SİYASETÇİ VE LİDERLİK VASFI…

Hep ifade edilir; “siyaseti siyasetçi” yapmalı!.. Doğru, ama her kişiden de “siyasetçi olunmaz!..” Onun da, kendine has, ilkeleri ve karakteristik özellikleri, şartları-şurtları var.. “Ehil ve liyakat” ölçüsü, onun “saha hakimiyeti ve halk nezdindeki karşılığıyla tartılır..” Var ise vardır, yoksa yoktur..

***

Evet, “Siyasetçi siyaset yapar..” Denir ya, tarihçi de tarih yazar.. Eğer ki, siyasetçi kendini tarih sayfalarına yazmak ve anılmak üzere, konumlandırmak istiyorsa, önceliğinde başarılar elde etmesi gerekir.. Bulunduğu kulvarda, lideri veya temsiliyet aldığı siyasi partide, “kendini mihenk taşı yapmışsa anılır..” Ve sonrası, tarihe geçer..

***

Ama değilse tarihin siyasi çöplüğünde en kısa sürede kendini bulur..  Ne anılır, ne de isimlendirilir?!.. Tıpkı bugün, hiç adını anmadığımız, unuttuğumuz siyasetçiler gibi, bir hal alır.. Onun için siyasetçi “laf olsun, torba dolsun” misali, sloganlarla siyaset yapamaz ve kendini var edemeyeceği gibi, başarılı da olamaz!…

***

Hele ki, tehditle, şantajla, yumruk sıkmayla, kürsüye vurmakla, ne gemi yürütebilir, ne de sandal yüzdürebilir… Ve ne de, ülke yönetebilir.. Bulunduğu kulvarın da en itici şahsiyeti olur.. “Ya tarih yazacağız ya da tarih olacağız” sözü de, siyasetçinin bu vasfından türemiştir.. Halk deyimiyle, “Ya herro ya merro..”

***

Siyasetin ve siyasetçinin saha arenasındaki varlık ruhunda şans yoktur?.. Yazı-tura, oldu bitti ne mümkündür onun için?!.. İstikrar ve azim, en büyük ölçüdür siyasi başarının elde edilmesinde!… Merhumun dediği gibi; “Yok öyle üç kuruşa beş köfte…”

 ***

Siyasetçinin temel ilkesi yola çıktığı kadro ve istişare ettiği beyin camiasıyla hemhal olması gerekir.. Güven tesisi kamil etmelidir.. Kendine has yetkili kurullarının rotasında ilerlerse, ivme kazanır.. “Ben dedim, ben söyledim, benim sözümün üzerinde söz istemem” gibisinden vesayetler, “onu ötekileştirir?”…

***

Ve siyasetin çöplüğüne yuvarlanma noktasındaki yıkımlar başlar.. Onu alt etme, çukura gömdürme, tarihten silme adına kendi mahallesinde “brütüslerin” çoğalmasına, neden olur?.. Ki o zaman da, “kızını dövmeyen dizini döver” sözüyle, yüzleşir…

***

En önemlisi de siyasetçi kimlik kazandığı liderlik vasfında, “ağzından çıkacak” her kelimenin, kuracağı her cümlenin, sözünü ettiği her mevzunun, ölçüsünü ve terazideki okkalığını bilmesi, temel kuraldır.. Hem partisini, hem ülkesini, hem de devletini ve makamıyla, halkını ilgilendirecek bir söz ağzından çıkacaksa; öncelikle “söyleyeceklerini akıl eleğinden geçirmesi lazım…”

***

Ne diyoruz, siyasetin arenasında lider olan şahsiyetin en büyük meziyeti “oyun kuruculuğudur..” Strateji üretir, taktik geliştirir.. Ve uygulanması açısından da siyasi hamleler için de fırsat kollar… Bunu icra etmeden önce de, ön hazırlıklar yapar, ön çalışmalar, metodlar yaratır..

***

Şimdi uzun uzadıya mevzu ettiğim “siyasetçi ve lider vasfına” dair kelamların özüne gelirsek!.. Ne yazık ki, 14 Mayıs seçimlerine, artık tek rakamlı geri sayıma girildiği bir zaman ölçeğinde, mevcut “siyasetçilerimiz de liderlerimiz de” hiç de, sağlıklı ve güven tesis edici, bir rotada ilerlemiyorlar.. Bir yalpalama var..

***

LİDERLERİN PERFORMANSI…

ERDOĞAN… Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de, “geminin tek kaptanı?”.. Ki o gemi de, transatlantik gemi.. Engel tanımıyor, dalga umursamıyor, fırtınayı takmıyor.. O biçim, ayağı gazda, son sürat buldozer misali, yol alıyor.

***

Yorgunluk nedir, bıkkınlık nedir, uzanma nedir bilmiyor.. Hastalığını da, vücut yorgunluğunu da, takmıyor.. 24 saatlik bir dinlenmeyle, yüzlerce günün maratonun dibini alarak, yolda.. Her şeyi omuzlamış, gidiyor.. Performans ölçüsü, en tepe zirvede!…

***

Ve ekibini de bir orkestra şefi gibi, yönlendiriyor.. Kabine üyelerinin saha performansı, isim zikretmiyorum,  bir kaçının dışında, tam pres!.. Erdoğan’dan aldıkları ilhamla, beklentilerin de üzerinde, koşturuyorlar..

***

Eğer ki, 14 Mayıs akşamı sandıktan çıkacak sonuç, Ak Parti ve Erdoğan’ın zaferiyle çıkarsa; tarihçiler gönül huzuruyla, tartışmasız, pak bir şekilde “tarihe geçen adam” diye, yazarlar.. Ve yedi düveli, 11 masa üyesine diz çöktüren diye not düşerler..

***

KILIÇDAROĞLU… Önceki seçimlere oranla bu kez sahada aktif.. Tabi aktifliği yarışta kendisinin olması.. Ama liderlik vasfı noktasında, zayıf.. Bir görev bölünmüşlüğü var.? Hem masanın zevatı, hem de iki belediye başkanıyla, işi yürütme gayretinde…

***

Lakin, ikilem üretici.. Hala güven tesis edici değil.. Kimi zaman, “yenile yenile bu adam işi öğrendi” dedirtiyor.? Kimi zaman da, “yav bu adam bir türlü ders-i ibret almış değil”.. Performans ölçeğinde, tablo dalgalı yansıyor…

***

Şayet, seçimin zafer kazananı çıkarsa.. Kılıçdaroğlu “tarihe, tarih yazan lideri deviren ama yedi düvelle iş tutan, 11 kişilik masanın da, desteğiyle yürüyen, isim olarak, yazılacak..” Sonrası, ülkenin de milletin de meçhulü..

***

İNCE.. Siyasetin çok yönlü, agresif çocuğu gibi.. Önüne gelene, verip veriştiriyor.. Hem iktidara hem de muhalefete.. Ama en büyük, muhalifliği kovulduğu mahalle!.. Tabi imkansızlıklar içerisinde, sesini yükseltiyor..

***

İki arada bir derede olmasının yanısıra, taraflardan da aldığı zılgıt var.. O da, “Kimin adamısın?”.. İktidar bu adam muhalefetin diyor, muhalefette iktidarın adamı diyor?.? Kendisi ise; hiçbirinin adamı değilim diyor.. Yani performans, kendisine has!..

***

OĞAN… Klasik, kendi mecrasında ama sözleri olaylı.. Sahada aktifleşme adına, imkanlar geliştiriyor.? Lakin, sonuca ermiyor.. Zaten çok da, netice odaklı siyasi argüman geliştirmiyor.. Ne diyorlar; seçime gün kala çekilir!?. Bir pazarlık var..

***

Performans, gariban i?i!.. Tek kişi.. Ama eğer ki, üç gün kala çekilirse.. Muhatap olacağı soruların başında; “bu iş için kaç kuruş, hangi istikbal adına” denilip, durulacak..

***

DİYARBAKIR TAHMİNİ?!…

Son iki haftadır, bu minvalde yazmadığım ve konuşmadığım, rakamsal veri kalmadı.. Ama hala, ısrarla okurlardan ve kent ahalisinden, soru alıyorum!.. Size göre; 14 Mayıs’ta Diyarbakır nasıl bir netice verir…

***

Kimine göre; AK Parti 3, Yeşil Sol Parti 8.. Geriye kalan 1 milletvekili ortada.. Ya AK Parti alır, ya da YSP.. Kimine göre; AK Parti 3, Yeşil Sol Parti 9.. Kimine göre, AK Parti 4, Yeşil Sol Parti 7, CHP 1.. Kimine göre, AK Parti 3, Yeşil Sol Parti 7, CHP ve İyi Parti 1’er…. Kimine göre; AK Parti 2, Yeşil Sol Parti 8, CHP ve İyi Parti 1’er.. Kimine göre, AK Parti 1, CHP 1, Yeşil Sol Parti 10.. Kimine göre, Yeşil Sol Parti 11, AK Parti 1.. Kimine göre, Yeşil Sol Parti silme; 12. Kimine göre; AK Parti 5, Yeşil Sol Parti 7..

***

Neyse; her kişi kendisine özgü “libas giydiği gibi, fikri beyanı da kendi libasına göredir?”.. Kent ahalisinin ağzından dökülen tahminler bu minvalde.. Ancak benim tahminimi, hele bi sandıklar açılsın, o zaman görürüzdür..

***

KEMAL BEY NE DİYOR?!…

İlk turda, seçimi kazanırım.. Hem de yüzde 60’la.. Ki bu rakamı kesin ifade ediyor.. Peki, 2018’de de, racon kesmişti.. O gün, yüzde 50 artı 1 değil, yüzde 60 bile hedefim değil, yüzde 70 demişti.. Aldığı sonuç neydi, yarısı..  Ki o oyu da, İnce almıştı.. CHP değil.. Şimdi, yüzde 60 ve kesin rakam veriyor?!.. Ve kendisi aday.. Neyse ki, bu beyanını mahallesindeki gazeteler pek muteber görmedikleri için; iç sayfalara atmışlar.. Ya manşet yapılsaydı; “ kim ne demezdi ki.”…

***

EN SICAK ANKET!

Anket yasağı öncesi son seçim anketi ASAL’dan geldi. ASAL Araştırma ve Danışmanlık Şirketi, 26 ilde 27 Nisan - 2 Mayıs 2023 tarihleri arasında yaptığı anketin sonuçlarını açıkladı. 2 bin 523 kişiyle yaptığı anket çalışmasında vatandaşlara, "Bu pazar milletvekili genel seçimi olsa hangi siyasi partiye oy verirsiniz?" sorusunu yöneltti. Kararsız seçmen dağıtıldıktan sonra çıkan sonuç şöyle;

***


AK Parti: %38.5
CHP: %26.7
HDP: %9.4
İYİ Parti: %8.2
MHP: %8.0
Memleket Partisi: %2.1

TİP: %1.8

Yeniden Refah Partisi: %1.5
Diğer Partiler: %3.8

***

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İLK TUR

ASAL Araştırma, katılımcılara, "Bu Pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa hangi adaya oyunuzu verirsiniz?" sorusunu da yöneltti.  Kararsızlar dağıtıldıktan sonra çıkan sonuç şöyle;

Recep Tayyip Erdoğan: %49.1
Kemal Kılıçdaroğlu: %46.3
Muharrem İnce: %2.7
Sinan Oğan: %1.9

***


SEÇİM İKİNCİ TURA KALIRSA

Araştırmada katılımcılara, “Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalsa ve ikinci turda yalnız Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu olsa, siz oyunuzu hangisine verirdiniz?” sorusu da yöneltildi.  Kararsızlar, oy vermeyeceğim ve cevap yok yanıtları oransal olarak dağıtıldığında;

Recep Tayyip Erdoğan:%50.8
Kemal Kılıçdaroğlu:%49.2

***

GÜNÜN SÖZÜ

Siyasi ihtiraslarınıza seçmeni alet edip, “onu nevrotik depresyona duçar” etmeyin…