ZİYARET

Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek görevi sırasında günlükler tutmuş ve bu günlüklerde tutuklu orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un darbe girişimleri hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde dile getirilmişti.

Ergenekon soruşturması kapsamında bu iki Orgeneral sorgulandılar ve tutuklandılar. Onların tutukluğuna yapılan itirazlar dikkat edin MAHKEME tarafından reddedildi.

Kimi insanların, hele bunlar Orgenerallik rütbesine ulaşmış kişiler ise çok önemli suç isnadı olmadan soruşturulmaları , tutukluluğa sevkleri ve tutuklandıktan sonra haklarında tutukluluğa yapılan itirazların reddedilmesi çok önemli olaylardır ve bu iş Türkiye gibi bir ülkede çocuk oyuncağı değildir.

İnsanlar Savcı Zekeriyya Öz'ün yaptığı soruşturmayı sadece Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlüğünde bu kişilerin isminin geçmesine hamlediyorlar. Olay sadece tutuklanan bu komutanların Askeri Görevlerini ifa sırasında yaptıkları bir işlemden ibaret olsa idi, soruşturmayı savcı Zekeriyya Öz'ün değil, Askeri Savcının yapması gerektiğini unutuyorlar. Bu kişiler hakkındaki soruşturmanın sivil savcı tarafından yürütülmesi ve Askeri Savcılığın bu soruşturmayı siz yapamazsızın, dosyayı bize gönderin dememesi, olayın SİVİL HAYAT BOYUTUNU ortaya koyuyor.

Yani bu insanlar Askerlik Hizmetinin bitiminden sonraki sivil hayatlarında da bir takım işlere bulaşmışlar ki, Ergenekon Terör Örgütü kapsamında tutuklanmalarına karar verilmiş.

Şemdinli soruşturması kapsamında Astsubay Ali Kaya'ya Kara Kuvvetleri Komutanı(daha sonra Genelkurmay Başkanı oldu) iyi çocuk diye sahip çıkmıştı. Onun hakkındaki bu sahiplenme sonuç verdi, 39 yıla Sivil Mahkeme tarafından Mahkum edilen Ali Kaya'nın dosyası bozuldu, Askeri Mahkeme şahsı tahliye etti.

Şimdi yeni bir sahiplenme ile karşı karşıyayız.

Kandıra Cezaevinde tutuklu iki orgeneral, Genelkurmay Başkanının emri ile Korgeneral Galip Mendi tarafından ziyaret edildi. Ziyaretin kurumsal olduğu Genelkurmayın internet sitesinden duyuruldu. Bu ziyaretin bir çok kesim tarafından insani amaçlı olarak yapıldığı iddia edildi. Hukukta suçluluğu kanıtlanıncaya kadar herkes masumdur. Buna bir diyeceğimiz yok. Ama tutuklu şahıslara isnat olunun suçlara baktığımızda, bir sürü insanın, hatta TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE YAŞAŞYAN BÜTÜN İNSANLARIN HAKKININ İHLALİ SÖZ KONUSUDUR. Bu bir kamu davasıdır ve kamu vicdanı henüz bu kişilere isnat olunan suçların işlenmediğine dair bir tatmin içerisine girmiş değildir.

Korgeneral Galip Mendi'nin ziyaretinin kurumsal niteliğinin bulunduğu ifade edilmiştir. Yani bu ziyaret bütün ordu adına yapılmıştır. Ordu,bu ülke kamuoyunun en önemli bir parçasıdır. Yani Ordu Türk Kamuoyunun bütünü değildir. Ve Ordunun Türk Kamuoyundan farklı, bağımsız, sorumsuz bir yönü bulunmamaktadır.

Orgeneraller tutuklandığında, Türk Kamuoyu "demek ki, suç işleyen kim olursa olsun soruşturulabiliyor , tutuklanabiliyor" demiş , böylece toplum vicdanı büyük bir rahata kavuşmuş, kimsenin ayrıcalığı olmadığı, herkesin kanun önünde eşit statüde bulunduğuna inanılmıştı.

Fakat bu ziyaret ile Türk Kamuoyu/vicdanı/ yeniden bana göre büyük yara almıştır. Çünkü bu ziyaret ülkenin en büyük silahlı gücünün sanki suç işleyenlerin arkasında imiş gibi bir imajın oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Bu ziyaret Orduyu, Ergenekon davası bakımından taraf haline getirmiştir. Davanın seyrinin artık eskisi gibi olmasının imkanı kalmamıştır.

Hürriyet Gazetesinin haberine göre ziyaretçi Korgeneral Galip Mendi Kıbrıs'ta Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı görevlerinde bulunmuş. Bu sırada Kıbrıslı Gazeteci Kutlu Adalı "St.Barnabas baskınını gerçekleştirenlerin kullandığı beyaz Renault Toros arabanın Sivil Savunma Başkanlığına ait olduğu doğrumudur" diye bir soru sormuş , ardından 06.Temmuz.1996 yılında katledilmiş.

2003 yılında Ledra Palasta yapılan bir toplantıda Korgeneral Galip Mendi'ye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yetkilileri bu cinayetteki sorumluluğunun ne olduğunu kendisine sormuş, bunun üzerine Galip Mendi Türkiye'ye atanmış, ardından Kıbrıs'ta yeni bir görevlendirme yapıldığında, Kıbrıs'ta Türkler tarafından protestolarla karşı karşıya kalmış ve Siyasi Parti Liderleri kendisini karşılamaya gitmemişler.

AİHM,Kutlu Adalı'nın ölümü ile ilgili soruşturmayı yeterli ve etkin biçimde yapmadığı gerekçesi ile Türkiye'yi 93 Euro tazminat ödemeye mahkum etmiş.

Şimdi bu Komutan Veli Küçük'ün görev yaptığı yerde bulunuyor. Ve emir komuta zinciri içerisinde kendisine verilen görevi yerine getirerek tutuklu orgeneralleri ziyaret ediyor.

Bunlar basit şeyler değil. Görünen o ki, tutuklu orgenerallerin bir itiraz ile tahliye edilmeleri artık an meselesidir.

Demokrasimiz yeni bir mevzi kazandı!!! Hayırlı olsun.