YİNE BÖYLE GİTMEZ

28 Şubat sürecini hepimiz çok enteresan enstantanelerle geçirdik.

Oyun öylesine bariz, öylesine çirkin, öylesine ahlaksızca, öylesine haysiyetsizce kurgulanmıştı ki , yapılan haksızlıklara, hayasızlıklara , dönen dolaplara aklı başında bir tek insan çıkıp karşı koyamıyordu.(Bugünlerde benim de başımdan bir olay geçti. Onu yarın yazılarımızın bir Anı bölümünde anlatayım)

Ali Kalkancı diye birisi müteahhit bürolarında gezinir iken bir Binbaşı tarafından Hilat (Cübbe) giydiriliyor ve Rütbeli Dergahın POSTNİŞİNİ ilan ediliyor.

Cübbeler giyiliyor, sarıklar takılıyor, Zikirler yapılıyor. Şeyh efendi FENA FİLLAH, BEKA BİLLAH, yani Allah’ta yok olmak, Billah’ta beka bulmak makamına ulaştığı anda, bir münasebetsiz ins(insan) cep telefonu ile arıyor.(Şeyh efendi, zaten ilhamını alıyor, cep telefonu gibi bir mazarratı araya koymanın, şeyhin kerrakesini ortaya çıkarmanın alemi var mı? Cahil Kullar işte, ne yaptıklarını biliyorlar mı)

Haydaaaaa.

Allah’tan,Bekadan mı vazgeçeceksin, yoksa şu münasebetsiz ins’e cevap vermekten mi?

Ama o gözlerimizin içine baka baka, kendisini çağıran şeytani ins’in sesine kulak veriyor,bir anda gayb makamından, şuhud alemine iniyor,

Yanağının birisini arşta vecd halinde bırakıp,

Diğer yanağını ağzından kulaklarına doğru çekip, tebessüm edüp, dünya alemine inzal buyuruyor.

Arş’la Ferş’i nasıl da mezcettiğini biz fani kullarına gösteriyor,

Ama yine de biz fani kullar, onun ne yapmak istediğini bir türlü anlamıyorduk.

Yok yok, tamam, tamam anlıyorduk da, korkumuzdan gıkımızı çıkaramıyorduk.

İşte bu beşüş hal, getirilip götürülüp, devrin Hükümetien mal ediliyordu.

Yani Ali Kalkancı gibilerin ortaya çıkmasına, güya Erbakan Hoca’nın kendisi, yani Hükümeti sebep oluyordu.

Erbakan demek Ali Kalkancı demekti, Ali Kalkancı demek Erbakan demekti!!!.

Erbakan Hükümeti böyle gönderildi.

Daha sonra Ali Kalkancı’yı bin bir türlü filmin içerisinde bulduk.

En son  Kaptağon uyuşturucu hapı imal ettiği Fabrikası basıldı. 2 Milyondan fazla uyuşturucu ele geçirildi.

Herkes yakalandı, ama o kayıp.

Benim için onun kaybının hiçbir ehemmiyeti yok. Eminin bir yerlerde kafa çekip, melunane fikirler üretme istasyonunda istirahat buyuruyordur.

O kayıp ama,

Ona bunu yaptıranlar ortada.

Ve bu komedi hiç birimizin umurunda değil.

Hak diye, Adalet diye bir şey varsa, kimmiş ona hil’at giydirip, postnişin ilan edenler? Ortaya çıkarılsın

Ceza Kanununda bu yapılanın adı,

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ve hile ile vazifesini yapmaktan men etmek olduğu ve bu suçun hala zaman aşımına uğramadığı bir kez daha gözden geçirilsin.

Yani?

Yanisi şu.

28 Şubat süreci lamı cimi yok,

Ergenekon davasına dahil edilsin.