BÖYLE GİDERSE

Böyle giderse Ordu kendisini de ülkeyi de batırır. Net ve açık söylüyorum.
Bu işe birilerinin dur demesi lazım.
Konu sadece Ordu’nun meselesi değildir. Olayı o cenaha bırakarak gereğini yapsınlar, sorunu çözsünler demek sivil siyasetçilerin en büyük handikapa imza atmaları anlamına gelir.
Artık AB yasaları çerçevesinde mi olur, yoksa başka türlü yasal tedbirin alınması mahiyetinde mi olur, gereken derhal yapılmalıdır.
Orduda içki serbesttir, dans serbesttir, plajlarda sere serpe dolaşmak serbesttir,açık saçıklık serbesttir.
Ama Namaz kılmayı aleniyete dökmek,
İçkili balolara katılmamak,
Açık ta olsa eşini buralara götürmemek,
Eşinin başını örtmesine göz yummak,
Subayların annelerini boyun ve enselerini kapatacak biçimde garnizonlara götürmek,
İçki içmediğini ortaya koyacak tarzda  temayüz etmek yasaktır, Ordudan atılma sebebidir.
Ordu içerisinde ciddi manada kamplaşmalar yaşanmaktadır.
Bu yapı içerisinde kendilerine "ALEVİ" diyen, ama Ordunun en yüksek kademesine kadar yükselmiş, kimi müntesiplerinin yaptıklarına bakıldığında, ne olduğunu dini ve ilmi olarak kimsenin bilmediği bir inancın sahipleri gemi azıya almışlardır.
Özellikle kurmay sınıfı içerisinde yoğun iktidar mücadelesi vardır.
Bu insanlar kanunların kendilerine verdiği görevi belli bir prosedür dahilinde yapmanın ötesinde "kural, kaide ve haklara" sahip olduklarını düşünmekte ve bunu uygulamaya da koymaktadırlar.
Bu ülkenin tarihine kara birer leke olarak kazınan 1960 ihtilali, 12. Mart.1971 muhtırası, 12. Eşylül.1980 darbesi, 28 Şubat 1997 süreci, 27.Mart.2007  E Muhtırası irdelendikçe, bu yapıların ve işleyişinin gelmiş olduğu nokta insanlarımızın bilgisine sunulacak hale geldikçe, hepimizin yüzü kızarıyor.
İşte bu düşüncelerimizi pekiştiren yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkmaya başladı.
28 Şubat sürecinin güçlü komutanlarından Genelkurmay Harekat Daire Başkanı Çetin Doğan ile Kara Kuvvetleri Eğitim ve Okullar daire başkanı Volkan Kaplama, ordu içerisindeki Alevi subayları topluyor ve onlara şu konuşmayı yapıyor.
"Altı ayda bir büyük gürültülerle ordudan adam atarsanız(çoğu namaz kıldığı, eşinin başını kapattığı, gümüş yüzük taktığı gerekçesi ile ordudan atılanlara kastediyor) yarın DARBE YAPMA GEREKÇENİZ kalabilir mi? Ali Yalçın paşa bu işi çok iyi götürdü. Ama iki yıldır üzerine gidiliyor. Nerede yanlış yaptı bilmiyorum.Acaba yeğeni Aleviliğini ortaya koyucu yanlışlıklar yaptı da ondan hareketle mi paşamız yıpratıldı bilmiyorum.Ali paşa geleceğin komutanı olabilirdi . Belki yine de olabilir, ama , bizim için şu anda fazla yaklaşılacak biri değil.Biz de lekeleniriz. Herkes ne pahasına olursa olsun kendisini gizleyecek. Eğer, birlikte bilinen biri varsa , onu vitrin yapın.Ama o da bizimkilerle gezmesin. Her yerde "İRTİCA" var kampanyası başlatılsın. Sadece eşi kapalı olan, namaz kılan değil, yarın irticaya kaçması muhtemel herkesi yazın, şikayet edin.Onların adına dinci dergiler, gazeteler gönderin.Akbaralarının adını öğrenin, onların isimleri ile başlarını belaya sokan mektuplar gönderin. Hatta kart gönderirseniz okuması daha kolay olur.
Tuğgeneral Volkan Kaplama’nın "Komutanım bunları bu sene okullarda kısmen yaptık.Ama artık bu sözlerinizden sonra bunları emir kabul ederiz" demesi üzerine , Çetin DOĞAN sözlerine devam ediyor.
"Bu konularda sınır beklenmez. Dedelik sırası değil. Kafanızı çalıştırın.Din, bizim için, bizim için derken aklına ne gelirse gelsin,herşeyi kastediyorum zararlıdır. Bizden olan birlik komutanları, yoksa laik komutanlar sıkıştırılmalı, çokça eglence düzenlenmeli. DANSÖZ, RUS REVÜSÜ,NE BULURSANIZ GETİRİN,İÇKİYİ ZORLAYIN,DİN VE MİLLİYETÇİLİK DUYGUSUNUN NASIL ZAYIFLATILACAĞI, NASIL YOK EDİLECEĞİ AÇIK. Bunları uygulayın, okullara da öğrencilerle kız arkadaşlıklarını teşvik edin. Osmanlı hayranlığını kırın. Türklerin üstün bir ırk oldukları safsatasını yıkın. Özellikle cinsel  konularda sınırları zorlayın. Bu konu insan zaafının başında gelir. Hanımlarınız aile gezmelerinde , eğlenclerde dekolte giysin. Hanımlarınız diğerlerinin hanımlarını açık giymeye teşvik etsin. Güneydoğuda bizimkiler(aleviler) postu deldirmesin. Buna yönelik tedbirleri alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye o namussuzları sürün.
Tuğgeneral Volkan Kaplama araya girerek "Komutanım, Askeri okullarda böyle kadrolaşma yapsak.Özellikle sınıf subaylarının çoğunu bizden atadık. Biliyorsunuz ki, gerçek laiklik ancak Alevi toplumunda gerçekleşir.Bunu bütün alevilere öğretin.Onları canlı tutmalıyız.Aptal komutanlar, her gün gündeme gelerek, ülkedeki şeriatçı birikimi azaltarak, bir müdahalenin önünü kesiyorlar. Tanıdığım en akıllı Alevi olan Çetin Paşa ve Yalçın Paşa bu işlere engel olmak istiyor, ama başaramıyor" diyor. Toplantı kimi kararların alınması ile neticeleniyor.

TOPLANTIDAN ÇIKAN PRENSİP KARARLARI.
1-Alevilik bu ülkede gurur kaynağı olana kadar, yani memleketi avucumuza alana kadar herkes kendisini gizleyecek. Bu amaç için her şey doğrudur. Fisünoğlu(Kara Kuvvetleri eski komutanı) "ben karımı oynata, zıplata bu noktaya geldim" demişti. Bizim için de ölçü bu olmalıdır.
2-Deşifre olmuş Aleviler söylemlerimizi ortaya koysunlar. SEVGİ DESİNLER, İNSANLIK DESİNLER, AMA ÜLKE İÇİN OYNADIĞIMIZI BELLİ ETMESİNLER.
3-Alevi dışında hiç kimse ateist olsa bile güvenilmeyecek, ilişki tam olarak kurulacak ama, açıklamalar yapılmayacak. Ben Doğu Paşa’ya bile tam güvenmiyorum.
4-PKK ile savaşanlara el altından şu mesajı gönderin. " Sakın ha ölmeyin, bırakın Atatürkçü olsa da sünniler ölsün" Çatışma alanlarına giden arkadaşlarımızın Karargah görevi alması sağlansın.Kısaca PKK ile mücadele bizim işimiz değil.
Konuşma içeriğinde söylenen laflara bakın.
1-Darbeye hazırlık için her şeyi yapın.
2-Bırakın dindar insanlar ordu içerisinde kalsın, bunların hareketlerini darbe sebebi yaparız.
3-İçki için,içirin,
4-Karılarınızı dekolte giydirin, başkalarının karılarını da dekolte giymeye zorlayın,
5-Eglenceler düzenleyin,dansözler, rüs revusu getirin.
6-Din ve Milliyetçilik duygusunu yok edin.
7-Okullarda öğrencilere kız arkadaşlıklarını teşvik edin.
8-Cinsel konularda sınırları zorlayın.
9-Karılarınızı oynatın, zıplatın,
10-Güneydoğdu postu deldirmeyin.
11-Güneydoğuya giderseniz, karargahta görev alın, PKK ile mücadele bizim işimiz değil.
12-Cepheye o namussuzları(Sünnileri) sürün.
Böyle bir konuşmayı kendi jargonu içerisinde ,Sünni , Dindar bir komutan yapsa idi, eminim şimdi onun için neler söylenecek, hangi mahkemeler kurulacaktı.
Türkiye’nin bir an olsun duraksamadan,bu zihniyetteki ordu mensupları ile savaşması ve böyle bir zihniyete mensup insanlar nasıl oluyor da bu yoğunlukta ordu içerisinden çıkıyor? sorusunu sorup , cevabını tez elden bulması lazım.Yoksa,yasa dışı güçlerle mücadelede başarıyı gölgeleyen gelişmelerin asıl sebebi, besleyip büyüttüğümüz, eline silah verdiğimiz kimi kişilerin yukarıdaki davranışları mıdır?
Ülke bütünlüğünü tehlikeye sokan en büyük çan,kulağımızın dibinde çalıyor.
Sapır sapır askerlerimizi yere seren mayınların, tuzakların cins ve modellerinin sivil Savcılar tarafından incelenmesi şart oldu. Bu böyle gitmez, gidemez. Askerin MSB lığına bağlanması ve  öğretimden eğitime kadar her alanda bir reorganizasyon kaçınılmaz hale geldi.