TEHLİKELİ SÖZLERE BİRAZ ARA

İşte bunu kavradığınız zaman siyaseti öğrenmiş ve önemli bir siyasi “unsur” haline gelmiş olursunuz.

Siyasetçi öyle bir dil kullanmalı ki, söylediği sözlerden toplumun geneli tatmin olmalı, ama aynı zamanda kastına mebni konuşmanın muhatabı da kendisine bu işten bir pay çıkarabilmeli.

Yani siyasetçinin söylediği şeyleri tıpı tıpına kavramaya çalışır ve ona göre hüküm verirseniz, gerçekten yanılmış olursunuz ve o doğrultuda işlem yapmaya kalkarsanız, meşhur deyimi ile bir çuval inciri berbat etmiş olursunuz.

Önceki akşam CNN televizyonunda Gazeteciler karşısına çıkan sayın Başbakanın konuşmalarını dinlediğimde, konuşmalarının içeriğinde şazz, müteşabih(bunları Sayın Başbakan çok iyi anlar) cümleler olduğu gibi, kat’i , hüküm ifade eden beyanlar da vardı.

Tabii ki konu, PKK lıların Türkiye dağlarından çekilmesi nasıl olacak, bu kişiler silahlı mı, yoksa silahlarını bırakmış bir vaziyette mi yurt dışına gidecekler, akil adamlar kimler olacak, bunları ne tür bir faaliyet icra edecekler konularında Sayın Başbakana sorular soruldu.

Sayın Başbakan hiç sektirmeden ülke içerisinde bulunan silahlı unsurların silahlarını bırakarak çekilmeleri gerektiğini, aksi takdirde bunlarla karşılaşan TSK lerinin müdahale etmek zorunda kalacağını ifade etti.

KEMİYET BÖYLE DE, KEYFİYET GERÇEKTEN BU ŞEKİLDE Mİ OLACAK?

Gönül ister ki, gelişmeler Sayın Başbakanın dediği gibi olsun, PKK lılar bulundukları yerlerde silahlarını bıraksınlar ve tayin edilen “Kuryeler” vasıtası ile ülke dışına çıksınlar.

Türkiye, BDP nin ısrarla üzerinde durduğu PKK lıların çekilmesi meselesinin bir kanuna bağlanmasını, kabul etmiyor ve bunun yasal biçimde düzenlenmesinin meri mevzuata aykırı olduğunu söylüyor.

Şöyle diyelim.

“Türkiye dağlarında yasa dışı bir şekilde dolaşan silahlı unsurlar, bulundukları hal üzere ülkeyi terk ederken, ülkede kalıcı barışı sağlamak için, onlara herhangi bir müdahalede bulunulmaz” demenin bile yasal çerçevesi bulunamıyor/mu/.

Benim önerim gibi algılanması mümkün böyle bir düzenleme gerçekten yasalara aykırı olur mu? Anayasa buna cevaz vermez mi?

Tabii ki herkes Sayın Başbakanın iki ayağını bir papuca koymaya çalışıyor.

Bir taraftan PKK ve BDP kesimi Sayın Başbakandan “dağlardan çekilmeye karar verilenlerin onurları ile oynanmamasını ve kendilerini güvence altında hissederek çekilip gitmelerinin yasal zeminini oluşturmasını” istiyorlar, diğer taraftan hiç kuşkum yok birçok “iyi bilmiş” kesim, efendim bu Anayasaya aykırı olur, yasalar böyle bir şeyi tecviz etmez, bu işin sonunda Yüce Divan v.s var deyip, Onu frenlemeye ve pek tabii süreci baltalamaya çalışıyorlar.

Amaç tabii ki, üzüm yemek olmalı, bugüne kadar dövülen bağcılardan millet ne fayda sağladı?

Tamam hadi Kanun çıkarmak sorun teşkil ediyor, işte son bir öneri.

İç İşleri Bakanlığı yukarıda yasal öneri olarak sunduğum önerimi bir genelge haline getirse ve bunu kendisine bağlı Jandarma ile Polis teşkilatlarına bildirse, sorun çözülmüş olmaz mı?

Kemiyette Türkiye halkı dağda eli silahlı olarak dolaşan ve çekilmekte olan örgüt mensuplarına karşı koymanın görevleri olduğunu bilsinler, Sayın Başbakanın konuşması bu açıdan şazz ve müteşabih olarak algılansın, ama keyfiyette herkes yerine otursun, kimse kimseyi görmesin “hükmü” mü çıkarılsın, yoksa boş inatlaşmaların millete ve ülkeye şimdiye kadar neler kaybettirdiğinin hesabı mı yapılsın?

En iyisi herkes bir adım geri atsın.