DURMAK YOK YOLA DEVAM

Durmak yok yola devam, Ak Partinin sloganı olsa da, bugünün durumunu çok güzel izah ettiği için makalemize manşet oldu. Evet DTP liler durmak yok yola devam demeliler.
DTP nin kapatılması davası Anayasa Mahkemesinde görüşülür iken, siyasetin her cephesinden , Parti kapatmaların hiçbir şeye çare olmadığı açıklamaları gelmişti.
DTP liler ise , kapatma kararı ile ülkede herşeyin eskisinden daha kötü olacağı yolunda açıklamalar yapmışlardı. Bunun geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu söylemişlerdi.
Parti kapatılır ve bazı Milletvekillerinin üyeliklerinin düşürülmesine karar verilir ise, bütün Milletvekillerinin Parlamentodan istifa edecekleri ve sinei millete dönecekleri açıklamasını yapmışlardı.
Ama Partinin kapatılma kararının açıklanmasından sonra, eşbaşkan Ahmet Türk çok aklı başında bir açıklama yaptı ve bu esnada psikolojik olarak büyük rahatlık içerisinde olduğunu gösterdi. Ben şimdiye kadar hakkında kapatma kararı verilen hiçbir siyasi liderin bu kadar rahat olduğunu görmedim. Sanki kapatma kararı ile bir mevzi kazanılmış ve büyük rahatlama yaşanmış hissini vermeye çalışıyordu Ahmet Türk. Onun bu tavrı DTP nin öyle alelusul değil, önemli stratejistler tarafından çizilmiş oyunun, aktörlügünü üstlendiğini gösterdi. Yoksa partisi kapatılan, kendisi 5 yıl süre ile siyasetten menedilen birisi neden bu kadar rahat olsun, neden bu kadar etrafa gülücükler dağıtsın.
Türkiye Ahmet Türk’ün bu rahatlığının altında yatan sebebi çok iyi görmeli ve değerlendirmesini buna göre yapmalıdır. Çünkü ben DTP nin kapatılması kararının Ahmet Türk ve arkadaşları tarafından kaybedilmiş değil, kazanılmış bir mevzi olarak algılandığını hissediyorum.
Bunun en önemli sebebi, demokrasiyi özümsediklerini seçimlere katılarak ortaya koyan bir siyasi partinin kapı önüne konulmasını,Türkiye’nin hemen her alanda bir parçası olduğu batı dünyasının asla kabul etmeyeceğine olan inançlarıdır.
Ahmet Türk ve arkadaşları bundan sonra Batı dünyasına dönerek, "görüyorsunuz işte bu ülkede siyaset yaparak ta bir yere varılmıyor, PKK militanlarının dağa çıkışlarının altında yatan en önemli sebebin bu ülkede makul siyaset yapmada karşılaştığı güçlüklerdir" diyecekleri artık sır değil.Batı dünyasının bunu anlamakta güçlük çekmeyeceği bal gibi ortada.
Hele şu anda hakkında yürütülen 23 davadan hiçbirisinden mahkumiyet kararı almayan Ahmet Türk’ün siyaset dışına itilmesini batı dünyası çok eleştirecektir.
DTP nin siyaset yaparken şiddeti seçtiği, emellerine ulaşmak için yasa dışı yollara saptıkları, parti programı ve ortaya konulan eylemlerle desteklendiği yolundaki iddia ve sonucunda verilen karar elbette eni konu tartışılacaktır. Hangi söylem ve eylemin partinin kapatılmasını gerektirecek nitelikte olduğunu üyeler değerlendirdiler ve kararlarını oy birliği ile verdiler.
Ama göreceksiniz,
Gerekçeli karar açıklandığında ,DTP yöneticilerinin,
"bu ülkenin bir Kürt sorunu vardır, Kürtlerin hakları, kimlikleri konusunda gerekli adımlar atılmalıdır, biz bugüne kadar sorun ile ilgili olarak Parlamentoda hiçbir adım atıldığına şahit olmadık,Abdullah Öcalan bu olayın bir parçasıdır, Onunla görüşülmesinde bu ülke için büyük yarar vardır,eğer bu adımlar zamanında atılmaz ise, meydana gelecek kötü gelişmeler, olaylar, hepimizin zarar görmesine sebep olur" mealinde sözleri söylemelerinin partinin kapatılmasına sebep olduğunun yazılı olduğu anlaşılacaktır.
DTP sinin sornunlar çözülmez ise terör devam eder söylemini Anayasa Mahkemesi, bunlar şiddeti bir yol olarak seçtiler biçiminde değerlendirmiştir. Çünkü bildiğim kadarı ile haklarında siyaset yasağı getirilen 35 kişiden hiçbirisinin terör eylemine bulaştığına, eylem sahiplerine yardım ve yataklık yaptıklarına dair bir bilgi ve ne de bir iddia bulunmaktadır.
Sen sorun çözülmez ise terör devam eder diyorsan, dolaylı biçimde, arkadan dolanarak terörü amacına ulaşmak için bir metod olarak kabul ediyorsun demek, bugünün gerçekleri ile bağdaşmamaktadır.
YANİ SORUNLAR BİTMEZ İSE TERÖR SUSAR DEME İMKAN VE İSTİDADINDA OLMADIĞIMIZA GÖRE,AHMET TÜRK VE ARKADAŞLARININ SORUNLARIN ÇÖZÜLMEMESİ TERÖRÜ AZDIRIYOR SÖYLEMİ ACABA GERÇEKTEN SUÇ OLUŞTURUR MU? VE BU SÖYLEM BİR PARTİNİN  KAPATILMASINA SEBEP OLUR MU?
Anayasa Mahkemesinin bu ülkede üzerinde herhangi bir karar organı yok. Verdikleri kararlar kesin. Ama sadece bu ülkede.
Ya ötede,
Orada öyle değil.
Bu karar AİHM sine taşınacak ve göreceksiniz, orada en kısa süre içerisinde Anayasa Mahkemesinin verdiği bu karar bir çok açıdan eleştirilecek ve  iptal edilecektir. Zira daha şimdiden Avrupa Birliği Komisyonu Başkanından, Avrupa Parlamentosu Başkan ve üyelerinden karara büyük eleştiriler geldi. Ayrıca Avrupa Basınının tamamı da Türkiye’yi eleştiren yazılar yayınladılar. Yani şu anda Avrupada öylesine bir kamuoyu oluştu ki, bu kararın AİHM sinden tasdik görerek geçmesi imkansız.
Yalnız DTP li Parlamento üyelerinin Demokrasiye , Avrupa İnsan Hakları ile iligli kuruluşlara ve AİHM sine güven vermeleri için, Parlamentodan istifa etmemeleri lazım. Çünkü üyelikleri konusunda herhangi bir olumsuz karar verilmeyen kişiler , partimiz kapatıldı diye, kendilerini parlamento dışına atarlarsa, Anayasa Mahkemesi kararına hak verdirmiş olurlar, elleri zayıflar. Şimdi aldığım bilgiye göre,DTP lilerin Parlamento Faaliyetlerinden çekilmeleri de aynı anlama gelir,
Zaten Ahmet Türk Anayasa Mahkemesi kararının açıklanmasından sonra yaptığı açıklamada "bu ülkenin sorunlarını demokrasi, özgürlürkler ve insan hakları temelinde çözmeye çalışacağız, aşırılıklara kaçmayacağız, kaçılmasına fırsat vermeyeceğiz" mealinde sözler söyledi. Eğer parti kapatılmadan önce söyledikleri gibi "istifa dilekçekelerimizi Sayın Genel Başkana verdik"  kapatıldıktan sonra "biz bütün söylediklerimizin arkasındayız, arkadaşlarımız en yakın sürede istifa dilekçelerini bir bir Parlamento Başkanlığına gönderecektir" biçimindeki duruş devam ederse, bu defa Avrupadan kendilerine büyük eleştiri gelecektir ve bu durum Mahkeme kararına haklılık kazandıracaktır.
DTP liler Parlamentodan istifa ederler ve ardından AİHM giderlerse, kendileri ile çelişmiş olurlar. Çünkü Partinin kapatılmasının haksızlığını, istifalarınız ile ispat edemezsiniz. Ve AİHM sinin vereceği bir olumlu karının uygulama alanı kalmaz.
O açıdan Ak Partinin dediği gibi , Demokrasi için, insan hakları için, hak ve özgürlükler için (TERÖRE SON) durmak yok yola devam.