YARINLARI ÇÖKERTEN, BAĞIMLILIK!..(II)
Dünden devam diyoruz.. İnternet ortamında uyuşturucu kullanımını kolaylaştıracak şekilde tarifler veren, uyuşturucu maddelerin ayrıntılı fotoğraflarını özendirecek şekilde yayan, içerisinde bu yasadışı maddeleri öven yazı, şarkı, şiir, tiyatro ve skeç gibi eserlerin suç unsuru taşıdığını bilmek gerekir..
Ki, Türk Ceza Kanununun 190. Maddesi gereğince de 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır. Ama velakin, diyeceksiniz ki ne bu cezaya meyil eden var, ne de hükmü yerine getiren var, ne de ciddiye alıp uygulayan mekanizmanın ciddiyeti var?..
***
İnternet kullanımı yetişkinleri bile etkisi altında bırakırken, bu etkinin çocuk ve gençlerde çok daha fazla olduğunu görüyoruz..
Telefonlarımızdaki renk kombinasyonlarının ve ışığının çok fazla etkisi altında kaldığımızı düşünürsek, çocuklar teknolojinin getirdiği olumsuz etkilerden koruyacak bilgi birikimine ve deneyime ne kadar sahip ki..
Değiller, biz büyükler bile değiliz…
***
Bu nedenle sanal dünyanın etkisine kapılarak gelişimlerinin en yoğun olduğu dönemde gelişim fırsatlarını, gerek çocuklarımız ve gerekse onların ebeveynleri olarak, bizler kaçırabildiğimiz gibi, kaçırıyoruz da!.
Sigara, alkol ve uyuşturucu maddeyi planlı girişimlerle popülerleştiren endüstriyel yapıların girişimleri, kitle iletişim medyası tarafından desteklendiğini de unutmamak gerekir!..
Yapılan araştırmalar sonucunda, internet bağımlılığının madde bağımlılığıyla birlikte görülme sıklığı yüzde 38’lere tekabül ediyor.. Ki bu rakam korkunç bir veri içeriyor…
***
Tütün firmalarının kitlelere ulaşmalarında en etkili yollardan biri de sinama filmleri..
Televizyon filmleri ve sinema görüntülerindeki sigara kullanımına yönelik verilen örtülü mesajlar özellikle havalı bir davranış olarak gösterilmeleri, gençleri teşvik ve hedef seçiyor..
Uyuşturucu ve sigaranın popüler kültür ürünlerinde kullanımı ve etkileri üzerine yapılan bir araştırmada popüler filmlerin ve hatta çok masum görünen birçok filmde bile sigara ve uyuşturucu kullanımını özendirdiği sonucuna ulaşıldığını söyleyebiliriz!?.
***
Tütün firmalarının dolaylı yöntemlerle sponsorluk yaptıkları filmlerde açık ve gizli reklamlar yayınlamaktadır.
Filmlerde sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı sosyalleşme”veya özgürleşme temalarıyla sunulmaktadır.
Ama buna dair radikal bir yaptırım, müdahale söz konusu olmadığı gibi, kimi zaman farklı iş ve işlemler altında, teşvik edildiğini de görüyoruz!?.
***
Peki, ana etkenler nedir derseniz?!.. Bu konuda bir kaç araştırma yaptım… Sebepler noktasında, şunları aktarabilirim..
BİR…Kişilik sorunları; özellikle aşırı güvensiz, bağımlı, engellenmeye dayanma tahammülü olmayanlar, depresif ve içe dönük kişilerde madde kullanımı daha sık görülmektedir.
***
İKİ.. Çevresel etkenler; Ailesinde madde kullanımı olan bireylerde risk daha çoktur. Mesela birinci derece akrabalarında alkol bağımlılığı olanlarda alkol bağımlılığı riski 7 kat daha fazladır.
***
ÜÇ… Çevrede madde kullanımının yaygın olması da riski artırmaktadır (arkadaş, komşu v.s.). Genellikle özenti şeklinde başlayan madde kullanımı bağımlılığa kadar gitmektedir.
***
DÖRT.. Stres etkenlerinin olması riski artırır. Eğer kişide bir psikiyatrik rahatsızlık varsa, madde kullanım riski artmaktadır. Mesela toplum önünde etkinliklerde bulunmaktan korkma şeklinde giden sosyal fobide alkol bağımlılığı %19, uyuşturucu madde bağımlılığı %13 oranında görülmektedir.
***
Aile içi iletişim ve paylaşım sorunlarının olması kişileri maddeye iten önemli bir etken olduğunu da unutmamak gerekir!..
Madde kullanımının en korkulan sosyal sonucu gençlerde yaygınlığının artması ve giderek olağan karşılanmasıdır..
Madde kullanan bir genci tanımak için, nasıl bir hassasiyet geliştirilmeli?..
Dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır diyebiliriz!
***
• Geceleri çok sık dışarı çıkması ve bar disko gibi eğlence yerlerine çok sık gitmeye başlaması
• Eski arkadaşlarını bir bir ve kısa sürede terk edip yeni ve çok sık beraber olduğu yeni arkadaşlıklar kurması ve kim olduklarından ailesine bahsetmemesi
• Gece saatleri bile olsa gelen bir telefonla apar topar dışarı çıkması veya cevapsız telefonların sayısında belirgin artış olması
• Çok para harcamaya veya istemeye başlaması
• Ona ait olmadığını bildiğiniz eşyalarla gelmesi ve bunları bir daha görememeniz
• Ani kilo kayıpları ve iştah sorunlarının olması
• Uyku düzeninin bozulması
• Göz çevresinde kızarmalar, donuk bakışlar olması
• Elde ve vücutta daha önce görmediğiniz titremelerin olması ve daha bir çok aniden değişen sosyal ve fiziksel şartların olması.
(Devamı yarın)
***
GÜNÜN SÖZÜ
Sevginin boşluğunu sakın ola zehirle doldurmayın..