ORTA DİREK ERİDİ?
Toplumsal düzeyde orta direk diye bir sınıf vaki mi? Yani kaldı mı? Ne mümkün.. Eridi, gitti, mevtalaştı.. Ki kaldı mı diye sormak bile, abesle iştigal artık. Tarihe nostalji hatırlatmadır bu sınıf!.. Sosyo-ekonomik hayat mızrak çuvala sığmaz kabilinde cendere seyrediyor!..
***
Fahiş fiyat, etiket terörü ve dizginlenemeyen enflasyonun yarattığı tahribat!.. Alım gücündeki düşüş, paradaki değer ölçüsünün kıymetsizleşme hali.. Ve tabi ki gelir dağılımındaki adaletsizlik!.. Yekün şekilde, kemer sıkıştırıcı ve bel bükücü rotada ilerliyor!..
***
Hal-i hazırda, ekonomik yaşam kriterinde iki sınıf var.. Orta direği mevta ettiğimizden dolayı sadece kala kala yoksul ve zengin denilen iki kesim kaldı!.. Peki işçiden, memura, küçük esnaftan, beyaz yakalıya kadar.. Hayat standartları gerilemede!..
***
Sabit gelir sahibi diye sözünü ettiğimiz bu kesimin ekseriyeti yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürdürüyor!.. Kaldı ki, yoksulluk sınırı 97 bin 159 lira civarında diye ifade ediliyor.. Alt gelirde bir küme alta düşürüyor bu tablo!?.
***
Bu gelirdekiler dahil olmak üzere, yoksulluk sınırı olarak gösterilen rakama, gelir düzeyinde ulaşabilen nüfus oranı kaç desem, verebilecek rakamınız ne olur?… Yüzde 50 mi, 60 mı, ya da 70 mi hayır?. TÜİK verisiyle bu oran yüzde 80’i gösteriyor!..
***
Bugünlerde, hükümet, işveren ve işçi arasında asgari ücret mesaisi var. 2026 yılına ait asgari ücret ne kadar olacak? Dul, emekli, memur ve işçi için de, enflasyon endeksli, hesap yapılıyor.. Oransallığa bakalım asgari ücret artık ortalama bir gelir statüsünde!!..
***
Bugün, işçi temsilcisinin boykot ettiği Asgari Ücret Komisyonu toplanıyor!.. İlk toplantı ısınmaydı, ikincisinde ne çıkar meçhul?.. İllüzyonist misali şapkadan ne çıkar? Telaffuz edilen rakamlar var.. 22 bin 104 liradan, 26 bin 630 liraya yükseltileceğine dair..
***
Hükümet neyi planlıyor belli değil. Ama TÜRK İŞ 39 bin diyor, ana muhalefet ve yavrular dahil, 30’un altında olmaz diyor. 40-45 bin lira diyen de var. Rakamların nihai sonuçlanma noktasında, ferman kesiciliği ne mümkün?! Uçuşan rakamlar doyurucu mu değil!?.
***
İşte bu fermanı kapsayan ahali oranı yüzde 40’ın üzerinde!.. Kamuda bu rakamı iki misli diye kabul etsek, daha 50 bin lira değil.. Ya emekli!.. 16 bin lira.. Ki asgari ücretin, yarısı!.. 2026 sefalet içerisindeki ahalinin yüzde 80’ine ne getirir, göreceğiz?..
***
Ama görüyor ve yaşıyoruz! Ki bir emekli olarak, bu yoksulluk sınıfında yüzenlerden biriyim.. İnsanca yaşamak bir hak değil mi sorusu da nostalji oldu. Geçinemiyoruz çığlığı, çarşıda, pazarda, bakkalda, manavda yükseldikçe yükseliyor!?. Burundan soluyoruz!
***
Diyeceksiniz ki, kimin umurunda!.. Olsa idi birileri bankalardaki milyoner sayısının artışını, öne çıkarıp, alkış kopartma gayretinde olmazdı? Ahalinin yüzde 80’inin bu hayat bize reva mı çığılığına bakar, çözüm üretici olurdu!.. Ne gezer?!..
***
Ama bilinmeli ve bilmeleri gerekir ki, demokraside söz sahibi çoğunlukta ise, yüzde 80’in iradesinin tecellisi, yüzde 20’lik kesimden çok üstündür.. Kefenin cebi yok söyleminde hükümetin tavrını, masada asgari ücretliden yana alması isteniliyor..
***
Çünkü, asgari ücret artık ortak bir gelir düzeyi!.. Rakamsallığı yüksek bir kesim.. Emekliler de var.. 17 milyona yakın.. İşçi, memur kesimi de.. Hiçbir siyasi parti bu kesimi gözardı edemez.. Ülkenin de, siyasi yönetimin de, milli birlik ve istikrarın da sigortası!..
***
Tabi günü ve zamanı gelince, hükmü fermanını verdiğinde “yoksulluğun bedelini” ödetir!.. Ki ödeyecektir gözardı eden her kim olursa!!.. Seçim anketleri ifşa ediyor bazı şeyleri!!!
***
MECLİSTEKİ REZİLLİK!..
Vakalar iğrençliğin dibinde!!.. Koca Meclisin çatısı altında, vuku bulmuş hepsi.. Lokantada staj gören kız öğrenciler taciz sarmalı içerisinde, enva-i hayasızlığa tabi tutulmuşlar!.. Taciz ve sapkınlık.. Biri aşçı başı, 3 tutuklu var.. Bir de disiplin cezası!..
***
Bu lağım misalı patlak veren bu hadiseler zincirine bakıyoruz!.. Bir baba durumu fark edip, hesap sormaya kalkınca patlak veriyor.. Bu rezillik, ahlaksızlık, çürümüşlük, adilik, pervasızlık nasıl Meclis çatısı altında, vuku bulur deyip, şikayetçi oluyor?..
***
Her ne kadar idari yönde soruşturma, tahkikat önceden başlatılmışsa da, medyaya yansıyınca Adli mekanizmanın devreye girmesi, manidar! Ya kamuya mevzu ifşa olmamış olsaydı üstüne şal mı çekilecekti?. Bu iffetsizlik, sapkınlık, hayasızlık ve kokuşmuşluk hiç bir şekilde, kamufle edilemez!
***
Sorgulanıyor; sapkın ve taciz ruhlu aşçıbaşı ve aşçıları kim işe, hangi kriterle aldı.. Ve aylar önce başlatıldığı ifade edilen tahkikattaki aksaklıktan kim sorumlu?! Ya da kimler koruyup, kollayıcı!. Çünkü mevzu, Meclisin, Parti Başkanları ile Milletvekillerinin kariyer ve güvenine gölge düşürmüştür!
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Sokaktaki ahalinin halinden anlamayanın, hal-i perişanlıktır!..