PLAN PLAN İÇİNDE, DARBELER KURSAKLARI İÇİNDE
İbrahim Tatlısesin vurulması kuşkusuz hepimizi çok derinden etkiledi. Bendeniz konu ile ilgili ilk yazıyı yazanlardan birisi oldum. Ona gönülden şifalar diledim. İbrahim Tatlısesi
beğenmeyenlerin sayısı elbette beğenenlerden çok azdır. O sadece sesi ve soluğu ile değil, sahibi olduklarını koruma adına verdiği büyük mücadele ile de tanındı. Elinden geldiğince onurunu korumaya çalıştı. Zaman zaman haddi aşan davranışları da oldu. Her insan gibi hatalar yaptı. Ama bunlara bakıldığında, öyle toplum vicdanını rencide eden ne yanı var. Toplumun genelinin haysiyetimize dokundu diyeceği kötü bir davranışı olmadı. İçerisinde bulunduğu alemin insanı olarak gene de en temiz kalandardan birisi olduğunu teslim etmeliyiz.
Bir kere o vicdanlı, merhametli bir insan.
Ailesini akrabalarını, memleketini elinden geldiğince korudu.
Hele anasına hitabını, onunla konuşmasındaki merhameti kim bir tarafa atabilir. Onun bir ana deyişi var ki, keşke herkes ailesi ile olan münasebetlerinde aynı inceliği yakalayabilse.
İbrahim Tatlısesin ülkenin reklamanı yapmada gösterdiği beceriyi hiç kimse inkar edemez. Ve biz onun bu alanda yaptığı katkıyı milyon dolarla temin edemeyiz. O açıdan bu tür kişilerin kendi özel korumalarını sağlamanın ötesinde de korunmaya alınmaları ve Devletin güvencesini yanlarında hissetmeleri çok önemli. Zannediyorum, bu aşamadan sonra bu tür kişilerin korunmasını sağlamada Devlet yetkileri özel bir itina göstereceklerdir.
Allah hayırlı şifalar versin. Dualarımız onunla.
Şimdi bugünün konusuna dönmek istiyorum. İbrahim Tatlısesin vurulması olayı Balyoz darbecilerinin eylemlerini ve bu sürecte ortaya çıkan yeni ses kasetlerini sanki biraz geriye itti.
Bu olayın soruşturmasını yapan askeri yetkililerin bir iki beyanı yaşadığımız süreçte başımıza gelenlerin dehşet verici olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bakın Albay Münger neler söylüyor.
Birinci ordu ve kolordular arası yazışmalar ve emirler darbe planlandığının delili. Sivil Savcılar literatürü bilmediği için daha anlayamadılar. Herşey ellerinin altında ama askeri yazışma usullerini bilmedikleri için anormalliği farkedemiyorlar. Normal bütün o emirleri, emirlerin götürülüş tarzını, nelerin gizli olduğunu, hepsini ben çok iyi biliyorum. Bunlar daha ortaya çıkmadı. İleride bunlar da ortaya çıkınca olayın normal plan semineri olmadığı ortaya çıkacak. Hepsi emirlerde taranmış vaziyette CD nin içinde. Savcılar tarafsız askeri bilirkişilerle çalışabilse, ellerindeki mesaj emirlerinden darbe hazırlıklarını hemen ispatlarlar.
İlk denediğim bilirkişi olan binbaşı gibi yeteneklisini meslek hayatımda görmedim. Ama adamı raporu nedeniyle kaydırdılar. kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan seminerde sınırların aşıldığını, gerçek isimlerin kullanıldığını söyleyerek yapılanın darbe olduğunu anlatmaya çalıştı.
Balyoz ile 12 Eylül planları örtüşüyür. Üzerinden çalışmalar yapılmış. Süha Tanyerine sorduk onu. Adam diyor , biz çıkarattık gittik arşivden . BAYRAK PLANINI ÇIKARTTIK,ONUN ÜZERİNDEN YAPTIK DİYOR. Plan subayı da bilmiyor. Daha bu Aysbergin görünen yüzü. Bir gün lazım olur diye , güncelleyip evrakları sürekli olarak saklıyorlar. Burada adamlar giderken, her komutan giderken, neler yapılmış. BİLGİSAYAR MEBSS SORUMLUSUNU, EVİNDE BÜTÜN BURADAKİ BİLGİLERİ EVİNE AKTARIYOR. Ben size balyoz CD lerini vereyim, hiç birisine yalan diyemiyorsunuz. Hepsi mesaj emirleri, KKK nın emirleri. İşin salaklığı ses kayıtları bile tutulmuş.
Türkiye nasıl bir beladan kıl payı kurtulmuş görüyorsunuz.
Biz yıllarca en büyük ceza davalarına girdik, çıktık.
Şu anda gerek Ergenekon davaları ve gerekse Balyoz davalarında ele geçirilmiş olan deliller, ne Hizbullah ve nede PKK davalarında ele geçirilenlerden daha geri değil.
Çetin Doğan bunca delile rağmen milletin gözünün içine baka baka, Gölcük Donanma Komutanlığı Askeri İstihbarat biriminin başında bulunan komutanın odasına, daha önce ele geçirilmiş olan belgelerin bir örneğinin götürülüp konulduğunu söylüyor. İnsanda gerçekten kızaracak bir yüz olmalı.
Oraya belge götürüp koymanın kolay bir iş olduğunu göstermeye ve böylece bir operasyona maruz kaldığını anlatmaya çalışıyor.
Tabii tabii. O belgeleri ben götürüp koydum. Gölcük donanma komutanlığının istihbarat biriminin başında bulunan komutanın odasına gittim. Orada bir mahzen oluşturdum. Elimde bulunan belgeleri götürüp oraya gizledim. İhbar üzerine bu belgeler ele geçti. Sen Allah aşkına çocukmu kandırıyorsun.
Hiç lamı cimi yok, bu kapandan kurtuluş yok.