CHP MİSYONU
29 Mart Mahalli İdareler seçimine dolu dizgin gittiğimiz bu günlerde çok enteresan açılımlar oluyor. Özellikle CHP kolu kanadı germiş, yol verin açılayım , başka hangi alanlarda saçılayım havalarında.
Ben bu açılımda batan geminin kaptanının akıl almaz bonkörlüğünü görüyorum.
Kaptan sanki bir başka batan gemiden kurtarılan malları beleş bedava dağıtma çabasında. Gel vatandaş gel, batan geminin malları bunlar, al al, sen de götür, çoluk çocuğun "çarşaf" görsün, "Kur'an Kursu" görsün, görsün de CHP sinde daha ne "oklar" olduğunun bilincine/ayırdına varsın.
CHP sini artık hepimiz gayet iyi biliyoruz, tanıyoruz.
Kuruluş felsefesinde ,80 seneden beri bu felsefeye uygun devam eden parti politikalarının uygulamaya konulmasında hep bir "reddiye" vardır.
O reddiyenin adı,Osmanlı Mirasına karşı durmak.
Bu miras içerisinde Müslüman Ülkelere karşı mesafeli davranmak, batı yaşam tarzını(içerisinde ne varsa, içkisi, kumarı, gece hayatı, evlilik dışı seviyeli birliktelikleri, din ve dindara mesafeli duruşu)hiç itirazsız kabul etmek, cami ve cemaatten uzak durmak gibi daha bir çok örneğini verebileceğimiz hususlar var.
CHP si bu misyonuna uygun politikalar üretti bu güne kadar.
Bazen bizzat iktidar olarak, bazen kendi isteği dışında oluşan iktidarları sahip olduğu bürokrasi ile belli bir düzende tutarak toplumun "evrilmesinde" çok önemli görevler ifa etti.
Bu partinin en önemli umdelerinden birisi olan "laiklik" in özü din ile dünya işlerinin biri birinden ayrılması olduğundan,bu prensibi kendileri için bulunmaz bir değer olarak kabul eden insanlar,giderek "seküler", yani dini hayatın bütününden silip atan bir hayat biçimine yuvarlandılar.
Tabii ki CHP nin bu felsefesinin karşısında olanlar, farklı argümanları geliştirmekten geri durmadılar.
Tutulan bilek güreşinde uzun zamandan beri CHP si başarılı olamıyor.
Sadece ve sadece "seçim dönemlerinde" yedek " karşı güçleri" imdadına çağırıyor, onlardan destek almaya çalışıyor ve bunun için de kimi parti ileri gelenlerinin "kişisel açılımlarına", parti "politikaları haline gelmemek koşulu ile" gerdan kırıyor.
Yanlış hatırlamıyor isem 1999 Milletvekili Genel Seçimlerinde parti proğramının genel bir parçası olarak değil,sadece kişisel bir çıkış olarak Baykal, partisinin genel merkez binasının girişine Şeyh Edebali'nin söylemlerini levha haline getirerek astırmış,Kur'an Kurslarına tanınması gereken özgürlükten ve başlarının örtüsü ile İmam Hatip Okuluna ve Üniversitelere giden öğrencilere çıkarılan sorunları kimsenin görmezden gelemeyeceği yönündeki açıklamalarda bulunmuştu. Onun bu söylemine dışarıdan seçmenlerden değil, bizzat kendi partisinin içerisinde bulunan ileri gelenlerinden büyük eleştiriler gelmişti. Ama Baykal o "enfes" polemiği ile bunları göğüslemesini bilmiş, toplumun kimi kesimlerinde "samimi mi" istifhamını pekala oluşturmayı başarmıştı.
29 Mart Mahalli İdareler seçimlerine dolu dizgin gittiğimiz şu günlerde Baykal Partisinden yine kişisel mahiyette kimi açıklamalar geliyor.
Çarşaflı kadınların Partiye kaydolmalarının ardından şimdi de Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Sefa Sirmen'in her mahalleye bir Kur'an Kursu açılmasını vaad eden açıklaması geldi.
Sefa Beyin bu açıklaması pek doğal olarak Sayın Baykal'a soruldu. Baykal , Sefa Sirmenin açıklamasının/çıkışının yerinde olduğunu,kurallar içerisinde kalmak koşulu ile kendisinin de böyle bir girişimin arkasında durduğunu ifade etti. Hatta kimi eleştirileri önlemek için "ya arkadaşlar ne var bunda, insanlarımızın % 99 unun Müslüman olduğu bir ülkede, dinin en doğru bilgilerini Kur'andan öğrenmek kadar tabii bir şey olamaz, çünkü Kur'an katkısız karışıksız İslamın kendisidir, bu kurslarda benim karşı çıktığım şey Kur'anın ezberletilmesidir. Onun anlamı, manası da öğretilmelidir" anlamına gelen sözler söyledi.
Biz Baykal'ın da, Sefa Beyin de bu görüşlerine kesinlikle katılıyoruz ve destekliyoruz. Ama bu tür söylem ve girişimlerin sadece seçim zamanında bir siyaset malzemesi olarak kullanılmasına karşıyız.
Bu tür düşünceler neden Partinin yetkili kurullarında görüşülerek resmi bir metin olarak topluma deklare edilmiyor? Bu alanlarda çekilen sıkıntıların giderilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı yolunda neden topluma söz verilmiyor?
% 99 u Müslüman olun bu toplumun ekser ferdinin çözülmesini istediği,
a)Kız öğrencilerin Başlarının örtüsü ile Üniversiteye gitmeleri yönündeki engeller niye kaldırılmıyor ve bu sorunun çözümü için CHP sinin çabası nedir?
b)İmam Hatip Okullarının Orta bölümünün kapatılması bu okullara olan rağbetin azalmasını sebep oldu ve nitelikli eğitimin önü kesildi, bu soruna karşı tavrınız nedir?
c)Dünyanın hiçbir yerinde gerçekten olmayan Meslek Liselerinden çıkışlı öğrencilerin yaşadığı kat sayı problemi en az 10 senedir sürüyor, niye çözülmüyor, CHP nin bu alanda görüşü nedir?
d)İlk Öğretim Okulunu bitirmeyen bir çocuk Kur'an Kursuna gidemiyor? Kur'ana karşı oluşturulan bu husumetin sebebi nedir?
Seçim dönemleri geçip, seküler laisizmin kerahat vakti girince ilk yapılan iş, atılan adım, bu yönde Meclise getirilen yasalara karşı durmak, kanunlar geçer ise Anayasa Mahkemesine götürüp İptal ettirmek oluyor.
Zaten bu tür söylemlerin CHP nin politikaları ile ne kadar bağdaştığı yolunda itirazlar gelince , büyük bir pişkinlikle parti ileri gelenleri "herkes CHP sinin nasıl bir düşüncenin sahibi olduğunu gayet iyi biliyor, insanlar rahat olsun" diyerek her zaman durdukları yerin hiçbir zaman değişmeyeceğini üstüne basa basa belirtiyorlar.
Yoksa çarşaflılara parti rozeti takmak, her mahalleye bir Kur'an Kursu açılacağını sözünü vermek başka hangi partiye nasip olan bir ayırımcılıktır?
Bu vaadleri, eylem ve girişimleri şu anda İktidar Partisi yapsaydı, çoktan kapatma davası Anayasa Mahkemesinin önüne gelmişti.
Demek ki, Devletin en önemli kurumunun başında bulunan Cumhuriyet Başsavcıları CHP nin kalbini,kavlinden/sözünden daha iyi tanıyor.
Ha bir de elim değmiş ve Safa Beyin ismi geçmiş iken belirteyim. Kemal Kılıçdaroğlu yolsuzluk, usulsüzlük, yoksulluk diye esip savuruyor, kesip kavuruyor. Varsa yapsın helal olsun. Ama şu Ak Parti neden hatırladığım kadarı ile hakkında en azından 250 civarında "DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASI DOSYASI BULUNAN SAFA BEYİN DOSYALARINA BİR KEZ OLSUN DOKUNMUYOR, PAŞA PAŞA BEYANATLAR VERMESİNE İMKAN VERİYOR" hayret ediyorum.