GARİP CİNAYET

Alarko holdingin patronlarından Üzeyir Garih bundan tam 8 sene önce bir cinayete kurban gitti. Üzeyir bey Yahudi idi. O Yahudiliğini bir ütopya haline getirmemiş, çeşitli inanç ve görüşlere açık , özellikle  ülkede esen hoşgörü ve diyaloğ çağrılarına kulak kabartan bir insandı.

İspanya’dan Türkiye’ye(Osmanlıya) göç eden Seperat Yahudilerinden mi idi, yoksa, zaten kökleri daha derinlere giden bir Anadolu Yahudi ailesinden mi idi, çok bilmiyoruz. Aman bu durumu bilsek ne olacak, bilmesek ne olacak. Şöyle veya böyle bu toprakların insanlarından birisi idi işte.

Bu ülkede büyük paralar kazanmış ve kazandığı paraları yine bu ülkede yatırıma dönüştürmüştü. İnsanlar çalıştırıyor ve onların evlerine ekmek götürmelerine yardımcı oluyordu. Yetmiyor, bu ülkede yaşayan ve % 99 unun Müslüman oludğu söylenen insanlarla iyi ilişkiler kuruyor, diyaloğlar geliştiriyor ve hatta televizyonlara çıkarak hoşgörünün , sevgi ve saygının geliştirilmesine yönelik ciddi uyarılarda bulunuyordu.

2001 yılında Küçük Hüseyin Efendi olarak bilinen kişinin Eyüp’teki kabri başında bıçaklanarak öldürüldü. Yüce Allah inancına ve encamına göre muamele etsin. Bıçaklanarak öldürüldüğünde gördüğü zulüm, çektiği acının elbette Adli İlahide bir karşılığı olacaktır. Buna şüphe yok.

Yener Yermez diye birisi katil olarak ortaya çıktı.

Yener Yermez o günlerde Hasdal Askeri kışlasında Askerliğini yapıyordu.

Olay sonrasında takip edilen ize bakılarak Polisler Hasdal Askeri kışlasına gelmişler, ancak onu bulamamışlardı. Firar etmişti. Sonra Kayseri’deki evine giderken yakalandı, suçunu itiraf etti.

Güya iznini kullandığı sırada Eyüp Mezarlığından geçiyormuş, bir şahıs ile mezarlıkta ağız münakaşı yapmış, sonra Eyüp çarşısına inmiş, bıçak almış ve gidip Üzeyir Garihi delik deşik etmiş, bıçağı da bir mezar kenarına atmıştı.

Ona olay yerinde tatbikat yaptırıldı, atmış olduğu yerden bıçak alındı, bıçak üzerinde gerekli parmak izi incelemesi yaptırıldı ve sonucunda eylemi bir başına işlediğine kanaat getirilerek cezaya çarptırıldı.

Yener şimdi eylemi kendisinin yapmadığını söylüyor.

Yeni beyanı şöyle "Hasdal kışlasından daha önce kendisi ile aşk yaşadığım Meral beni Şahin bir araba ile aldı. Eyüp’te bir otelde seviştik. Sonra Piyer Loti tepesine çıktık. Meral çarşıda birisinin yanına gidip geleceğini söyledi, gelişi gecikince Mezarlıktan aşağı doğru yürürken, Meral’i tanımadığım bir şahıs ile gördüm. Yanlarında da yerde kanlar içerisinde yatan bir adam vardı. Beni Hasdal kışlasına bıraktılar , olaydan önce ve sonra 10 gün boyunca öldürmüş oldukları şahsın öldürülme anını gösteren videoyu bana izlettiler,eylemi kabul etmem halinde bana 1,5 milyon dolar vereceklerdi. Kışladan arandığımı öğrenince komutanlar istersen kaç git dediler ve ben de firar ettim".

Yener’in bütün ifadeleri aslında büyük garabet ile dolu.

Şu son beyanlarındaki açıklanmaya muhtaç hususlara bakalım.

1-Sevgilinin seni tepe başında bırakıp bir yerlere gitmesi normal mi?

2-Piyer loti tepesinde ne kadar bekledin?

3-Olaydan önce ve sonra 10 gün süre ile öldürme rolümü ezberlettiler derken, bu iş nerede oldu? Henüz gerçekleşmeyen bir eylemin rolünü sana nasıl ezberlettiler? Askerlik görevin devam ettiğine göre , eylem sonrası rol nerede sana ezberletildi?

4-Hangi komutan sana kaç git dedi ve ne için?

5-Polisin aradığı bir şahsı komutan neden kaçırtır? Olan bitenden haberi varmıydı?

6-Ülkenin en önemli kişilerinden birisinin öldürülmesi ile suçlanan kişiye bir komutan kaç git diyorsa, muhakkak daha üst komutanların olaydan haberi vardır? Bu nasıl bir iştir?  Oradaki en üst komutan o günlerde kimdi?

Yener Yermez’in sütten çıkmış ak kaşık olmadığı ortada. Şu veya bu şekilde işin içerisinde.

Ama benim için mühim olan,

Üzeyir Garih gibi birisinin öldürülmesinde , Jandarma İstihbaratının, Türk İstihbarat birimlerinin, Mossad’ın , CİA nin haberi yok  deniliyor ise,

Yener Yermez bunu bir başına işledi,

Askeri izne çıktı,

Eyüp Mezarlığına gitti,

Herkes ile iyi ilişkiler içerisinde olan, yanına birisi gelip tekme atsa , küfretse bile hoşgörü ile olayı kapatma vasfında olan Üzeyir Garih , nası oldu da Yener ile kavga etti ve Yener çarşıya gidip, bıçak aldı , geldi , onu katletti!!!.

Buna kim inanır?

Acaba  , Hoşgörü , diyaloğ diye yola çıkan bir Türk İş adamının,

Söylemleri,

Ergenekon mafyasının işine mi gelmedi?

Aynı söylemler Mossadı da pek memnun etmediğinden,

İş birliği içerisinde Üzeyir Garih, Garip bir cinayete kurban mı gitti?

İnanın bunu İstihbarat birimlerinden bilmeyen yok,

Sadece bizimle kedinin fare ile oynadığı gibi oynularlar,

Ve

Feleğimizi şaşırıyorlar.