AK PARTİNİN ZOR SINAVI

1-SİYASİ POLİTİKALAR

Ak Partinin bu seçimde kaybeden olarak nitelendirilmesinin ana sebeplerinden başında siyasi politikalarındaki hatalar rol oynadı.

a)Milli görüş gömleği çıkarıldı. Bu gömleğin çıkarılmış olduğunu bir kere ifade etmek yeterdi. Ama olmadı. Sabah akşam bu gömleğe hakaret edercesine tavırlar sergilendi. Oysa o gömlek ile Sayın Başbakan gün yüzüne çıkmış, insanlar içerisinde görülür olmuştu.

b)Çıkarılan Milli Görüş gömleği yerine Ebruli bir gömlek giyildi. Tamam , ülke gerçekleri gözönüne alınarak böyle bir gömlek giymekte bir beis yoktu, ama bu ebruli gömlekteki kimi renklerin bu kadar cıyak, cıyak bağırmasının sebebi anlaşılamadı. Sarı , kırmızı, mor renkler diğer renkleri boğdu. Onlara hayat hakkı tanımadı. Hatta onları doğduklarına pişman edercesine tavırlar sergilediler.

c)Batıya ve Anadolunun kimi şehirlerine mesaj vermek için Diyarbakır, Batman, Siirt, Tunceli, Van ve Hakkari gibi illere gidip "Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Millet" söylemleri yüksek perdeden ifade edildi. Birlik ve beraberliği ifade etmenin bin bir türlü yolu var iken, doğrudan yüreklere hançer gibi saplanan bu sözlerle Güneydoğu İnsanının kenetlenmesine sebep olundu.

d)Bakanının "Diyarbakır" kalesini düşüreceğiz sözünden sonra, Sayın Başbakanın Diyarbakır'ı istiyorum sözü itici bulundu. Bunun üzerine Kaledekiler Surları iyice tahkim etttiler. Gelenlere taş atarak yara bere almalarına sebep oldular.

e)Avrupa Birliği ile ilgili süreçte ciddi yavaşlama görüldü.

f)Seçim propoğandaları sırasında çok ağır bir dil kullanıldı. Eşek ölür kalır semeri, adam ölür kalır eseri ve lideri karga olanın burnu ……. Kalkmaz sözleri meydanlarda gülüşmelere sebep oluyordu ama, meydan arkasindakiler ağlıyordu.

g)Geçmiş hükümetlerin yaptığı her şey inkar edildi, yok sayıldı. Bunlar yok sayıldı ama, iki Boğaz Köprüsü, Keban,Karakaya, Kralkızı, Dicle, Atatürk Barajları, Rusyadan alınan doğaz gaz için Karadenizin altına döşenen mavi hat,İrandan alınan doğal gaz için döşenmiş olan boru hattı,Ankara İstanbul Otoyolu , Şanlıurfaya Kadar yapımı bitmiş olan Akdeniz Otoyolu, Tüpraş, Telekom tesisleri, İskenderun, Sivas, İzmir, Zonguldak Demir Çelik Fabrikaları, başta Bursa olmak üzere İstanbul ve İzmitteki otomobil fabrikaları ve yine daha önce yapılmış olan ikili yollar milletin gözünün önünde idi. Bunların yok sayılması hoş karşılanmadı.

2-EKONOMİK POLİTİKALAR

a)Enflasyonun düşürülmesi için çok sert polikikalar izlendi. Bu politikalının gereği olarak piyasada çok sık biçimde para darlığı yaşandı.Alışverişler durdu. Üretilen mallar elde kaldı. Doğal olarak üretim gaz kesti. Üretimin gaz kesmesi istihdamı azalttı. İşşiszilik % 13,5 seviyelerine kadar çıktı. Küresel ekonomik kriz tuz üzerine biber ekti. Yeni istihdam alanları yaratılamadığı gibi, eski istihdam alanları işçi çıkarmak gibi nahoş bir durumun oluşmasına sebep oldu. Piyasaların ciddi manada daraldığı bir sırada (2005 yılında) piyasaya 2 katrliyon para çıkaralım, para darlığını aşalım, iş olsun, aş olsun, üretim körüklensin, alış veriş canlansın sözümüz para etmedi.

b)Yeni zenginler yaratılır iken, eski zenginler küstürüldü.

c)Yaratılan bu yeni zengin kitlenin, halka karşı diğerlerinden farklı bir tutumu söz konusu olmadı. Başları örtülü hanımlar Jaguarlara, Mercedes ,BMV jeep'lere binerken, 40 yıldan beri bu işin çilesini çeken insanların üzerine çamurlu suları sıçratmaktan geri durmadılar.

d)Enerjide yerli kaynaklara yönelmektense, dışarıdan hazır doğal gazı almak çok rantabl görüldü. Temeli atılır iken 4-5 senede bitirileceği sözü verilen Ilısu Barajı olduğu gibi duruyor.

e) Ülkemizin en önemli projesi olan GAP ın bitirilmesi için bir çok vekilin gösterdiği hassasiyet çözüm getirmedi. SİLVAN BARAJININ ,Türkiye'nin enerji ihtiyacına vereceği önemin yanında başta Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu bölgesi için ne kadar ehemmiyetli olduğu anlaşılamadı. Türkiye ekonomisini şahlandıracak,Diyarbakır ve çevresindeki işsizliği tümü ile giderecek bu proje öylece duruyor.

f)Orta sınıf ortadan kalktı.

g)Gelir bölüşümünde müthiş adaletsizlik yaşandı. İşçiler, memurlar kutu la yemuvt bir hale geldi. Geçen hafta yanıma gelen bir İmam "hocam Vallahi açız" dedi.

h)Devletin aldığı tedbirlere paralel olarak özel sektör yanındakilere ancak ölmeyecek kadar bir ücret ödeme yolunu seçti. Bu yaptıklarına "efendim enflasyon düştü" bahanesini eklediler. Kendileri karun kadar zenginleşirken, milleti açlığa mahkum etmekten geri durmadılar. İnsanlar işlerinden olmamak için, özel söktörün köleliğine razı oldular. Bu ülkede unutmayın Üniversite mezunları 400 dolar para alıyor. Bu para ile kira, elekrtik, su, telefon, gaz faturalarını ödüyor, yiyor, içiyor, çocuk okutuyor…

i)Ne kadarı doğru bilmiyorum, insanlar TOKİ'nin il ve ilçelerinden sermayenin çıkmasına ,bu çıkan sermayenin Ankara'da teraküm ettiğine ve Ankarada biriken bu paranın hükümetin kimi finansman açıklarını kapatmakta kullanıldığından söz ediyorlar.

3-SOSYAL POLİTİKALAR.

a)Fakire , fukaraya kömür verilmesi, gıda yardımında bulunulması ve çocuklarını okutamayacak durumda olan muhtaç annelere para yardımı yapılmasının çok dualara, hayırlara vesile olduğunda şüphe bulunmuyor. Aç adam kızgın adamdır. Açlık nerede ise küfür olacaktı diyor Peygamberimiz. Fakat ben bu politikaların giderek amacından saptığına, insanları tembelliğe ittiğine tanık oldum. Mesela son zamanlarda Tuncelinde insanlara buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinası cinsinden yapılan yardımlarda trilyonlarca lira para harcandığını öğrendik. Yardımı alan insanlar bile, bize bu tür yardımları yapacaklarına, iş yeri açsınlar, her aileden bir kişinin çalışmasına imkan hazırlasınlar bizim için daha iyi. Böylece hem sadaka kültüründen kurtulmuş olur ve hem de iş güç sahibi insanlar olarak alnımızın akı ile para kazanmanın keyfini yaşarız dediler.

b)Ak Parti kuruluş aşamasında fakirin fukaranın, garibin gurebanın partisi olarak temayüz etti. Sonra zenginlerin partisi imiş gibi bir imajın oluşmasına sebebiyet verdiler. Bir Milletvekili bana iyisin,hoşsun fakat a……. tekisin demişti. Niye diye sorduğumda, çünkü para kazanmasını bilmiyorsun diye cevaplamıştı. O şimdi çok para sahibi oldu.

4-BEŞERİ İLİŞKİLER.

Bendeniz Milletvekilliği yapmış birisi olarak şu anda isimlerini vermek istemediğim kimi Bakanlara ulaşamadım. Telefonla olsun görüşme taleplerimiz aradan aylar geçmesine rağmen sonuca ulaşmadı. Seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı arkadaşa bir konuda bilgi vermek için aradım. Sekreteri aynen"Vekilim biz şu anda bir seçim sürecindeyiz, siz işinizi bana söyleyin ben başkanıma anlatayım, SİZE BELKİ DÖNMEYEBİLİRİZ dedi" Ben boğazıma kadar doldum, ağzımı açıp gözümü yumacaktım. O makamların kimsenin babasının mülkü olmadığını söyleyecektim. Ama onun bir suçu yok, başkanı böyle emir vermese o bu lafları hangi cesaretle söyler dedim ve sustum.

22 dönem Ak Parti Milletvekillerinden bir tekine "ya arkadaşlar seçime gidiyoruz, sizin söyleyeceğiniz bir şey var mı, şöyle oturup bir konuşalım, bir bardak çay birlikte içelim" denilmedi.

22 nci dönemde şehir çalışmalarında Ak Partiyi en çok eleştirenler getirilip teşkilatın içine sokuldular.Bunlar belki Ak Partiye oy da vermediler.