BİR AVUKAT OLARAK/TAHLİYE Mİ/UYGUNDUR EFENDİM
Balyoz Eylem Planından ötürü tutuklanan sanıkların nerede ise tamamı tahliye edildi.
İçeride bir Albay ile iki Astsubay kaldı. Sahi bu kişilerin Avukatı ne güne duruyor. Herhalde müvekkilleri için tahliye talebinde bulunmadıklarından şahıslar içeride kalmış oldular. Halbuki onlar da sabit ikametgah sahibi kişiler.
Balyoz eylem planında isimleri geçenlerin sayısı nerede ise 70 i bulmuştu. Bunların bir kısmı tutuklanmış , büyük çoğunluğunun ise statüleri gereği tutuklanmalarının önüne geçilmişti.
Hani hatırlamanızda yarar var. Savcı Mehmet Berk çoğu üst rütbeli subaylarla ilgili yakalama kararı çıkartınca, hemen görevden alınmış ve yakalama kararları da geçersiz sayılmıştı. Daha sonra bu kişilerin soruşturmalarının peyder pey İstanbul Başsavcı vekillerince yapılması kararlaştırıldı.
Eee, tabi bu kadar bariyerden sonra soruşturmaya alınan bu kişilerden bir teki bile tutuklanmadı. Sabit ikametgah sahibi olmaları sebebiyle hepsi tahliye edildi.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği yapmış olan emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık bile tahliye edilldi. O açıdan artık diğerlerinin isimlerini buraya yazmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Bu kişiler hakkında itiraz üzerine tahliye kararı veren Hakim Bey, şahısların sabit ikametgah sahibi olmaları, delillerin toplanmış bulunması, nerede ise tümü toplanan delilleri sanıkların karartma ihtimalinin bulumaması, tanıklara tesir etmelerinin imkansızlığı, sanıklara yapılan isnadın vasıf değiştirerek, TCK’nun 316.maddesine girme ihtimali gibi gerekçeleri göstererek tahliye kararı vermiş.
Vallahi Hakim Bey Avukat gibi davranmış. Biz de tahliye talebinde bulunurken, aynen bunları söylüyoruz ama, hiçbirimiz bu kadar sanığı bu gerekçelerle bugüne kadar hem de bir dilekçe ile tahliye ettirebilmiş değiliz.
Sanıklar hakkındaki isnat biliyorsunuz TCK’nununun 312.maddesinde yazılı suçlama idi. Yani bu kişilere,biri birleri ile işbirliği yaparak Cebir ve Şiddet kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçlaması yapılmıştı. Bu suçlamadan ötürü verilmesi gereken ceza ise AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET AĞIR CEZASI.
Şimdi bu kişiler hakkında tahliye kararı veren Hakim bey, tahliye gerekçesinde suçlamanın vasfı ile ilgili değişiklik olabileceğini söylüyor. Yani bizim dilimizle konuyu anlamak isterseniz, Hakim bey , sanıklar bakımından öyle veya böyle suç sabit ama, bu TCK’nununun 312.maddesine değil de 316.maddesine girer,diyor.
TCK’nunun 316.maddesi ise şöyle: Bu kısmın dördüncü veya beşinci bölümlerinde yer alan suçlardan herhangi birini elverişli vasıtalrla işlemek üzere iki veya daha fazla kişi, maddi olgularla belirlenen bir biçimde anlaşırlarsa,suçların ağırlık derecesine göre üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Şimdi burada iki fikrin çatıştığı görülüyor. Birincisi haklarında soruşturma yürütülen çoğu yüksek rütbeli subaylar, ellerindeki imkanı kullanarak hükümeti devirmeye matuf eylemlere kalkışmışlar/teşebbüs etmişler/ dir. İkincisi hayır bunların eylemi,hükümeti devirmeye cebren teşebbüs değil, bir fikir çerçevesinde bu suçu işleme kararıdır.
Ben bir Hakim olsaydım, birinci fikre yatkınlık hissederdim. Çünkü bu suçlamaya maruz kalan kişiler ülkenin en büyük silahlı gücünün mensubudurlar. Yer zaman ve silah temini suretiyle eylem için , plan,proğram yapmışlardır. Gizledikleri silahlar söz korusu suçu işlemeye yeterli olmasa da, onların esas amacı orda burda bombalar patlatarak toplumu provoke etmek ve silahlı kuvvetlerin olaya müdahale etmesini sağlamaktır.Bu patlamalar sonrası Silahlı kuvvetler yoğun anarşik eylemler sebebiyle idareye el koyar,biz de bundan sonra planlarımızı harekete geçiririz. O halde eylem,TCK nun 312.maddesindeki suçu oluşturur, cezaları da ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasıdır, DERDİM.
Fakat bir Avukat olarak olayı değerlendirdiğimde, ikinci fikir daha çok hoşuma gidiyor. Sanıkların gizledikleri silahlar söz konusu suçu işlemeye yeterli değildir. Orda burda silah patlatma eylemi de olmamıştır. /TABİİ ANAFARTALAR ÇARŞISI CİNAYETİNİ, DANIŞTAY SALDIRISINI, HIRANT DİNK CİNAYETİNİ, RAHİP SANTORANUN KATLİNİ, MALATYA KATLİAMINI SAYMAZ İSEK- gülmeyin Allah aşkına, biraz Avukatlığımın tadını çıkarayım/ O halde sanıklara isnat olunan suça uygulanması gereken madde TCK nun 316.maddesidir. Cezası da üç yıldan başlamaktadır. Tahliye uygundur.
Ama ben Hakim , Hakim bey de Avukat değil.