MAYIN TEMİZLEMEK İÇİN KANUN ÇIKARTILIR MI?

TBMM si Genel Kurulunun nerede ise 3 haftadan beri gündeminde Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi kanunu ile ilgili çalışmalar yapılıyor.

Geçen dönemde zaman zaman uzayan Meclis çalışmaları için arkadaşlar Meclisin 1 saatlik, hatta 1 dakikalık çalışmasının ne kadara mal olduğunu hesap eden açıklamalar yapardı. Bu rakkamları şimdi net olarak hatırlamıyorum, ama hepimiz gerçekten bu kadar para mı harcanıyor diye hayretimizi gizlemezdik.

Evet tam üç haftadır TBMm si Suriye sınırındaki mayınlı 210 bin dönüm arazideki mayınları temizlemek için kanun çıkartmaya çalışıyor.

Konu çok netameli olduğu için , yoğun tartışmalar yapılıyor ve yapılan engellemeler sebebiyle kanunu çıkartmak mümkün olmuyor.

İşte tam da bu noktada , böyle bir kanunu çıkartmaya gerek var mı, arazilerimizdeki mayınları temizlemek için  kanun çıkartmak gerekir mi? Benim bildiğim, kanunlar belirli ve devamlı ihtiyaçları karşılamak  amacıyla yapılır, şu işi yapacağım kanun, bu işi yapacağım diye kanun çıkartılmaz. Şimdi çıkartılan bu kanun uyarınca mayınla arazi temizlendi, eee , kanun ne olacak? hiç ne olacak, hükmü ortadan kalkacak ve doğru çöp sepetine.

Gerçekten bu iş için kanuna ihtiyaç var ise, neden 22.dönem TBMM sinde bu yönde bir kanun çıkartılmadan, TSK lerinden işin yapılması istendi? TSK leri o dönemde mayınları temizlemiş olsa idi, yaptığı iş KANUNSUZ MU olacaktı? (Gülüyorsunuz değil mi)

Hadi insanı çatlatma, ne diyorsan de, eteğindeki taşı dök diyenlere, peki peki tamam sizin dediğiniz gibi olsun , işte söylüyorum.

Kesin bir şey bilmiyorum, ama , Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi hususunda kanun çıkartmanın amacı, mayınların temizlenmesi işinin Devletin sırtından atılması, ihale ile problemin halli ve hepsinden önemlisi "serbest rekabet kuralları uyarınca" arazinin temizleyene 44 yıllığına devri.

Devlet arazisindeki mayınları temizleme ve temizledikten sonra ihtiyaç sahiplerine verme konusunda kanun çıkartma mecburiyetinde değildir. Konu Devlet İhale Kanunun kapsamında mütalaa edilerek halledilebilir. Fakat olay 210 bin dönüm gibi çok büyük bir arazi kesimini ilgilendirdiğinden ve ülkenin EN BÜYÜK SINIRINI TEŞKİL EDEN arazi bölümü ile ilgili olduğundan kanun çıkartılıyor.

Yani konu idari bir karar  /hükümetin boynunda bir yük/olmaktan çıkartılıyor , TBMM sinin yasama faaliyetine havale ile  sorumluluğun Hükümete değil, Meclise ait olduğu ifade ediliyor.

Tabii bu arada İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi, 26 Mayıs 2009 günü Şanlıurfa ilene önemli bir ziyaret gerçekleştiriyor. Büyükelçi Valiyi ziyaretinde "ben Şanlıurfa ilinin Sayın Valisinin bana yapmış olduğu tebrik ziyaretine cevaben bu topraklara gelmiş bulunuyorum(Şanlıurfa Valisi İsrail Büyükelçisini neden ziyaret etmiş acaba,Valilerin ülkedeki büyükelçileri ziyaretleri teamülden midir, bilmiyorum) Biz Büyükelçiler zaman zaman görevli olduğumuz ülkelerin çeşitli vilayetlerini ziyaret ederek, başkentlere hapsolmaktan kurtulmalıyız. Ancak benim Şanlıurfa’yı ziyaretim herhangi bir ili ziyaretime benzemiyor.(Tabi, tabi , elhak öyledir, çok dikkate almamız lazım, uyardığın için teşekkürler Sayın Büyükelçi) Biz bu topraklardan geliyoruz. Ülkemdeki insanların tamamı , kendilerinin hangi topraklardan geldiğini gayet iyi bilir. O açıdan bu toprakların bizim için çok büyük ehemmiyeti var ve biz buraları çok seviyoruz" demiş.

Sayın Büyükelçi o toprakları kim sevmez ki? Bizler her üç semavi dinin mensupları olarak İBRAHİMİ  kökten geliyoruz. Hz.İbrahim Aleyhisselamın Urfa ile olan ilgisi zaten malum. Buradaki Hz.İbrahim makamı, onun ateşe atıldığı var sayılan mekanı ifade eden ve canlılığını koruyan tarihi doku, bize atamızın yaşadıklarını gayet iyi gösteriyor. Bu bağlamda sevginizi anlıyoruz. Kuşkusuz atamız İbrahimin çocukları olarak bizler de hem Hz.İbrahim ve hem de Allah Resulu Hz.Muhammed sebebiyle Kudüs’ü çok seviyoruz. Ama biz oraları ziyaret ederken sizin kadar rahat ve serbest değiliz. Sizin oraların ziyaretinde yasaklar ötesinde uyguladığınız şiddet sebebiyle hevesimiz kursağımızda kalıyor. 40/45 yaşına gelmeden Resulümüzün Miraca çıkarken ayak bastığı mekanda Cuma namazı olsun kılmamıza müsaade etmiyorsunuz.

Sayın Büyükelçi Gaby Levi( Bu Levi’liler İsrail’de çok meşhurdur. Bunlar Kutsal Sandığı taşıma, tazim çadırını kurma, bu mekanı koruma hakkına sahiptirler. Yakmalık ve Tazim sunuları için adananlarda, bunların büyük payları/hakları vardır. Ganimetlerden pay almazlar, ancak her ganimet sahibi aldığı payın önemli bir bölümünü bunlara sunmak zorundadır) tam da bu kanunun görüşüldüğü sırada Şanlıurfa’yı ziyaret ediyor. Zahir köleleri olarak gördükleri insanların yakmalık veya tazim sunuları karşılğında Filist’liler adına bizim sınır arazilerini kendilerine sunmamızı istemesinler??? Nasıl olsa Şeria Irmağından Nile kadar bütün araziler ARZI MEVUD(Vaadedilmiş topraklar) sayılır!!!

Mayın temizlemek için kanun çıkartılır mı dedik nerelere geldik. Olsun bu iş öyle bildiğimiz mayınlara benzemiyor.

Neyse konumuza dönelim ve İktidara seslenelim. Siyaset halk ile beraber yapılır. Halkın istemediği bir hususu siz illede isterseniz, yanlış yapmış olursunuz. Ya bu halk da bir şeyden anlamaz demeyin. Maşeri vicdanın sesine kulak verin. Şimdi sınır boylarında yaşayan , yani Hatay’dan Şırnak’a kadar illerdeki çok değil , her bir ilden 20 / 25 eve veya işyerine telefon açın ve deyin ki "biz bu arazileri ihaleye çıkarıp, yabancılar dahil,şirketlere mayınları temizlemeleri karşılığında 44 yıllığına devredeceğiz, bunu mu yapalım, yoksa mayınları Devlet temizleyerek arazileri iyi biçimde kullancak vatandaşlarımıza mı verelim" ne diyorsunuz?

Eminim bir tek insan, yabancılar gelip mayınları temizlesin, arazileri 44 yıllığına kullansınlar demiyecektir. Konu 5 ili ilgilendirdiğinden çok önemli, karar sizin.

Ha bir de unutmayın , 210 bin dönümlük arazi kesiminin mayınlarının temizlenmesi karşılığında 44 yıl süre ile (yabancılar dahil) devrini Anayasa Mahkemesi, kanun çıkarma hususundaki teknik gereklere riayet edilmediği ve kamu yararı bulunmadığı gerekçesi ile kabul etmez ve yasayı kesin olarak ital eder. Emekler boşa gider, halk nazarında prestij kaybına uğrarsınız.