yapıyor..

Kısır döngü içerisindedirler, her zamanki gibi!

***

Diyor ki..

"Bizim Akdeniz'de ne işimiz var?"…

Ah ki ah..

ABD'nin olur?

İngiliz'in olur?

Fransız'ın olur..

Almanya'nın olur?

Mısır'ın olur?

Yunanistan'ın olur?

Hatta Kıbrıs Rum Kesimi dahi olabilir?..

Ama; "Türkiye'nin" olmaz diyorlar..

İşte, bizdeki "iktidar" hasımlığıyla körleşenlerin zihni!…

***

Neyse!…

Yiğit odur ki; "düşmanın" karşısında, dik durabilmektir..

Boyun eğen değil…

İşte Erdoğan da o yiğitliği gösteriyor..

Yunanistan'a kafa tutuyor..

ABD'ye kafa tutuyor..

Mısır'a bu ne hainlik diyor?..

Sizin Akdeniz'de ne işiniz var ise; benim de o işim var diyor..

Gemisini gönderiyor..

Askerini gönderiyor..

Ve emir veriyor; "biz Ortadoğu'dayız?"..

Çünkü Türkiye bir "cihan" devletidir..

Yoksa, Filistin'de niye varız diyoruz..

Yoksa, Suriye'de niye varız diyoruz?

Yoksa, Lübnan'da niye varız diyoruz?

Yoksa, Afganistan da niye varız diyoruz..

Yoksa, Irak'ta,

Yoksa, Afrika'da,

Yoksa, Ürdün'de, Azerbaycan'da, Bosna Hersek'te!..

Evet "niye varız" diyoruz!…

Heeeyyy bizdeki Muhalefet..

Hala anlamadınız mı?…

***

GÜNÜN NOTU….

Cehalet odur ki, tarihine ve geçmişine "gözünü" kapatabilmek!…