Onlar bizim çocuklarımız

Diyarbakır'da uygulanan program kapsamında koruma altındaki çocuklar için rehber öğretmenlere eğitim verildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ve GAP Bölge Kalkınma İdaresinin desteği, Valilik ve Dicle Üniversitesi (DÜ) iş birliğiyle hayata geçirilen "Diyarbakır Sosyal Destek Projesi Koruma Altında Çocuklara Yönelik Rehber Öğretmen Eğitim Programı" yapıldı.

Programın açılışı dolasıyla DÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen törende konuşan Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, toplumun en önemli, değerli ama en kırılgan kesiminin çocuklar olduğunu belirtti.

"Çocuğu bir kavram, bir süreç olarak ele aldığınız zaman çok derin ve yoğun, çok iç içe geçen bir dizi sorumluluklar görmektesiniz. Doğrudan çocuğun kişiliği, psikolojisi ve tüm çevresel değerlerle bütünleşmesi ve bu süreci yönetmesini bir anlamda izleyen rehber öğretmenlerdir." diyen Güzeloğlu, eğitimin aslında bir bütün olarak çocuğu, çocuğa yaklaşmayı, çocukla ilgili bütün sorun alanlarını değerlendirmeyi amaçladığını bildirdi.

- "Türkiye örnek uygulamaları hayata geçirmiştir"

Geleceğe ilişkin beklentileri açıklarken olmazsa olmazın çocuklar olduğuna işaret eden Güzeloğlu, şöyle konuştu:

"Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Hem kazanılması hem de geleceğe hazırlanması gerekiyor. Mutlu, özgüvenli olmaları, yoksunluklardan arındırılarak geleceği güçlü karşılamaları lazım. Bu noktada devletimizin bütün imkanları bütün kurumsal kapasitesi zaten bu alanda yoğunlaşmış durumda. Türkiye sosyal sorumluluk alanında dünya çapında başarıyla, örnek uygulamaları hayata geçirmiştir. Bugün aç ve açıkta hiçbir insanımız, çocuğumuz şüphesiz söz konusu değildir. Türkiye son 17 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirirken en önemli önceliği eğitim ve sosyal güvenlik politikalarına vermiş, bütçenin en büyük kaynağını bu alanlarda kullanmıştır."

Koruma altında çocukların her birinin bugün çok güzel şartlarda devletin himayesinde olduğunu aktaran Güzeloğlu, "Ortalamanın çok üzerinde hem kendileriyle ilgilenen hem de eğitimden, onları mutlu edecek aktivitelere kadar bir dizi bütün temel ihtiyaçları ideal bir ortamda sunulan sosyal hayatın içindeler. Yurttan çıkılmış ve evlerde yaşam başlamıştır." ifadelerini kullandı.

- "Toplumun belki de en ulaşılması gereken kesimi çocuklar"

GAP Bölge Kaldırma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil de GAP'ın bölgesel kalkınma vizyonuyla hazırlanan dünyanın en büyük ölçekli projesi olduğunu belirterek her kesime ulaşmaya çalışan bir master planının da bulunduğunu söyledi.

Bunun, kalkınmanın toplumun her kesimiyle mümkün olduğunu düşünen ve bunu içinde barındıran bir master plan olduğunu kaydeden Karahocagil, "Toplumun belki de en ulaşılması gereken kesimi çocuklardır. GAP İdaresi olarak hemen hemen bütün kırılgan kesimlere ulaşmaya çalışıyoruz. Çok ciddi kadın, genç ve çocuk çalışmalarımız var. Bu proje de bunlardan biri. Desteklediğimiz için çok mutlu olduk." diye konuştu.

- "Bu çocuklarla ilgilenilmezse devletler bunun sıkıntısı yaşar"

DÜ Rektörü Prof. Dr. Talip Gül ise hayatın her alanında rehberlerin bulunduğunu, yaşam boyunca öğretmenlerin, anne ve babaların rehber olduğunu söyledi.

Hayatın her evresinde rehberlere ihtiyaç olduğunu kaydeden Gül, korunmaya muhtaç çocuklarla ilgilenmenin ve bu çocukların sorumluluğunun devlete ait olduğunu aktardı.

"Bu çocuklarla ilgilenilmezse devletler bunun sıkıntısı yaşar. Bu çocukların hayatların boyunca mutlu olabilmeleri, önce kendilerine sonra devlete ve millete faydalı birer birey olarak yetişmeleri için rehberler gerekir. Bu rehberlerin de donanımlı ve sorumluluklarının bilincinde olmaları gerekir. Rehber olan kişilerin de bu konuda eğitimli olması lazım. Yoksa biz bu çocukları kaybederiz." diyen Gül, bu nedenle projenin çok önemli olduğunu dile getirdi.

Konuşmaların ardından devletin bakım ve koruması altındaki çocuklara eğitim ortamında akademik ve sosyal destek sağlamaları için kentte görevli 630 rehber öğretmene gönüllü akademisyenlerce eğitim verildi.

- Yetiştirme yurdunda büyüdü

Eğitim veren akademisyenlerden eğitime gönüllü katılan ve çocukluk yıllarını devlet korumasında geçiren Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Dr. Öğr. Üyesi Davut Elmacı, 5 yaşından itibaren devlet desteği aldığını, 11 yaşından itibaren de devletin koruması altında yetiştirme yurdunda büyüğünü söyledi.

"Bugün ise Amasya'da öğretim üyesi olarak karşınıza geldim. Diyarbakır'da böyle bir çalışma olduğunu duyunca çok memnun oldum. Umarım diğer illere de örnek olur." ifadelerini kullanan Elmacı, koruma altında çocuklara yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz