EMİRDAĞ LÂHİKASI II
Yeni Ulus Gazetesi muhalif olduğu için bu mes’eleyi perde ederek yeni iktidarın bâzı büyük memurlarından bu mes’eleye çalışanlara bir nevi irtica süsünü vermek istiyor. Halbuki; bu mes’ele en yüksek terakki ve sulh-u umumînin medarıdır. Bu müessese bu hükûmet-i İslâmiyeye bâzı şeair-i İslâmiyeden Arabî ezan-ı Muhammedî ve din dersleri gibi pek çok kuvvet verecek. Belki bu hükûmetin istikbalinde tarihlerde kemâl-i takdir ve tahsinle yâd edilmesine en parlak bir vesile olacaktır.
Bu mes’elenin ihyasıyla hâsıl olan nur ve feyiz, Demokrat hükûmetin en büyük ve cihandeğer bir hizmeti olarak ebede kadar misli görülmemiş bir paraklıkla lemean edecektir. Ve beynelmilel bir itibarı te’min edecektir.
Üstadımızın hastalığı münasebetiyle
hizmetinde bulunan
Nur talebeleri
* * *
Mahkememizin tehiriyle işlerin Ankara Mahkemesine havale edilmesinde çok hayır var. Şimdi hem Isparta Mahkemesi, hem Van’da Molla Hamid’in ve Diyarbekir’de Mehmet Kaya’nın kitaplarının iadesi ve Afyon; hepsi Ankara’ya bakıyor. Ankara’da olacak hayırlı bir netice ile inşâallah her tarafta birden işlerimiz halledilmiş olacak. Hem böyle bir vakitte Nurlardaki hakik-ı îmanîye, hususan Ankara’da nazarların çevrilmesi lâzımmış. İnşâallah bu mes’elemizin oraya gönderilmesi mühim bir intibaha vesile olacak.
Kardeşiniz
Zübeyir
* * *
Üstadın Ziyaretçilere Dâir Bir Mektubu
Umum dostlarıma, hususan ziyaretçilere dâir bir özrümü beyan etmeye mecbur oldum:
Ekser hayatım inzivada geçtiği gibi, otuz-kırk senedir tarassud ve taarruza mâruz kaldığımdan zaruretsiz sohbet etmekten çekinip tevahhuş ediyorum. Hem eskiden beri maddî ve mânevî hediyeler bana ağır geliyordu. Hem şimdi ziyaretçiler, dostlar çoğalmış; hem mânevî mukabele lâzım gelmiş. Şimdi maddî bir lokma hediye beni hasta ettiği gibi, mânevî bir hediye olan ziyaret etmek, görüşmek, hususan başka yerlerden musafaha için zahmet edip gelmek ziyareti dahi, ehemmiyetli bir hediye-i mâneviyedir. Ona mukabele edemiyorum. Hem de ucuz değil. Mânen pahalıdır. Ben kendimi o hürmete lâyık görmüyorum. Mânen mukabele de edemiyorum. Onun için şimdilik aynen maddî hediye gibi bir ihsan olarak bana mânevî hediye gibi olan sohbetten zaruret olmadan men’edildim. Bâzı beni hasta eder. Maddî hediyenin tam mukabilini vermediğim vakit beni hasta ettiği gibi... Onun için hatırınız kırılmasın, gücenmeyiniz.
Risale-i Nur’u okumak, on defa benimle görüşmekten daha kârlıdır. Zaten benimle görüşmek; âhiret, îman, Kur’ân hesabınadır.
Devam edecek