GEÇTİ BOR'U PAZARI!?..

Ruh alemleri de, kuruluş felsefeleri de, hırs ve haset üzerineydi!.. Tek gaye ve hedef, daha önce bulundukları kervanı, yürüdükleri yolda akamete uğratmak ve o yapılara yara vermek!.. Son üç seçimde vücut bulan siyasetteki bu kindarlık, gelinen aşama itibariyle atığa düşmüştür!?..

***

AK Parti’den, CHP’den ve MHP’den kopanların sözde rakip olarak, kendilerine giydirilen bol gelici libas altındaki, partiler!.. İsim zikretmeye gerek var mı?.. DEVA, Gelecek, Millet- Zafer Partileri ve de İyi Parti.. 31 Mart seçim sonuçları onlara hezimet avşosunu fena şekilde, yedirdi..

***

Ki, 2028’e kadar hayatta kalabilirler mi sanmıyorum!.. Lakin taşıma suyla elde ettikleri hayat suyu, zaman itibariyle içeriden ve dışarıdan kesildi?.. Aparat ve payanda noktasında isteyen istediğini onlardan aldı, artık ihtiyaca hasıl değiller?.. Uzun süre de olacakları sanılmıyor..

***

Oturup hırs ve haset muhasebesini yaparlar mı?. Görünen o ki; meçhuller!.. Kibirleri, üstünlük sınıfsallıklara izin vermez?  Kaldı ki halk deyimiyle geri vites yapsalar da geçti bor'u pazarı?..  Hür ve müstakil olmakta geç kaldılar.. Her tüketilen gün ve zaman takvimi, aleyhlerinde işliyor..

***

Zaten çıktıkları yolda, ne dedikleri, neyi ifade ettiklerini, hırslarının ve hasetlerinin neler olduğunu anlatamadıkları gibi ahalinin de onları anlaması zor!.. Ruh arenasında varlık gösterme adına, üçüncü bir yol dahi olamadılar!.. Bundan sonra da olacakları yok!?. 

***

Yani, maziye yelken açtılar!.. Ülkeye ve Türkiye’nin siyaseti envanterine ders-i ibret noktasında geçmişte böylesi partilerimiz vardı, ama akıbetleri meçhul oldu notuyla, heves edici olanlara, bir akıl sağlayıcı olur..

***

ALTILI MASA DA MAZİDE KALDI?..

Vasat kervanın bir kolu da, altılı masa idi!.. Kaldı mı masadan bir eser; yok.. Zaten masanın günah keçisi Kılıçdaroğlu kesildi.. Her ne kadar siyaseti bırakmadım dese de, 31 Mart sonuçları onu da, saf dışı bıraktı!..

***

Davutoğlu yüzde 0.05’te, Babacan ise bir ilçe belediyesi kazandı, ama oy oranı kayıt sıralamasına dahi alınmamış.. Kendini milli görüşün temsilcisi olarak gösteren Karamollaoğlu da, diğer partiler kervanına tescil edildi.. DP ise konuşan veya varlığından söz eden vardı, yok.? Diğerlerinde bile yok!

***

GELECEĞİN RUHU!..

AK Partinin seçim yenilgisine dair, ortaya konulan çözümsel tezlerden biri de, 2002 ruhuna dönmesi gerektiği!… Mevcut partiler içerisinde hiç kuşkusuz ki, değişim ve dönüşü sağlayan ve geliştiren potansiyele sahip hep AK Parti olmuştur… Özellikle 21 yıllık süreç içerisinde.. Ki daimi iktidarına rağmen; değişimi sürekli, yenilemiştir!..

***

Muhalefetin bu minvalde kısır kaldığını biliyoruz.. Onun için de, kurduğumuz cümlelerin başında; “Türkiye’nin tarihsel siyasi sıkıntısı, muhalefetin olmayışıdır?”.. Sadece görüntüde varlar, ama ülkenin ve milletin milli meselelerinde, alternatif olabilme adına, gayretkeş değiller.. Vasattırlar..

***

Neyse!.. Mevzu, muhalefetin, muhalefetsizliği değil.? AK Parti’nin aldığı yenilgi ve seyir içerisinde olduğu sıkıntılı zaman diliminde, kendini değişim ve yenileme adına, neler gerçekleştirebileceği!.. Uzun bir zaman var; önünde.. 4 yıl.. Çok şeyler, kendini ikmale getirebilir!…

***

İşe bu noktadan hareketle, önceki yazılarımda da dile getirdim.. AK Parti ivedilikle fabrika ayarlarına dönmesi kadar, geleceğe dair sürükleyici, tatmin edici, güven verici, en önemlisi de ahilinin istek ve beklentilerini yanıtlayan geleceğin, ruhunu inşa edip, yakalaması lazım..

***

Özellikle, kadro değişiminde, geleceğin ruhuna iyi organize olması gerektiği kadar, benimseyenleri de konsolide etmesi gerekir.? Ki parti kervanı içerisinde değişik sosyolojilere seslenebilecek, toplumda karşılık bulabilecek, genç ve dinamik kadrolar var.. Yeter ki; kibir abidelerinin sömürgesinden, kurtulmalarını sağlamak!..

***

İLK İCRAAT, HAYAT PAHALILIĞI!?..

AK Partiye kızgın olan seçmenin, yüzde 60’ı bilinmeli ki, hayat pahalılığından dolayıdır.. Ki, Emeklilerin de dahil olması işi fena şekilde büyüttü.. İşte, çözüme odaklanılması gereken, etkenlerin başında da, piyasadaki fiyat istikrarsızlığı!?

***

Özellikle gıda ürünlerinde dünyada, fiyat düşüşü yaşanırken, Türkiye’de tersi durum hasıl.. Hele ki, Türkiye bir Tarım Ülkesi olarak, kendini konumlandırırken; yüzde 70 artış neyle izah edilebilir ki?.. Dünyada fiyat düşüyor, bizde artıyor.. Ne iş denilmez mi?

***

OKUR SORMUŞ DEM’İN OYLARI NERDE?…

Diyarbakır’ın oyları belli?.. Düşüş var.? Katılmayan var, sandığa gitmeyen var?.. Bunları biliyoruz.. Ki teferruatlı burada, zikredip beyin jimnastiğinde bulunduk. Ancak, İstanbul’daki DEM Partinin oyları nerde, kime gitti, diye soruyor?…

***

Seçim sürecindeki söylemlere baktığınızda, soru haklı bir şekilde, kendini idame ederek, vücut buluyor?.. Oylar nerde?.. Malum, İstanbul’da yüzde 7-9 bandında bir oy potansiyeline sahipti; HDP/DEM Parti. Ama sandıktan çıka çıka; yüzde 2 bile çıkmadı?..

***

Yüzde 7’lik oy nerde?.. Nerde olacak Ekrem İmamoğlu’na diyeceksiniz ki?… Öyle görünüyor.. İyi de, biz öyle diyoruz, ama seçim sürecinde CHP ve DEM’in aktörleri hiç de öyle demedi, demiyorlar?.. Şu an bile aynı savunmadalar!..

***

Sahi!.. Leyla Zana uzun yıllar sonra, seçim arenasına çıktı.. İddialı iddialı, söylendi.. “Kimseye borcumuz yok.. Oylarınızı DEM Parti’ye verin.. Biz bize yeteriz..” Bunları her fırsatta, mitingde, basın toplantısında dile getirip, konuştu!…

***

Ha keza, DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Meral Danış Beştaş da.. Hatta kendisine tavşan aday diyenlere sert çıktı, tepki koydu, “Kendimize sahip çıkalım, kendimize oy verelim. Biz bize yeteriz” dedi…

***

En önemlisi, Beştaş’ın adaylığına, CHP’den tepki gelmişti.. Ne diyordu partinin Başkanı Özgür Özel.. “DEM Parti bize kazandırmak değil, seçimi kaybettirmek üzerine bir strateji ortaya koyuyor” söylemini ateşledi!..

***

En radikal çıkışı, o gün DEM Parti’nin Eş Başkanı Tuncer Bakırhan yapmıştı.. Siyasi partileri aynı kefeye koyarak.. “CHP’ye, hepiniz aynısınız” deyip, çıkış yapmıştı.. Her ne kadar eş başkanı biz CHP’yi destekleyeceğiz dediyse de!?..

***

Tüm bunlar karşısında; sandıktan çıkan ne oldu?.. CHP tarihinde görmediği oy yüzdeliğiyle; birinci çıktı.. 77’yi bile aratmadı.. 47 yıl sonra bir ilk.. İşte hakikatın ölçeğinde der demez; “DEM’in oyları nerede ve ne oldu?. Akademik bir tez konusu!?”

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Siyasi ihtiras, akşam karanlığında farları sönük seyir halindeki otomobil gibidir.