SAPTIRMAYIN, ATEŞİ KÖRÜKLEMEYİN?..

Günlerdir, “Şeyh Said Bulvarı” ismi üzerinden dövülmeyen, sövülmeyen, hakaret edilmeyen kimse kalmadı?..  Siyaset kulvarında olduğu gibi, yazılı ve görsel medyanın köşelerinde ve ekranlarında da aynı zehir, akıntısı söz konusu!.. Ki hala zehirlemeye devam eden var..

***

Herkes bir meşrepten dem vurarak sallıyor… Kim kime nasıl üstünlük sağlarsa; ama havanda su dövülerek.. İşi Şeyh Said’in başlattığı harekatın bir kıyam mı, bir isyan mı?.. Kendisi “bir kahraman mı, bir hain mi..”  Bir Alim mi değil mi?” meselenin ötesine götüren, taşıranlar var?

***

Bu minvaldeki hadise etrafındaki tartışmalar, karşı mahallenin hiçbir şey bilmez, araştırmaz, yaramaz konuşan evlatlarıvar ki, mazallah!.. Ağızlarını açtıklarında lağım misali.. Ahlaki yoksunlukla, hadiseyi adeta evrimden geçirir hale getirdiler.. Burdan nasıl bir çıkarım, nasıl bir kelle, nasıl bir siyasi rant alabilirize geldiler?

***

Bazıları var ki, akla ziyan ithamlarda bulunuyorlar?. Diyorlar ki; Diyarbakır’daki o 12 kilometrelik bulvara nasıl oluyor da, AK Parti’yi de yerme adına, yerli ve milli diye tanıttığı ve tayin ettiği sözde Kayyım Vali tarafından, bu isim verilebiliyor?.. O Vali, O kayyım ne yapmak, nereye varmak istiyor diye de tepiniyorlar..?

***

Bir de, niyet okuyorlar?.. Neymiş efendim.. Kayyım Vali, Şeyh Sait Bulvarı ismiyle, Kürtlerin oylarını Ak Partiye kazandırmak için vermiş?.. Burda oy avcılığı var imiş?.. Ha bir de Ankara’nın bundan haberi var mı? gibisinden soru ve sorgulamaları da, ihmal etmiyorlar…

***

Satır aralarına Bahçeli’nin o malum Kürtleri topyekün ağzından dökülen itici ve yıkıcı söylemlerde hedef almasını da, eklemeyi mahirlik olarak sergiliyorlar…  Ateşi daha bir körüklemek adına.. Kendilerince alevlendirilen infial rüzgarından bir çıkarım nasıl elde edilebilir?.. Dediğimiz dedik misali..

***

Öyle ya alışmışlar; “kimi hedefe koyarsak, kelle alırız? Eee, sistem de onların nam-ı hesabına işlediği için, susmuyorlar?.. Saldırıyorlar.. Kısacası meselede bir kelle alabilir miyiz? noktasına geldiler?..  Eee, en masumu da, devletin bürokratları, atanmışları olduğu için denir ya vur abalıya beklentisi… Ama yok hakikati herkesin bilmesi gerekir..

***

Karşı mahallenin bu bağnaz fikirli, ön yargılı hiçbir şey bilmeyen, araştırmayan, ezberciler veletlerine bir dur demek lazım.? Bir hakikati gör, gerçek budur demek gerekir.. Çok konuşuyorsunuz beyler deyip, “O ismi oraya ne kayyım verdi, ne de bu vali verdi?!..” İlk tartışmada Valilik ve Belediye “Biz isme bakmayız, hizmete bakarız” beyanatını verdi..

***

E be kerameti kendinden menkuller!!!.. Bu ifadeden yola çıksanız bile.. Biraz araştırsanız, arşivlere girerseniz görürsünüz.. Ama yok, çünkü gerçeklere gözünüz de, kulağınız da, ruhunuz ve kalbiniz de, tüm insani ve vicdanı yönde, kapalı!…

***

İşte bir kaç resmi belge.. Hepsi de, isim değişikliğiyle alakalı.. Diyarbakır’ın çevre yolunda yer alan; o 12 kilometrelik bulvara Şeyh Said Bulvarı ismi yeni verilmiş değil.. Bugün verilmiş bir isim olmadığını bu belgelere bakarak, vakıf olabilirsiniz?..

***

Ne hal-i hazırdaki kayyım döneminde, ne de kayyım politikasının, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde vücut bulmaya başladığı günden bu yana, verilmiş bir isim değildir, Şeyh Said ismi?!… Bu ismin verilişi 12 yıl öncesine dayanmaktadır..

***

Ki bu isim, 29 Kasım 2011 tarihinde 60 yerle birlikte, 274 sayılı Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararıyla tasdiklenerek, tescillenerek verilmiştir.. O günün, Belediye Meclis üyelerinin ittifakıyla alınan bir karar.. Tüm siyasi partilere mensup Meclis üyelerinin bir de altında imzası var..? O günün belediye başkanı da Osman Baydemir… O da imzalamış!

***

Kaldı ki, Şeyh Said ismi, 18 Aralık 2014 yılında da, Dağkapı Meydanına verilmiştir.. Onun da mevcut, belgelerinin küpürü burda.. 241 sayılı Meclis onayıyla, Dağkapı Meydanı Şeyh Said Meydanı olarak değiştirilmiş. Kürtçe isim olarak da “Qada Şêx Seîd” ismi verilmiş.. O dönemin Belediye Başkanı da, hal-i hazırda cezaevinde bulunan Gültan Kışanak!..

***

Bir notta verelim…Onun da, mahkeme tutanağı ve ifade, soruşturma iznine ilişkin, küpürleri ilişikte.. Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala da olup-bitene vakıf!.. Niye derseniz?.. Çünkü bu isim değişikliğiyle ilgili Kışanak’ın da aralarında bulunduğu, 50’inin üzerinde Belediye Meclis Üyesi ile diğer bürokratlar hakkında yürütülen tahkikata ilişkin soruşturma iznine o onay vermiş.. Dava da halen Diyarbakır Adliyesinde devam ediyor…

***

Netice itibariyle demem o ki, ismi kim verdi mevzusu saptırılmasın!.. Sapla-samanın karıştırılması; çok yönlü bir mide bulandırıcı hal alır.. Gerçek dışı açıklamalar, beyanlar ve ithamlar utanç verici, toplum nezdinde kafa karışıklığına neden olduğunu bilmek lazım… Hakikat ne ise o!.. Sol gösterip, sağa sallamanın anlamı da yok?!

***

Bilinmeli ki; yalancının mumu bir zamana kadar yanar sonra söner.. Meseleden kendisine ve siyasi düşünce ile akımına rant teminine girenler de; keseri ayağına vurduklarının farkında olmaları lazım.. Çünkü mevzu, mecrasından çıktığında ilk sapan zararlı çıkar..

***

Bir de, Özgür Özel meseleyle alakalı ne diyor?.. Tabi dediğine bir de kim ne diyor?.. Çünkü o biliyor ki, “Şeyh Said” isminin, bugün ittifak arayışı içerisinde olan; HDP/HEDEP/DEM partisi ve üyelerince, verildiği…Yoksa der miydi;

Vaziyet ciddi bir ırkçı ve şoven çatışmanın ateşini körükleyebilecek, noktaya doğru gidiyor.. Tehlike arz edici.. Önem arz edici bir nokta ise; 31 Mart yerel seçimlerine doğru giderken, çakallar, sırtlanlar, kurtlar puslu havayı sever.. Onun için de; aman ha aman, dikkat!?

***

NASIL BİR SAPKINLIK BU?…

Vahim bir sapkınlık ruhu öylesine toplumun bir kesimini sarmış ki, “aman allahım..” Baksanıza ya; “Yaşasın Filistin.? Yaşasın Gazze.? Kahrolsun İsrail” demek bile, Siyasi Tarafgirlik olarak değerlendirilmeye başlandı..

***

Neymiş!.. Siz eğer ki, Gazze’deki Vahşeti, eğer ki Filistin’deki zulmü, görürseniz.. Soykırıma lanet getirip, İsrail’i telin ederseniz.. Ve Yaşasın Filistin” diye, haykırırsanız.. Siz, Siyasal İktidara, Erdoğan’a yalakalık yapmış olursunuz..

***

Vay da vay, arkadaş!.. Eee, muhalefet cephesinde, Saadet ve Gelecek Partisi.. İyi Partililer de; “yaşasın Filistin” diyor.. CHP’li Özgür Özel de.? Her ne kadar “Haması terör örgütü” olarak görüyorsa da, Filistin “bizim davamızdır” diyor.. Şimdi onlar da mı; bu hükümete yalakalık yapmış oluyorlar?!..

***

Nasıl bir akıl, nasıl bir izan, nasıl bir vicdan, nasıl bir insani karakter?. Gel de çöz arkadaş.. Yazıma da adam not düşmüş.. “Gazze’yi yakan, İsrail değil, Hamas’tır..” Ne diyelim; insanlık cibilliyetini kaybetmenin neticesi olsa gerek?!

***

GÜNÜN SÖZÜ..

İnsani ve vicdani yoksunluğu, acılardan siyasi çıkarım sağlayarak var edemezsiniz!?