Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

ULAŞIM ZAMMI?..

Evet.. Bir ayda iki kez yapıldı.. Birinci zam da, Büyükşehir rızasıyla yapıldı.. Yüzde 30 civarında.. Halk otobüsleri, minibüsler ve belediyenin kendi taşıma araçları, hepsi dahil zamdan nasip buldu!!.. Ki bu zammı eleştirmiştim, özellikle Büyükşehir Belediyesi'nin "zam furyasının" piyasaya hakim olduğu evrede "bu zammı" yapması, sosyal devlet ve sosyal belediyecilik "ilkelerine" arıza-i durum oluşturuyor diye!..

***

Sonra, Ekmek zammı gündeme geldi!.. Fırıncılar, Un fabrikaları ve akaryakıttaki fiyat artışları "zorunluluk" hasıl etti.. Ekmek de zamlandı.. Ancak Belediye'nin vekili, İl'in Valisi "ekmek zammına" itiraz etti?.. İstenilen fiyat yüksek.. İtiraz haklı ve yerinde.? Ki bizde ahali olarak tepki koyduk.. Ancak, itiraz oylama sonucuna etkide neticesiz kaldı.. Zam yüzde 30 civarında yansıdı!.. Zammı o gün eleştirmiştim.. Bilahare fırıncı dostlar arayıp, "Valilik-Belediye" kendi zamlarına "evet" odaların zamlarına neden "hayır" diyor diyerek gönül koydular..

***

Yani "onlara var, bize niye yok" sözüne getirmeye çalıştılar!.. Ki, DİSKİ'nin su faturalarına getirdiği kullanım tarifeli sistemin içerisindeki "gizli zammı da" düşünerek, vaziyete baktığımızda, Fırıncı dostlar haksız değiller yani.. Neyse şimdi, bir kaç gündür, toplu ulaşıma yapılan ikinci zam konuşuluyor kent ahalisi cephesinde!.. Geçtiğimiz hafta kaleme almıştım; "bu zam da neyin nesi, işin tuzu biberi olsa gerek" diye!..

***

Demek ki o gün bizi duymayanlar yeni duymaya başlamış olacak ki; "ikinci zamma" müdahale yapılmış.. Zam, Diyarbakır Şoförler Odası Başkanlığı, Belediye'den herhangi bir "raiş almadan" halk deyimiyle "gizliden gizliye" kendine buyruk bir bir zam yapmış!.. Belediye-Valilik "raiş kararı" olmadan yapılan zammı "durdurma" kararı almış, denetimler başlatmış.. Zamlı tarife uygulayana da cezai işlem yapılıyor!!..

***

Tabi ikmale gelen soru şu!.. Bir hafta önce, Şoförler Odası Başkanlığının "raiş kararı" almadan, kendine "özgü" zam oranı belirleyip, fiyatlara yansıtması!.. Ve düne kadar şehir içi toplu ulaşım araçlarında "uygulanan" yeni fiyat tarifesinin yasal olmayan işlemine karşılık, Oda hakkında bir mevzuat hükmü olmayacak mı?!…Yoksa, vatandaşın cebindeki tırtıklama, oldu-bitti mi olacak?…

***

 

BAHÇELİ HATIRA ORMANI!..

Vaziyet; "üstünlük" yarışına döndü!.. Kent ahalisine, kentin temel değerlerine, kültürüne, medeniyetine, inancına, örf, adet, gelenek ve görenekleri kadar.. Siyasi ve sosyal hayatına da, arıza-i durum teşkil edici; bir üstünlük yarışı!… Seyir "yakışıksız" bir hal alıyor…

***

Daha önce de iki kez uyardım ve yazdım!.. Gerek kırklar dağına yapılan "o ucube" yapılara "verilen" izin. Ve gerekse sonrasındaki "işlemlere" ilişkin zafiyet.. Dahası işin yargıya intikal eden noktasındaki, müdahale ve belge ile dokümanların hakikatleri için.. Ama kime dinletirsin!…

***

Ortaya çıkan 100 milyon liralık fatura!.. Bir kez daha bu kentin ahalisinin "cebinden" çıktı!.. Ki kentin siluetine indirilen o hançer için o gün de ifade etmiştim, "Bu hançer" Diyarbakır ahalisinin, sırtına, yüreğine "vurulmuştur!.?" Neyse, fazla derine girmeye gerek yok!…

***

Bugünkü "üstünlük" yarışına gelirsek!.. Günlerdir konuşuluyor, tartışılıyor, polemikler üretiliyor.. Eylemler, tepkiler, beyanatlar var.. Ki, tüm siyasi partiler de bir fikri beyan yarışıyla, kendi bulundukları kulvarlarda ifşa ederek “üstünlük” taslama gayretindeler.. Her ne ise diyorum!…

***

Kırklar dağı "siyasi ve ideolojik" bir kutuplaşmanın, çekişmenin, hasımlık üretici bir mücadelenin, üstünlük taslama "malzemesi" yapılmasın… İlgili ve yetkili zevat, mevzuatlar neyi içeriyorsa içersin, kentin sulhu her şeyden önce geldiği için; "gerilimi körükleyen" mevzuya müdahil olması lazım!…

***

Kaldı ki, Kırklar Dağı eteğinde Büyükşehir Belediyesi'nin oluşturduğu bir hatıra ormanı var.. Ve adı da, "Diyarbakır Fetih 1382 Hatıra Ormanı!.. Kentin tarihsel dokusuna "en uygun isim ve işlem?".. Bu vaki iken, neden siyasi bir parti liderinin "bu alanda" ismine meyil verilerek, kent sulhu üzerinde "siyasi gerilim ve üstünlük sağlama" havası soldurmak isteniliyor ki?...

***

Dahası, her şehrin kendisine has "kültürel ve kimlik nokta-i nazarında hassasiyetleri" vardır!.. Bunların göz ardı edilmemesi gerekir!.. Alınan karar her nasıl alınmışsa; "gözden geçirilmelidir?"… Kırklar Dağı "özgür" bir kimlikle donatılmalıdır!..

***

Kırklar Dağını imara açıp, bina diktirenlere o gün şöyle seslenmiştim.. "Yanlıştan dönün" yoksa, "Ziyaret Çarpar" sizi.. Bugün de, yürütülen politikalara karşı diyorum ki gelin yanlıştan dönün yoksa, “Suzan Suzi” türküsünde ifade ettiği gibi sizi de "Ziyaret Çarpar!?…"

***

TERİM GİTTİ…

Gitti de!.. Keşke böyle gitmemiş olsaydı.. "Kovulmadan" beter bir halle gitti Fatih Terim.. Böyle olmamalıydı.. Halbuki, Terim Galatasaray'la "özdeşleşen" bir isimdi.. Ki Galatasaraysız bir Terim, ya da Terimsiz bir Galatasaray pek düşünülmezdi!!…

***

Galatasaray camiası şaşkın!.. Yeni Başkan Burak Elmas.. O ki, Terim'i arkasına alarak "seçildi?".. Ama sonrası!…Neyse, Terim için de, Galatasaray için de "en hayırlısı" diyelim bir Fenerbahçeli olarak.. Aslında bu sezon; üç büyükler için hüsranlı bir sezon!..

***

Neyse!.. Burak Elmas artık "önüne bakıp" Galatasaray'ın "dirilişine" odaklanmalı.. Terim de, çoluk, çocuk, torun, ömrün son demini Bodrum'da, "kafa dinlemeyle" geçirsin… Şu gaza gelme halleri ve ruhsal dengesinden de uzaklaşsın artık!.. Şöhretin de bir "bırakma yeri" olmalı!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Korkulması gereken kötülerin baskısı ve şirretliği değil, iyilerin olup-bitene kayıtsız kalışıdır…


Bu Makale 3266 kere okunmuştur.