EMİRDAĞ LÂHİKASI
Her an seni bekler ve sayıklardı bu dünya,
Hak kendini gösterdi, bugün bitti o rü’yâ.
Bin üçyüz senedir toprağa dönmüş nice milyar
Mü’min ve muvahhid seni gözlerdi hep ey yâr!
Her hepsi de senden yana söylerdi kelâmı
Her hepsi de her an sana eylerdi selâmı.
Nur çehreni açsan, atarak perdeyi yüzden
Söyler bana ruhum yine
Vallah, ezelden bunu ben eyledim ezber:
Risalei’n-Nurdur vallah o son müceddid-i ekber.
Yüzlerce senede, hem nice yüzlerce işaret,
Eyler bu mukaddes koca dâvaya şehadet.
En başta gelen şâhid-i adl Hazret-i Kur’ân
Göstermiş ayânen otuzüç yerde o bürhan.
Yamudrikan’nin kalbine gömmüş Esedullah,
Çok sır ki, bilenler oluyor hep sana âgâh.
Kunkadiriyyelvekti demiş ol pîr-i muazzam,
Binlerce velî hem yine yapmış buna bin zam.
Mu’cizdir o söz, hakdır o öz, görmedi her göz,
Artık bu muammaları gel sen bize bir çöz.
Altıncı Söz’ün aldı bütün fiil ve sıfatı,
Verdim de arındım ona hem zât ve hayâtı.
Müflis ve fakir bekliyordum şimdi kapında
Tevhide eriştir beni, gel vârını sun da.
‘’Ben!.. Ben!..’’ diye yazdımsa da sensin yine ol ‘’Ben’’,
Hiçden ne çıkar, hem bana benlik yine senden.
Affet beni ey affı büyük lütfu büyük Risalei’n-Nur!
Bir dem bile hem eyleme senden beni yâ Rabbenâ mehcur!
Nûr aşkına, Hak aşkına, dost aşkına ey nûr!
Nûrunla ve sırrınla bugün kıl bizi mesrur.
Ey Nûr-u Ezelden gelen Nûr-u Muhammed (A.S.M.)
Ey sırr-ı îmandan gelen nur-u müebbed!
Binlerce yetîmin duyulan âhını bir kes,
Sarsar o büyük arşı da Vallah bu çıkan ses.
Vallah vemîlsin, yeter artık bu celâlin!
Göster bize ey Nûr-u Muhammed, bir kere cemâlin!
Dergâhını aç, et bize ihsan, yine ey nur-u Risâlet!
Biz dertli kuluz, kıl bize derman, yine ey nûr-u hakikat!
Emmâre olan nefsimizin emrine uyduk,
ver bizlere sen nur ile îkan, yine ey Nûr-u Kur’ân!
Hırs âteşi sönsün de gönül gülşene dönsün,
Saç nurunu, hem feyzini her an, yine ey nur-u îman!
Sen nûr-u Bedi’, Nûr-u Rahîmsin bize lûtfet,
Hep isteğimiz aşk ile îman, yine ey Nûr-u İlâhî!
Dinin çekilip, dev gibi saldırmada vahşet,
Rahmet bizi, garketmeye tûfan, yine ey Nûr-u Sübhânî!
Mahbubuna uyduk, hepimiz ümmeti olduk,
Ağlatma yeter, et bizi handân, yine Ey Nhur-u Rabbânî!
Ol Ravza-i Pâk-i Ahmedi (A.S.M.) göster bize bir dem,
Artık olalım hep ona kurban, yine Ey Nûr-u Samedânî!
Devam edecek