EMİRDAĞ LÂHİKASI II

Beni altı vilayetten davet etmeleri üzerine giderken önümüze gelen ve Risale-i Nur’un ve mesleğimin hakikatını anlayan dost memurlar, Emirdağı’nda istirahat etmemi ve şimdilik Emirdağı’nda kalmamı hükümetin rica ettiğini bildirdiler. Zaten görüşmeye ve konuşmaya tahammül edemediğimden hakkımdaki bu dostane teklif ve vaziyet bir inayet oldu ki: Beni davet eden çok vilayetlerdeki hakiki kardeşlerimin hatırları kırılmasın. Hem bazı vilayetlere gidip diğer vilayetlere gidemediğimden ileri gelen vaziyetimle yüzbinlerle hakiki fedakâr talebelerim gücenmesinler.

Saniyen: Benim bu seyahatlerimde kat’iyen siyasetle alakamın olmadığına bir delil; kırk seneden beri siyaseti terkettiğimden, yalnız ve yalnız Kur’an’ın bu zamana tam muvafık bir tefsiri olan Risale-i Nur küfr-ü mutlakı kırdığı için anarşistliğe ve tahribatçı cereyanlara karşı sed çektiği gibi, Kur’an’ın Risale-i Nur’a verdiği dersinde bir kanun-u esasi olan sırrı ilep “Asayişe ilişmek: Beş cani yüzünden doksan masuma zulüm etmektir” diye olan uhrevi hizmetimiz, vatan, millet ve asayişe de büyük bir faidesi olması ciheti ile, beni teccüs eden veyahut da zahmet veren polis ve inzibatlara da helal ediyorum. Onları asayişin mücahid muhafızları diye kardeş gibi mesrurane kabul ettim. Hatta, beni Ankara’dan çevirmelerini de kabul ettiğim gibi, hakkımda bir inayet-i İlâhiyeye vesile olmaları cihetiyle Allah’a şükrettim. Ve kemâl-i ferahla Ankara’dan döndüm.

Sâlisen: Her yerde Risale-i Nur’un intişarı ve okunması ve pek fazla müştakları bulunması dolayısıyla benimle görüşmek ve konuşmak ve davet etmek arzu ediyorlardı. Bu vaziyette, yirmi vilayete gitmemin zarureti vardı. Ancak Risale-i Nur’un tab’edildiği yerler olan Ankara, İstanbul ve Konya’ya gittim.

Beni Emirdağ’ına çeviren dostlara şunu derim ki: Hakkımdaki bu muamele bir inayet ve rahmet-i İlahiyeye vesile oldu. Sıkılmıyorum. Yalnız benim yirmi sene kaldığım Isparta vilayetinde iki senelik kira ettiğim bir evim ve orada bazı eşyalarım var. Oranın havası da bir parça hastalığıma yarıyor. Hükümetin müsaadeleriyle bir ay Emirdağ’ında, bir ay da kiraladığım Isparta’daki evimde bulunmak arzu ediyorum.

Bediüzzaman Said Nursî

* * *

Umum Nur talebelerine

Üstad Bediüzzaman’ın vefatından önce vermiş olduğu en son derstir

Aziz Kardeşlerim!

Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfi hareket değildir. Rıza-yı İlâhiye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlahiyeye karışmamaktır. Bizer asayişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde; her bir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz.

Meselâ: Kendimi misâl olarak derim: Ben eskiden beri tahakküme ve terzile karşı boyun eğmemişim. Hayatımda tahakkümü kaldırmadığım birçok hadiselerle sabit olmuş. Meselâ: Rusya’da kumandana ayağa kalkmamak, Divan-ı Harb-i Örfide idam tehdidine karşı mahkemedeki paşaların suallerine beş para ehemmiyet vermediğim gibii, dört kumandanlara karşı bu tavrım tahakkümlere boyun eğmediğimi gösteriyor. Fakat bu otuz senedir müsbet hareket etmek, menfi hareket etmemek ve vazife-i İlâhiyeye karışmamak hakikati için; bana karşı yapılan muamelelere sabırla, rıza ile mukabele ettim.

Devam Edecek