Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

BİZİM HALİMİZ NE OLACAK?..

İşte bu çığlık çalışmak mecburiyetinde olan vatandaşlarımızdan" yükseliyor!.. "Evde kal.. Sokağa çıkma.. Virüsü kapma.." Bu minvalde, bir dizi "kampanya" var.. Ee hükümet, "ekonomik kalkan paketini" açıkladı, kimi sektörlerin "desteklenmesi" için.. Peki, biz gündelik çalışan, kahvede, bakkalda, lokantada, şurada burada tezgah işinde.. Yani "sosyal güvencesiz" çalışanlar olarak; bizim halimiz ne olacak diye soruyorlar?..

***

Evde, bir kaç gün!.. Sonra; "açlık ve sefalet..!" Şimdi, hiçbir yasak, kural tanımadan, çarşıdayız, pazardayız, ordayız, buradayız çünkü "çalışmak" zorundayız!.. Çalışmazsak, eve ekmek kim götürecek, ev kirasını, elektrik, su, doğalgaz faturalarını kim ödeyecek?.. Evdekiler ne yiyecek, ne içecek?. Kendi kendimizi nasıl izole edeceğiz..?

***

En önemlisi de çalışma zorunluluğu karşısında, kim hasta, kim virüs taşıyor, kim taşımıyor; meçhul!… Eve döndüğümüzde "ailelerimizle" nasıl, sağlıklı ve güvence altına alınacağını da bilmiyoruz.. Ayrı odalar deniliyor, sosyal mesafe deniliyor?. İki odada, 10 kişi yatıp-kalkıyoruz?.. Bırakın virüsü, diğer hastalıklarla boğuşup duruyoruz?..

***

Evet, çığlık bu minvalde.. Ki son günlerde bir hayli, sokaktan yükselen mühim, önemli ve aciliyet isteyen bir serzeniş!.. Ki önümüzdeki günlerin "belirsiz ve meçhuliyet" hali.. Virüse karşı, peş peşe gelen "yeni tedbir ve yasaklar" göz önüne alındığında; "şuan serzenişle" yükselen "mühim" sorun, daha bir kritik ve gerilim üretici hadiselere gebe diyebilirim!… Kısacası; sosyal bir dengesizlik süreci işler hale geliyor?.. Ön görmek lazım.. Hele ki birilerinin provokasyonu çıkılmaz hale getirir, yaşananları?

***

Netice itibariyle!… Ne yapacaklar, nasıl hareket edecekler, nasıl korunacaklar, ne yiyecekler, ne içecekler, neyle geçinecekler?.. Ve tüm bunların "çözümü" nasıl, sağlanacak?… İşte bu sorulara ivedilikle bir cevap verilmesi lazım.. Ki hükümetin bu noktada, "kapsamlı" bir merkezi "sosyal destek paketi" hayata geçirmelidir.. 81 il için, ivedilikle!!.. Yerel yönetimlerden daha çok, bunun bir merkezi hükümet politikasıyla, çözüm bulması lazım!..

***

Tabi, Diyarbakır'ın özelinde "çalışmak zorundayım" gerçeği, daha bir yüksek.. Nitekim "sokağa çıkma" yasağına ekseriyetiyle, "uyulmamasındaki" ana etkenin de; "çalışmazsak, aç kalırız" gerçeğinin yattığının aşikarlığı tartışılamaz…

Çünkü, işsizliğin, yoksulluğun, gelir düzeyindeki dengesizliğin "yüksek" olduğu bir şehirde, üstadın ifadesiyle "sen neyin alemindesin be kardeşim?" denir!!..  Yani mevzu mühim ve vahim!…

***

 

DİYARBAKIR'DAN CAN SUYU PAKETİ!

Hiç kuşkusuz ki, bu serzenişe "sessiz" kalınmışlık da yok değil!.. Var.. "Ses veren, kısm-i noktada" çözüm için mücadele eden kurumlar var?…Ki bu noktada, Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi aktif bir rol üstlenilmişliği var... İnsani hassasiyetini ve görev sorumluluğunu yakından bildiğim, İl Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Basri Güzeloğlu, bir dizi çalışmalarda bulunuyor…

***

Nitekim, önceki gece telefon görüşmemizde aktardı.. Ki twitter hesabında da, bilahare canlı yayınlarda paylaştı.. Diyarbakır'a dair, kendilerinin hazırladığı "sosyal pakette neler olup olmadığına ilişkin?"

***

Paketin muhtevası ve Diyarbakır halkına seslenişine dair paylaşımı şöyle...

***

"Aziz Diyarbakırlı Hemşerilerim.

Belediyeler Milletindir.

Millete hizmet için ve sıkıntılarına çözüm bulmak için vardır.

Yaşadığımız zor zamanlarda Koronavirüs salgını nedeni ile işini ve gelirini kaybeden Diyarbakırlı kardeşlerimiz için bir Sosyal Yardım Paketi hazırladık. "

BİR… Büyükşehir Belediyesi olarak ekonomik açıdan zorda olan ailelere aylık düzenli olarak yaptığımız gıda yardım paketini 5 binden 10 bin aileye çıkarıyoruz.

İKİ… Bu ailelerimize ayrıca bu aydan itibaren düzenli olarak 10 bin paket Sağlık ve Temizlik Paketi dağıtmaya başlıyoruz.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak yaşanan bu süreçte ilçe vakıflarımızca belirlenecek işini ve gelirini kaybeden toplam 10 bin aileye her ay 1000 TL nakit yardım yapacağız.

ÜÇ.. Böylece ilk etapta toplam 30 bin ailemize Can Suyu desteği vermiş olacağız.

***

ÇEVRESEL DUYARLILIK ÇAĞRISI

Güzeloğlu, sosyal bir çağrıda da bulundu.? Özellikle, içerisinde bulunduğumuz üç ayların manevi atmosferi ve tabi ki yaklaşan Ramazan-ı Şerif'le alakalı; "çevresel duyarlılık" istedi.. Dediği şu..

"Sevgili hemşerilerim, bu sıkıntılı süreç geçecek inşallah.

Mübarek üç ayların manevi ikliminde herkesi; Çevresine duyarlı olmaya, Darda ve zorda olana el uzatmaya, Kendisinde olanı paylaşmaya, Yetimin ve öksüzün başını okşamaya, davet ediyorum."

***

Evet.. Tüm bunlar Büyükşehir Belediyesi'nin "sosyal destek" paketi kapsamında, vatandaşa ulaştırılacak.. İl Valiliği ayrı bir hazırlık içerisinde.. Ki, diğer belediyeler ve kaymakamlıklar da ayrı.. Yani 17 ilçe "bir bütünlük içerisinde" yaşanan kritik süreci atlamanın uğraşını ortaya koyacak?…

***

 

AZICIK SABIR…

Hey siz bayanlar.. Siz beyler.. Hele ki gençler.. Dedeler, amcalar, nineler sizler de.. Çocuklar siz de!… Ne olur.. Ama ne olur; azıcık sabredin.. Yetkililerin, kurulların "tavsiyelerini" dinleyin.. Kurallara uyun.. Biraz sorumluluk alın…

***

Huysuzluk etmeyin.. "Bana bir şey olmaz deyip" işi, önemsizleştirmeyin!.. "Korona, morona ne ki" demeyin.. Basiretle, şuurla, sevgiyle, muhabbetle, "aklı selim" bir hassasiyetle; "süreci" otokontrol sistemiyle aşalım..

***

Öncelikle "yasaklara" itaat edelim, etmeyenleri de, önemsizleştirenleri de; "bireysel sorumluluk" noktasında, iyi niyeti "kötü bir tavra" sokmadan, insani bir müdahaleyle uyaralım.. Hani fahri trafik polisleri vardı ya; onun gibi “ikaz” sorumluluğunu alalım…

***

Değsin, bir sonuç versin bunca meşakkat, feragat, uğraş, çaba, önlem, maddi ve manevi yöndeki kayıpların, toplumsal travmatik halimize değsin!.. Ki, "covid-19'un" hakkından gelebilelim.. Yoksa, o hakkımızdan gelir.. O zaman da iş işten geçmiş, biz de, siz de "mevta" olmuş oluruz..

***

POLİSİN ANONSLARI…

Anlamayan var mı?.. Olmaması gerekir.. Çünkü, her dilden anons yapıyor.. Türkçe desen, Türkçe..Kürtçe desen Kürtçe.. Ki Zazaca desen, Zazaca "anons" yapıyor..

***

Ve diyor ki,

Değerli vatandaşlarımız, evlerinizde kalmanız sizin ve sevdiklerinizin sağlığı açısından önemlidir. Bu sebeple zorunlu haller dışında dışarı çıkmamanızı rica ediyoruz. Lütfen evlerimize dönelim.?"

***

65 yaş üstü olanlar.. Kronik hastalığı bulunanlar.. Sizler ne olur dışarı çıkmayın.. Bir isteğiniz, bir talebiniz, bir sıkıntınız varsa bizi arayın; "biz size vefa borcumuzu, size hizmet yaparak ödeyelim.."

***

Diyarbakır ve ilçelerinde, 22 Mart'tan bu yana 2 bin 621 kişinin çağrısına cevap verilerek, talepleri yerine getirilmiş… Yeter ki, "Evdekal'ın sağlıklı kalın.."

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Eleştirilerini "felaket" tellallığı üzerine yıkıcı yapan kesimlerden "corona-19'dan" daha beter uzaklaşıp kaçın!?..

 


Bu Makale 1261 kere okunmuştur.