ÇOK ŞÜKÜR

21.Şubat.2009 tarihi Türk Siyasi hayatı bakımından çok önemli bir gün olarak tarihteki yerinialdı.

Bu günden birkaç gün önce Diyarbakır'da yaşananlar, kuşkusuz bu günü daha da önemli hale getiriyordu.

Abdullah Öcalan'ın Kenyada yakalanarak Türkiyeye getirilişinin 10.yılı münasebeti ile Diyarbakır'da düzenlenen etkinliklerle çok büyük sıkıntılar yaşanmış, hatta bir çocuğumuz sağ gözünü kaybederek kör olmuştu.

DTP binasına atıldığı söylenen göz yaşartıcı bomba sebebiyle Genel Başkan Ahmet Türk , görüntüleri kayda aldıklarını ve Başbakana gönderdiklerini söylüyor, Başbakan bu görüntüleri izlesin, ondan sonra şehre gelsin , olan bitenler konusunda cevap versin diyordu.

Sayın Başbakan bu konuda konuştu ve Ak Parti Genel Merkez binasının hangi sebeple taşa tutulduğunu sordu.

Sayın Başbakanın söylediklerinden önemli satır başları şöyle idi.

Birlik beraberlik içerisinde olacağız,

Karakış, zemheri yerini hizmete bırakacak,

Dağkapıdan, Urfa Kapıdan,Mardin Kapısından şehrin içerisine rüzgarlar,huzur iklimi olarak esecek,

Kayıp yılları telafi edeceğiz,

Hukuk, hürriyet, hizmet siyasetemizin ana ekseni olacak,

Dicle ve Fırat nehirleri bu bölgede aktıkça, ebediyete kadar kardeş olarak yaşayacağız,

Siyasetimiz eser siyasetidir, yaptığımız yollar, getirdiğimiz sular herkesin gönlünü ferahlatıyor,

Hukuksuzlulğun Avukatlığını yapmayacağız,

Geçmiş ile yüzleşeceğiz, yaraları kaşımayacak, yaraları saran olacağız,

Yılların tahribatını düzeltmek zaman alıyor,

Sorunlarımız çözümsüz değildir,statükocu değiliz, reforumcuyuz, milletin hizmetkarıyız,

Türkiye Cumhuriyeti üst kimliğinde herkesi bağrımıza basıyoruz,

Hatır, hakkaniyet, vicdan nedir iyi biliriz,

Ak Parti binasını taşa tutanlar, milletin iradesini taşa tutmuş olmuyor mu?

Birlikte kurduğumuz cumhuriyeti birlikte sahip çıkacağız,

Hiç kimsenin ötekileşmesini istemiyoruz, herkesin hukukunu koruyacağız,

Aidiyet duygusunu engelleyen problemleri hızla çözecegiz,

Etnik, bölgesel ve dini milliyetçilik kırmızı çizgilerimiz aynen devam ediyor.

Bu ülkede sembolik tartışmalar yüzünden ne Şivanlar, ne Civanlar analarına kavuşamadan bu dünyadan göçüp gitti,

Anaların bir oğlu askerde, bir oğlu dağda biribirine karşı silah sıksın istemiyorum,

2013 yılına kadar DAP, KOP ve GAP'I bitireceğiz,

Diyarbakır Organize Saniyi bölgesinde 3500 kişi çalışıyor, küçük sanayi bölgesinde ise 1900 kişiye istihdam imkanı sağlandı.

Sayın Başbakan bunlardan başka 6 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde bölgeye yapılan yatırımlar ve gönderilen paralar ile ilgili olarak geniş açıklamalarda bulundu.

Sayın Başbakanın bu açıklamalarına katılmamak mümkün değil.

Ama onun verdiği son rakamlar, Diyarbakır gerçeğini olduğu gibi ele veriyor.

Organize Sanayi bölgesinde 3500 kişi, Küçük Sanayi bölgesinde 1900 insan istihdam imkanına kavuşmuş.

İşte sorun burada.

Diyarbakır her gün gireni , çıkanı ile birlikte 2 Milyon insanı barındıran bir şehir.

Sadece bu şehrin değil, bölgenin en önemli problemi işsizliğin getirdiği fukaralık.

Eğer bu ilde 6 yıl içerisinde sadece 6 bin kişiye iş imkanı sağlanmış ise, hepimizin gerçekten şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım.

Türkiye'de her yıl ortalama 600.000 kişiye iş imkanı yaratılıyor söylemine göre, Diyarbakır iline düşen rakkamın ilin nüfus yapısı da göz önüne alınarak yıllık ortalama 15 bin olması lazım. Altı yıllık süre ile çarpıldığında ortaya çıkması gereken rakkam 90/100 bindir. Peki 6 yılda yaratıldığı söylenen istihdam ne kadar? 6 bin. İnanın bu 6 bin rakkamında da Sayın Başbakan yanıltılıyor. Ona gerçek rakamları söylemiyorlar. Eğer organize sanayi bölgesinde 3500 kişi çalışıyor ise her birisi 10 kişi alan dolmuşlardan 350 dolmuşun buraya insan taşıması lazım. Böyle bir şey olup olmadığını dolmuşçulardan sorup öğrenmek çok kolay.

Şanlıurfa yolu üzerindeki küçük sanayinin bitirilmesine bendeniz de çok katkı sağlamaya çalışmıştım.Şahabettin bey olayın şahididir. Burada 1900 insanın çalıştığına dair SSK kayıtları var ise, gerçekten çok sevineceğim. Ama işin doğrusu bu değil. Sayın Başbakan bu konuda da gerçekten yanıltılıyor.

Öyle veya böyle bizzat Sayın Başbakanın söylediği rakamlara bakıldığında, Diyarbakır ilinin durumu tek kelime ile fecaattir. Tez elden işsizlik sorununun çözümü için geceleri sabahlara katan toplantıların yapılması ve bu sorunun çözümünün sağlanması gerekiyor.

Zaten Sayın Başbakan da iş adamlarının huzur ortamı bulamadığı için bölgeye gelmediğini, yatırım yamadığını, Diyarbakırlı iş adamanın da bölgeye gelmek istemediğini söyledi.

Bizim bu söylemlere takılıp kalmamamız gerekiyor.

Benim önerim belirli bir oranda Devletin ortak olacağı yeni şirketlerin kurulması ve Devletin yapacağı bu öncülük sayesinde özel teşebbüsün buraya çekilmesi lazım. Yıllardır bunu söylüyorum. Devlet fabrika yapmaktan,iş aleminden elini eteğini çekti, artık bu işleri vatandaşın kendisi yapsın düşüncesi, bakın ABD tarafından bile terkedilmek üzere. Devlet ardı arkasına Milyar dolarları bulan yatırım paketleri açıyor.

GAP ile ilgili olarak Sayın Başbakanın söyledikleri gerçekten büyük sevinç yaratıyor.GAP ın bitirilmesi için 15 milyar dolar paraya ihtiyaç var. Bu Projenin 2012 yılına kadar bitirileceğinden söz etti Başbakan. 2012 Yılına 3 sene kaldı. Ortalama her yıl için 5 Milyar dolar paranın harcanması lazım. Bu da yıllık olarak 8,5 katrliyon para eder. Gerçekten bütçelere her yıl bu para konulacak mı, en azından bu yılın bütçesinde böyle bir para var mı?

Sonuç olarak çok şükür Sayın Başbakanın Diyarbakır gezisi sorunsuz geçti. Bunda Sayın Ahmet Türk'ün "Başbakan Diyarbakır'a geldiğinde ona HOŞGELDİN diyeceğiz" ön açıklamasının büyük tesiri vardı. Onun bu cümlesi , Ankaraya döndüklerinde İnşalllah kendilerine de Sayın Başbakan tarafından söylenir. Dostluk, kardeşlik böyle böyle kurulur.

Bu gezi gelip geçti. Söylenenler not edildi. Kayda geçti.

3 yıl da su gibi akıp geçer.

Ve biz tutulan kayıtları hatırlatmak için buradayız.