SİZ BUNLARDAN GERÇEKTEN ETKİLENİYORMUSUNUZ
Meydanlar Güllük Gülistanlık.
İnsan kalabalıkları inanılır gibi değil.
Hayretler içerisinde kalıyorum.
Hangi lider meydana çıksa, tabii bu arada hemen belirtelim, meydana şu seçim sathı mailinde sadece iki lider çıktı, Başbakan Sayın Erdoğan ile, CHP lideri Sayın Baykal,ortalık insandan kırılıyor.
Binelerce , onbinlerce insan.
Bu kadar insan nasıl gelir, nasıl toplanır demeyin veya demiyeyim. Ben zaten insanların nasıl toplandıklarını gayet iyi biliyorum.
O konuda az emek vermedim.
Özellikle Başbakanın toplantılarının olacağı zamanlarda, günler öncesinde şehre gider, ilçe, ilçe ,köy köy dolaşır, televizyonlarda mülakatlara katılır ve şehrimizin tüm insanlarının yapacağımız toplantıya katılmalarından büyük memmuniyet duyacağımızı belirtirdim.
Bu konuda hemen hiç arızamız olmadı.
Neyse , zaten liderler ne kadar insan gelir ise o kadar memnun olurlar.
Bu insan kalabalıkaları ile topluma mesaj verilir.
Gücümüzü görün.
Aslında gelen insanlar da muhattaplarına mesaj verdiklerinin gayet iyi bilincindedirler.
Sakın bizi unutmayın.
Türkiye uzunca süreden beri bu mesajlara kilitlenmiş durumda.
Sizi bilmiyorum ama ben , havanın soğuk olmasındanmıdır nedir, bir türlü kendimi seçim havasına sokamadım.
Sebebini söyleyeyim.
Ekonomi.
Yabancı haber ajanslarını okuyorum.
Bunlardan birisinde şu anda dünyada yaşanan ekonomik krizin çok yakın bir sürede Türkiyeyi daha da kötü biçimde etkiliyeceği ve bu krizin Türkiye’nin yaşıdığı 2001 krizinden daha kötü olma ihtimalinin bulunduğunu belirtiyor.
Türk özel sektörünün dış piyasalara 189 Milyar Dolar civarında borçlu bulunması,
İç piyasada bu borç stokunun giderek yüksek seviyelere çıkması,
Kredi kartı borçlarının 20 Milyar doları geçmiş ve bunun 2,5 Milyar dolarlık kısmının icralık olması,
İşsizliğin ülke genelinde %12 ler seviyesine çıkması(ama gerçekte bu ülkede işsizlik oranının bu rakkamın üstünde olduğunu zannediyorum.)
Durumumuzun hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyor.
Meydanlara gelen insanlar,inanın, akşam evime daha fazla nasıl ekmek götürürürüm, boşta gezen çocuğuma iş nasıl bulurum, eğitimini nasıl sağlarım, Üniversiteyi bitiripte boşta gezen bu çocukların hali ne olacak, ömür boyu çektiğimiz kahırlar nasıl sona erecek, bölgemizde huzur, refah nasıl sağlanacak?
Herkes bunun derdinde.
Ama meydanlara baktığımda , liderler hep biri birleri ile uğraşıyor.
Aydın Doğan’a para cezası kesilmiş kesilmemiş, ben ne yapayım?
Sanki Aydın Doğan bu derdin altında mı kalacak?
Hiç koşkunuz olmasın, Aydın Doğan’ın bu gün cebinden 10 kuruş çıksın,yarın diğer cebine 15 kuruş olarak geri döner.
Aydın Doğan’a kesilen ceza benim aç insanımın karnını doyurur mu?
Şu medyadaki insan, bu medyadaki insana onu demiş, bunu demiş, bize ne?
Milletin derdi bunlar mı?
Hani işiniz, gücünüz yerinde olur, haliniz vaktiniz kekadır, oturur bu meydan atışmalarını zevkle izlersiniz.
Ama hal öyle değil ki, hal hal değil ki.
Memleketimin insanı perişan.
İnsanlar meydanlara içerisine düştükleri büyük zorluklardan bir çıkış kapısı bulmak için, bu konuda bir ses ,bir söz duymak için geliyor.
Özellikle Sayın Başbakanın meydan mitinglerinde yüzbinler bir araya geliyor.
Deniz Baykal’ın ki de ona yakın.
Ama esas Sayın Başbakanın mitingine gelen o kalabalıkları hesaba katmak lazım.
Yani , o kalabalıklardan korkmak lazım.
Çünkü o kalabalıklar sadece size bir şey vermek için , sizin yanınızda olduklarını göstermek için gelmiyor, aynı zamanda SİZDEN BİR ŞEYLER, BİR ÇOK ŞEYLER İSTEMEK İÇİN geliyor.
Ne kadar çok insan, o kadar çok talep demek.
Bunu unutmamak lazım.
Daha çok barış, daha çok kardreşlik, daha çok huzur, daha çok ekonomi, daha çok insn hakkına vurgu yapan toplantıları özlüyorum.
Lider ülke olmak için yapmamız gerekenlerin hatırlatıldığı,
Ekonomik sorunları aşmak için geceli gündüzlü çalışmaların tutulan çetelesinin halkla paylaşıldığı,
Ahh aahh
Şu İmam Hatiplilerin sorunlarının bir kez olsun dile geldiği toplantılar.