BÖLGEDE ALIŞKANLIKLAR DEĞİŞTİ?..

Uzmanlar ne diyor… "Covid-19", Korona virüsü familyasından.. Yani bilinen bir virüs.. Ama; "mutasyona" uğradığı için; "tedavisinde" etkili olunamıyor?… Keşfi, önlemi ve "panzehri" bu nedenle, gecikiyor?…

***

İşte virüsteki bu "mutasyona" uğrama halinin bize yönelik saldırısı karşısında, dikkat ederseniz bizler de "mutasyona" uğruyoruz.. Yani davranış kalıplarımız, zihin paradigmalarımız da, değişmeye başladı!… Virüsün "günlük hayatı" nasıl değiştirdiğini, aslında gün be gün, görüyor ve yaşıyoruz!… 

***

Bakınız, Virüsün bizde oluşturduğu korku, kaygı, endişe ve panik ruh halinin yarattığı "mutasyonu" merkezi Diyarbakır olan Rawes Araştırma Şirketi, sorgulamış!…Sokağın bu minvalde nabzını yoklamış..

***

Araştırma alanları, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve Van… 18 ila 21 Mart tarihinde, 738 kişiyle görüşülerek "salgın ve salgına ilişkin alınan önlemlere" yönelik sorular yöneltilmiş…

***

İlk soru… "Korona virüsü hakkındaki endişe durumunuz nedir?.. Gelen yanıtlar.. Yüzde 42 "endişeliyim..!" Çok endişeliyim diyenler yüzde 31 olurken, yüzde 11 ise "az endişeliyim?"… Demek ki, her dört kişiden 3'ü "virüsten dolayı endişeli?"…

***

İkinci soru… "El yıkama alışkanlığınızı nasıl etkiledi?"… Verilen cevapların yüzdeliği şöyle.. Yüzde 49 "sıkça elimi yıkıyorum?"… Yüzde 32 ise "çok sık yıkıyorum?"… Yüzde 19 ise "normal rutinde yıkıyorum"…  Bu veriye göre, 5 kişiden 4'ü "el yıkama alışkanlığını etkilemiş?"…

***

Üçüncü soru!… "Evden dışarı çıkma alışkanlığınızı nasıl etkiledi?" Yanıtlar.. Yüzde 49'u "Az çıkıyorum" cevabını verirken, yüzde 31'i ise "hiç çıkmıyorum"… Geriye kalan yüzde 16'sı ise, "normal, rutinde çıkıyorum" cevabını verdi.. Salgın'a dair gelen bu beyanlar, her 5 kişiden 4'ünün "evden dışarı çıkma" alışkanlığını değiştirdiğini gösteriyor…

***

Dördüncü soru… "Korona virüs sebebiyle sosyal ortamlarda bulunma durumunuz nasıl değişti?".. Katılımcılardan yüzde 55'i "hiç bulunmuyorum?" derken.. Yüzde 33'ü "Daha az bulunuyorum" yanıtını verdi… Yüzde 9 ise "normal rutinde bulunuyorum?" cevabını verdi.  Bu verilere göre, her 10 kişiden 9'u "sosyal yaşam" şeklini değiştirmiş…

***

Araştırmada, Kadınlar üzerindeki etkisi, "erkeklere nazaran daha fazla azalmış" görünüyor..

***

Beşinci soru… "İnsanlarla temasınız ne şekilde değişti?"… Yüzde 38'i "Biraz fazla kaçınıyorum?"… Yüzde 28'i "Çok daha fazla kaçınıyorum?"… İnsanlardan kaçınmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 25.. Bu da demektir ki, her 3 kişiden 2'si "insanlarla" temasını azaltmış…

***

Altıncı soru.. "Dışarı çıktığınızda, virüsten korunma amacıyla eldiven/maske gibi koruyucu önlemler alıyor musunuz?"… Gelen cevaplar şöyle.. Yüzde 7'si "Çok fazla önlem alırım?"… İlginçtir "Hiç önlem almam" diyenlerin oranı, oldukça yüksek.. Verilere göre ekipman kullananlar üçte birin altında…

***

Yedinci soru… "Beslenmeye özen gösteriyor musunuz?".. Yüzde 57'si normal rutinde beslendiğine yönelik yanıt verirken, yüzde 22'si ise "biraz fazla özen gösteriyorum" cevabını verdi. "Az özen gösteriyorum" ve "Çok daha fazla özen gösteriyorum" diyenlerin oranı yüzde 9'larda kaldı. Bu sonuçlar, her 3 kişiden biri beslenmesine "daha fazla özen göstermeye" başladığını gösteriyor…

***

Sekizinci soru.. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın performansını nasıl görüyorsunuz?.. Gelen yanıtlar şöyle.. Yüzde 26'sı "Çok başarılı.." Yüzde 37'si "başarılı..".. "Ne başarılı, ne başarılı değil" diyen yüzde 18… Pek başarılı değil diyenlerin oranı yüzde 13 olurken, yüzde 6'sı "hiç başarılı değil" cevabını verdi…

***

Dokuzuncu soru… Bu soruda, devlet kurumlarının virüs vakalarıyla alakalı şeffaf olup olmadığı irdelenmiş.. Katılımcıların yüzde 37'si "yeterince şeffaf değil" yanıtını verirken, yüzde 14 "hiç şeffaf değil" cevabını verdi.. Şeffaf olarak görüyorum diyenler yüzde 26'da kaldı.

***

Onuncu soru… "Paylaşılan bilgilere güveniyor musunuz?" Gelen yanıtlardan yüzde 30'u "güveniyorum", yüzde 26'sı "çok az güveniyorum" derken, yüzde 22'si "ne güveniyorum ne de güvenmiyorum" yanıtını verdi.. Yüzde 11 ise "hiç güvenmiyorum" dedi… Görünüyor ki, yüzde 41'i kurumların güvenirliğine inanıyor…

***

Araştırmanın verilerine göre; AK Partililerin yüzde 13'ü, HDP'lilerin de yüzde 56'sı "paylaşılan bilgilere" çok az güveniyor ya da hiç güvenmiyor?…

***

Katılımcılara yaşadıkları şehirde korona virüs vakasının olup olmadığı da soruldu. Bu soruya katılımcıların yüzde 50’si “Vaka vardır ama ölüm yoktur” derken, yüzde 24’ü “Hem vaka hem de ölüm vardır” cevabını verdi.

Her 4 kişiden 3’ü, yaşadıkları şehirde korona virüs vakası olduğunu düşünüyor.

Söz konusu her 3 kişinin 1’i de yaşadığı şehirde korona virüs sonucu ölüm olduğunu tahmin ediyor.

***

“Son bir hafta içinde, korona virüs sebebiyle hangi ürünleri aldınız” sorusu da yöneltildi.  Katılımcıların en fazla gıda malzemesi aldığını söylerken sırasıyla sabun, kolonya, ıslak mendil, tuvalet kağıdı, kağıt mendil aldığı cevabını verdi.

Sağlıkla ilgili olan dezenfektan, maske ve eldiven en son sıralarda yer aldı.

***

"SİYASET EVDE KAL?…"

Ne güzel olurdu değil mi?.. Ahalinin kafası-kulağı, ruhu rahat olurdu?.. Liderlerin "politik söyleminden" dırdırından bir sürelik de olsa; kurtulmuş olurduk?.. Ki, şu anda öyle değil mi?.. Pek bir "mülahazaları" yok.. Kavga yok, gürültü yok, laf sokma, hakaretler yok!..

***

Parti grup toplantıları da yapılmıyor.. "Ismarlama" gündem de geliştirilemiyor… Onun içindir ki, "insanlar" olup-biteni "sakin bir kafayla "irdeleyip" sonuca gidebiliyor.. Yoksa, "korona-morona" ile başlayan cümleler fena halde kafaları karıştırırdı?…

***

Ha bir de, şu 65 yaş ve üstünü "gelen yasaklama da" iyi oldu, "siyasiler" evden çıkamıyor?.. Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Karamollaoğlu… Onlara "sokak" yasak!.. Çıkmaları sahi "izne mi" bağlı?.. Yasak herkesi kapsıyorsa, çıkan olursa "polis gözetiminde" eve kapatılmalı?..

***

Akşener serbest!.. O 65 yaşına "takılmıyor?".. Demirtaş mı, doğru "ona da yasak" yok.. Ama, "mahpusta!.." Buldan, Sancar gezebiliyorlar mı?.. Henüz değil..? Ne diyorduk "siyaset gençleşmeli?.." Kısacası, "evdekal" sloganına ek olarak "siyaset evdekal" ı da ekleyelim!...

 

***

Kaldı ki, "evde çalışmak" diye bir alternatiflik var.. Ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan şu an onu yapıyor?.. Video çekip, mesajını veriyor..  Hasılı, onlar bu ülkenin çimentosu oldukları gibi, "ihtiyar delikanlılardır" onlar?"

***

HDP'Lİ BAŞKANLARA GÖZALTI?..

Slogan geliştirdik, "siyaset evdekal" diye!.. Ancak, siyasi operasyonlar "hız" kesmiyor?.. Dün de vardı.. Eğil, Ergani ve Silvan İlçe HDP'li Belediye Başkanları "gözaltına" alındı.. Görevden uzaklaştırılan ve yerine kayyum atanan Yenişehir Belediye Başkanı Belgin Diken de gözetim altında!.. Gerekçe "terör örgütü üyesi" olma iddiası deniliyor?..

***

BİZİM HALİMİZ NE OLACAK?..

Sahi, "biz gazetecilerin" hal-i durumu ne olacak?.. Sokaktayız, çarşıdayız, pazardayız.. İlgili ve yetkili zevatın peşindeyiz.. Yani "halkın haber alma, öğrenme hakkı için" koşturup duruyoruz!… Yazılı ve görsel medyanın "koşturan" elemanları, "salgın virüs" karşısında, "risk" altında.. "Maske takmakla" her şey bitiyor mu?.. Değil..

***

Nasıl ki, sağlık personelleri, nasıl ki, emniyet mensupları, nasıl ki devleti yönetenlerin, idarecilerin faaliyeti "kamu" ise, bizler de "kamu" faaliyetini yürütmekteyiz.. Ne hazin ki, "hiçbir iş güvencesi olmadığı gibi, sağlık riski noktasında da güvencesi" yok gazetecilerin..? Baksanıza, İstanbul'da CNNTÜRK haber peşinde koşan "muhabirlerini" idare binasına dahi almıyor?.. Neymiş; "virüs taşıyor olabilirler" diye?..

***

Demem o ki, "bu salgına" karşı büyük bir dayanışma içerisinde olmamız gereken bir süreçte, bir kez daha "korunup, kollanması, iş güvencesi" olması gereken, gazeteciler göz ardı ediliyor…

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Sağlıklı olmanın ilk basamağı, kendinizi sağlıklı kılmaktır?...