FESAT ODAKLARININ TUZAĞI

Birileri fitne peşinde, aramıza nifak tohumları ekmek için çaba harcıyor olabilir. Eğer kardeş kardeşi katlediyorsa, kardeş kardeşe kastediyorsa, biliniz ki fesat odaklarının tuzağına düşülmüş, oyuna gelinmiştir. Çözümü fesat odaklarında aramanın da herhangi bir anlamı yoktur. Biz Irak’tan, Afganistan’dan, Bosna Hersek’ten edindiğimiz tecrübe ile Libya’daki mesele dışarıdan değil, içerden çözüme ulaşsın istedik. Mısır, Tunus nasıl başarılı bir değişimi gerçekleştirdiyse, Libya da aynı şekilde kansız, olaysız şekilde değişsin istedik. En başından itibaren Türkiye olarak Mısır ve Tunus’a yaptığımız uyarı ve tavsiyeleri Libya’ya da yaptık.
Kaddafi sözünü tutmadı
Yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük. Libya Lideri Kaddafi’ye ben en son 1 Mart’ta, göreviyle alakalı ‘Madem ki resmi lider değil, böyle bir sıfatı taşımadığınızı söylüyorsunuz o zaman halkın üzerinde ittifak edeceği isme Libya’yı terk etmekte çok büyük faydalar var’ dedim. Üç kez kendisiyle, bir kez oğluyla, iki kez mevcut başbakanla görüştüm. Düşüncelerimizi, uyarılarımızı kendilerine ilettik. Bu arada muhalif kesimle de görüşmelerimiz devam etti. Ne yazık ki uyarılarımız dinlenmedi, bize verilen sözler tutulmadı ve önce görüldüğü gibi kardeş katliamı, ardından da operasyon geldi.
Şu anda en büyük arzumuz, bu operasyonun mümkün olan en kısa sürede sonuçlanması, şu mevcut can kaybının en kısa sürede neticelenmesidir. Libya halkının kendi geleceğini belirlemesi yönündedir. Libyalı kardeşlerimiz, güçlü, istikrarlı, huzurlu bir geleceği inşa etmek için her türlü imkâna sahipler. Geçmişin ihtişamıyla yetinemeyiz. Mazi ile övünerek, tarihimizle gururlanarak, atalarımıza övgüler dizerek bugünü geçiştiremeyiz. Bugün yapmamız gereken şudur sevgili kardeşlerim: Bir tarihe bakacak, bir de bugüne bakacak ve kendimize ‘Neden’ sorusunu kuvvetli şekilde soracağız. Şunu görmek durumundayız: Hazreti Peygamber, Kâbe içindeki Hubel’i (putlardan biri) kırmadan önce, zihinlerdeki Hubel’i parçalamıştı. Zihinlerde, gönüllerde, kalplerde putlar kırılınca, arkasından Mekke fethedilmiş ve Kâbe putlardan temizlenmişti. Bugün, ‘Neden’ sorusunu sorup, eğer varsa, zihinleri putlardan temizlemek gerekiyor.
Cevabı kendi nefsimizde
Çok acıdır ki geçmişi bu kadar ihtişamlı olan İslam coğrafyası, bugün yoksullukla, sefaletle, açlıkla, terör ve çatışmalarla adeta bir virane görüntüsü vermektedir. Biz, bu tabloyu asla ve asla hak etmiyoruz. Afganistan, Filistin, Sudan, Pakistan, Bangladeş’in durumu ortada. Bütün bunların üzerine, şimdi artık bir de Libya
meselemiz var. Bahreyn, Yemen’de aynı sıkıntı. Hiç kimseyi suçlamayalım değerli kardeşlerim. Neden sorusunu, başkalarına sormadan önce, dönüp kendimize soralım. ‘Neden bu haldeyiz’ sorusunun cevabını, başka yerlerde değil kendi nefsimizde arayalım.
Sayın Başbakanın Libya’ya Fransa, İngiltere ve ABD tarafından yapılan saldırı ile ilgili olarak yapmış olduğu konuşmanın bir bölümünü yukarıya aldım.
Sayın Başbakanın konuşması içerisinde özenle vurgu yaptığı bölümlerden birisi "Biz Irak’tan, Afganistan’dan, Bosna Hersek’ten edindiğimiz tecrübe ile Libya’daki mesele dışarıdan değil, kendi içinde bir çözüme ulaşsın istedik" değerlendirmesidir.
Halkın "bütününün" kendi kaderi hakkında söz söyleme hakkının olması ve bu hakkın kansız, yarasız, beresiz bir biçimde kullanılması hiç kuşkusuz büyük önem taşıyor.
Biliyorsunuz koalisyon güçleri Saddam ve rejiminden Irak halkını kurtarma adına Irak Operasyonunu 2003 yılında başlatmışlardı. 9 yıl geçti işgal hala sürüyor. Ne zaman biteceği belli değil. Irak’lı bir milyon kardeşimiz hayatını kaybetti, milyonlarca çocuk anne ve babasız kaldı. Namuslar pay mal edildi. Irak’ın bütün kaynarları, özellikle petrol gelirleri, yüz yılı bulacak biçimde ABD nin tekeline geçti. Yani son damla petrol kalıncaya kadar emmeye devam edecekler.
Şimdi aynı operasyon Libya’ya yapılmaya başlandı.
Sayın Başbakan Irak olayına bakarak,
1-Libya işgal edilmemelidir.
2-Operasyon en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır.
3-Libya’nın yer altı kaynaklarına özellikle petrolüne el konulmamalıdır.
4-Sivil kayıpların önüne geçilmesi için azami itina gösterilmelidir.
5-Kaddafi görevi başından ayrılmalı, Libya halkının tümümün üzerinde ittifak edeceği birisi görev başına gelmeli ve Libya’da kalıcı barışı tesis etmek için demokratik bir rejime geçilmelidir, değerlendirmesi yapıyor.
Irak olayı bize çok büyük dersler verdi.
Not: Dünkü yazımın son bölümünde "kolları" kelimesi, ….ları olarak çıkmıştır. Düzeltirim.