JENERASYONLARDAN Z KUŞAĞI (2)

(GEÇEN HAFTAKİ YAZININ DEVAMIDIR)

      Z kuşağının lügatında ayıp kelimesi yok. Ayıp bilen bazı bölgeler var gerçi, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, İç Anadolu’nun küçük şehirleri hâlâ ayıpların varlığına direniyor.

Buraya yazmaya utandım ama ….. koyayım küfrü şimdiki gençler için küfür değil sadece bir sözcük.

Yeni nesil meraklı ve zeki gençlerden oluşuyor. Merakları var ama hulkları yok. Uğraşmayı angarya sayıyorlar.

X ve Y kuşağının bağnaz sorgulamadan inanan, kabul eden tiplerine karşılık Z’de de sorgulamadan araştırmadan, linçe girişip ret eden tipleri var.

Başka bir örnekle önceki nesillerde büyüklerin olduğu ortamda ayak üst üste atılmaz, kanepe de 1.80 uzanılmazdı.

Şimdilerde gençler boxer’la odadan çıkıp anne babanın önünden geçip, dolaptan suyunu alıyor selam dahi vermeden yine odasına kapanıyor.

       İslam profesörü biruni 27 yaşındayken 18 yaşında ki ibni sina ile yazılı bir tartışmaya giriyor. Konu nedir biliyor musunuz?

“ışığın sürati ölçüsüz müdür? Yoksa ölçülebilir mi”…

Bu nesilden kaç kişi bilimi, fenni, yazılımı tartışıyor.

Tüm bu uçurum farklılıklar sadece Z kuşağının suçu değil, gençleri yerip, kötülediğim anlaşılmasın. Hayat buldukları kültür dahilindeki normlara ve birbirlerine göre şekilleniyorlar.

Bir suçları varsa oda durup düşünmüyorlar, değerlerimiz araştırıp o doğrultuda eyleme geçmiyorlar. Gördüklerini uygulayıp yaşamlarına devam ediyorlar.

En batıdan tarafımıza hızla empoze edilmeye çalışılan, yozlaştırma hilelerine kapıları açık Z kuşağının.

Son dönemlerde sosyal medyada denk gelmişsinizdir. “ bizi Z kuşağı kurtaracak” repliklerine. Kusura bakmasınlar ama Z kuşağı önce kendini kurtarsın.

Bitcoin toplayıp bahis oynayan, …mk ile ağzını açıp ….ir git ile kapatan,

bekaret kavramının arap efsanesi olduğunu düşünen, saatlerce tiktok videosu çeken kuşak mı bizi kurtaracak.

Abarttığımı düşünüyorsanız, gözlemleyin. Mesela twitter da gençlerin kurduğu sohbet odalarına dinleyici olarak katılın, bakın bakalım neler konuşuyorlar.

(yaşın yanında kurunun yandığının farkındayım, kendini bilen, hedefleri olan Z kuşağı mensupları beni affetsin. Genele göre çıkarımlarda bulunuyoruz.)

Yozlaşacağız! Dejenere olacağız! Hiç kaçarımız yok.

Tabi bu durumu X ve Y kuşakları yozlaşı olarak görecek. (belki de biz hatalıyız. Sıkı sıkıya yapışmışız eski kalıplara)

Gençler için yozlaşma değil yenilik olacak. Objektiflik adına farklı pencerelerden bakmaya çalışıyoruz yine anlamıyoruz günümüz gençliğini.

Kınamıyoruz da hayretler içinde izliyoruz kuşak Z yi.

Yeni nesli, şanslı kuşak olarak nitelendiriyorlar. Bana kalırsa şanslı kuşak Y kuşağı; biraz geçmişten biraz gelecekten çalmış gibiyiz.

Gerçek insanlarla, sanal sosyal değil gerçek sosyal çocukluk geçirdiler. Teknolojik aletlerle çok şükür geç tanıştılar.  Kullanıyorlar ama içinde kaybolmuyorlar.

Bilgiye ulaşmak için kütüphaneler gidiyorlardı, Google’a değil. Arkadaşlarıyla şarj, power bank alışverişi değil kitap alışverişi yapıyorlardı.

Bugünün yenilik ve kolaylıklarından faydalandılar ama eskiyle kıyas yapabilecek kodlar vardı kafalarında nerelerden geldiğimizi unutmuyorlar.

Evet Z kuşağı geliyor ama tufan gibi!

 

 Umutlu olduğum tek bir nokta var, ileride bazı gruplar yeni nesli, Allah’la dinle, herhangi bir ideolojiyle, veyahut “köylerimizi yaktılar, babana cezaevinde işkence ettiler” diyerek manipüle edemeyecek zannımca.

Çünkü (şimdilik) şeyhleri, liderleri yok. Kendi tabirleriyle çok free’ler (serbestler)

       Bugün Z kuşağı Türkiye’nin yaklaşık % 17’sini kapsıyor. Sayıları arttıkça seyredeceğiz bizi nerelere savuracaklarını.