Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

KABİNE’DEKİ TEMSİLİYET?…

Tarihi seçim geride kaldı.. Seçilen seçildi, kaybeden kaybetti.. İktidar yönünde sıra; ülkeyi yeni yüz yıla taşıyacak olan, hükümet kadrosunda.. Yani, Erdoğan’ın kendine özgü oluşturacağı çalışma ekibi… Gözler hal-i hazırda Külliye’deki çalışma ofisine çevrilmiş; kimler kabinede olacak?..

***

Kabine yeni isimlerden mi oluşacak?.. Yoksa karma bir durum mu olacak?.. Eskilerden kimler kalacak, kimler gidecek?.. Yeniler kim olacak?.. Seçilen milletvekillerinden de teşekkül edecek mi, yoksa dışarıdan transfer edilecek bir kadro mu tesis edilecek?. Soru çok.. Ama yanıt, Erdoğan’ın cebinde..

***

İki gündür yorumlara, yazılanlara bakıyorum!.. Tabiri caizse “toto-loto” misali atmasyon; “bakan isimleri” zikredilip, yazılıyor.. Ki, ahalide de hayli kafa karışıklığı oluşmakta.. Neyse, isimlere takılmak istemiyorum.. Zaten, 21 yıllık Erdoğan’ın iktidar ve çalışma ekibi oluşturmadaki stratejisi bilen bilir; ser verip sır vermeyen biri..  Kimle çalışacağına kendisi karar verdiği gibi, isimleri de pek zikretmez!..

***

Vaki olan şudur ki, yarın bir tarafta mecliste “yemin töreni” var.. 28. Dönem Yasamada yer alacak, Milletvekilleri yemin edecekler.. 600 Milletvekilinin içerisinde yaş itibariyle Devlet Bahçeli geçici Meclis Başkanlığı yapacak..

***

Yemin derken, bir dönem HDP geleneğinden gelen siyasilere dair, “kriz beklentisi” oluşturulurdu, “yemin ederler mi etmezler mi, slogan mı atarlar” diye?.. Şimdi ise, HÜDA PAR’ın seçilen 4 Milletvekili üzerinden benzer durum körükleniyor.. “Yemin edecekmisiniz?” Sanırsınız ki, ülkeyle, milletle, devletle bir sorunları var ki; “yemine karşılar.?” Neyse ki Zekeriya Yapıcıoğlu cevaplarını verdi.. “Bizim yeminle sorunumuz yok.."

***

Dönersek, kabinedeki değişikliğin nasıl olacağına?!.. Dün, Ankara’dan bir çok isimle telefon trafiğim oldu!.. Hava nasıl esiyor diye?.. İsimlere odaklanmadan, aldığım notlara göre, değişikliğin ana unsurlarının başında; “isimlerden daha çok, bakanlıkların genel yapısında kapsamlı bir revizyonun olacağı, hatta yeni bakanlıkların da kurulabileceği..”

***

Malum hal-i hazırda, 16 Bakan.. Bir de, Cumhurbaşkanı yardımcısı var.. Önceki sistem ve dönemlerde; bakanlık sayısı 26 civarında idi.. Sonradan rakam düşürüldü.. Bazı bakanlıklar, en yakın bakanlıklarla birleştirildi.. Ancak gelinen aşama itibariyle,  bazı bakanlıklarda “köklü değişim” kadar önemli bazı birimlerin de özerk olması açısından, yeni bakanlıklar ikmal edilmesi gerektiği…

***

Geçtiğimiz Nisan ayında yerel yönetimleri de kapsayan, AFAD’la ilgili çıkarılan kurumsallaşma.. Artık Büyükşehir belediyelerinde daire başkanlıkları oluştu.. Türkiye’nin yaşadığı, asrın felaketi olan Deprem.. Ki, Türkiye’nin bir deprem bölgesi olması hasebiyle, AFET bakanlığı, konuşuluyor.. Yatırım Bakanlığı.. Demem o ki; bakanlık sayısı 16’dan 20’ye çıkabileceği gibi; Cumhurbaşkanlığı yardımcısı sayısı da, artabilir..

***

Velhasıl, yarın her şey daha bir netleşecek!.. Bakalım, Erdoğan’ın Türkiye’yi yeni yüzyıla taşıyacak olan, “A takımında” kimler olacak ve nasıl bir kabine şekillenecek?.. Tabi bir beklenti ve bir merak söz konusu..  O da, özellikle Güneydoğu’dan kimin ya da hangi ismin kabinede yer alacağı?!

***

Erdoğan, ekonominin patronu olarak Mehmet Şimşek’i uzun süredir istiyor.. Kaç kez görüştüler “siyasi kulvarda” Şimşek affını isteyerek “bu alanda yokum” dedi, ama ekonomik yönde her türlü katkı sunmaya hazırım çekini verdi.. Şimdi kulislerde, “ekonomi kadrosunu kurma yetkisini ve serbestiyetini” aldığı konuşuluyor..

***

Diğer bir isim de, Cevdet Yılmaz.. O’nun da kabinede yer alması noktasında, görüşler var.. Hatta yeni kurulacak olan Afet Bakanlığının kendisine verileceği yönünde?!.. Hasılı beklenti; Güneydoğu’nun kabinede güçlü bir şekilde temsiliyet almasıdır.. Tıpkı, geçmişte olduğu gibi..  Bakalım, yarın ne olacak?!

***

KILIÇDAROĞLU DEVAM MI DİYOR?…

Vallahi de görünen o!.. Mutlak yenilgiye rağmen.. “Bu kaçıncı kez, adam yenmesine” rağmen.. 10 yılda kaçıncı seçim yenilgisi.. Ki gördünüz, Erdoğan’ın “bariz galibiyetine” rağmen, “ne tebrik etti, ne de ülkeye ve millete hayırlı uğurlu olsun” temennisinde bulundu.. Dediği şu; “mücadeleye devam?”…

***

Her ne kadar “Oğlum” dediği Ekrem bile “değişim şart” söylem ve eylemlerine başvuruyorsa da.. “Ben buradayım, ben buradayım” deyip duruyor..  Demem o ki; CHP çevresi de, medyası da, batısı da bilmem neyi de “çek git, bırak git.. Yeter artık” deyip laf çaksalar da; “Kemal bey’i o koltuktan” kaldıracak adam yok!…

***

 

Nitekim, Yerel seçimlere birlik-beraberlik içinde girilmesi gerektiğini dillendiren Kılıçdaroğlu ve partinin bazı önemli isimleri, kurultay sürecini bu dönemin sonrasına ertelemeyi hedefliyorlar.. Gelen "istifa" çağrıları sonrası CHP'deki koltuk telaşı zirve yaparken, kurultay takviminin bugünkü MYK toplantısında şekillenmesi bekleniyor.

***

Geçen sene de erken seçim ihtimali ve salgın koşullarını gerekçe göstererek kurultayı erteleyen Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs öncesi milletvekili aday listelerini belirlerken temayül yoklaması yapmaya da gerek duymamıştı.

***

Gelişi güzel söylemiyorum!.. Neden derseniz, “kaset operasyonu” sonrasında, 13 yıldır CHP’nin DNA’sıyla oynandı.. Genetiği değişti, ruh alemi yerle yeksan, Kemal Bey’in genetiği enjekte edildiği için; rakip yok!.. Buyrun hodri meydan, “babayiğit çıksın, ben varım desin..” Diyenler; karınlarından konuşanlardır..

***

Demokrasi güzellemesi yapıp parti içinde tek adam yönetimi inşa eden Kılıçdaroğlu, 4 partiye aday listesini açıp 100'e yakın CHP'li siyasinin üstünü çizmiş, küçük ortaklara Meclis'te toplam 38 koltuk hediye etmişti.

***

 

HAKKINDAKİ FEZLEKELER?..

Sahi, 40’a yakın da “dokunulmazlığıyla alakalı fezleke var?”.. Onlar ne olacak? Savcılık, bu fezlekeleri “suç unsuru” görürse iddianameye dönüştürerek mahkemeye gönderebilecek. Mahkemelerde olan davalar ise kaldığı yerden devam edecek. Bu durumda Kılıçdaroğlu, sanık sıfatıyla mahkemeye çıkmak zorunda kalacak.

****

Bunlardan 13'ü Cumhurbaşkanına hakaret, üçü ise Cumhurbaşkanına hakaretin yanı sıra iftira, tehdit ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik iddialarını içeriyor. Diğer dosyalarındaki adli vakıaya göre suçlamalar ise şöyle:

"1 adet adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs, 1 adet alenen hakaret, 1 adet iftira, 3 adet kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, 3 adet kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret,  1 adet soruşturmanın gizliliğini ihlal,  1 adet suçu ve suçluyu övme, 1 adet tehdit iddiası.

***

'SİYASİ AYAK' FEZLEKESİ 

Kılıçdaroğlu hakkındaki “siyasi ayak” fezlekeleri hayli çok.. Raftan inecek dosyalar arasında en önemlisi; “21 Soruda FETÖ'nün Siyasi Ayağı" broşürü… Broşürde, Erdoğan ile Fethullah Gülen'in fotoğrafı kullanılmış ve Gülen yapılanmasıyla AK Partinin ilişkisi anlatılmıştı… Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2021 yılında buna ilişkin 7 sayfalık fezleke hazırlayıp Meclis'e göndermişti.

***

MİLLET İTTİFAKI LİDERLERİNDE DURUM NE?

Kılıçdaroğlu gibi, Millet ittifakında yeralan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı oldukları için; milletvekili olamayan, Parti liderlerinin akıbeti ne olacak?..  Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Gültekin Uysal ve Temel Karamollaoğlu…

***

Şu anda olduğu gibi hiçbiri dokunulmazlığa sahip değil. Onlar hakkında, savcılıklar istedikleri şekilde, “sade bir vatandaş” noktasında soruşturma açma yetkisine sahip…

İYİ Parti lideri Akşener hakkında 2016'dan bu yana Gülen yapılanması iddiasıyla yürütülen soruşturmalar olduğu biliniyor… Dosyalar raftan iner mi; bekleyip göreceğiz…

***

İMAMOĞLU'NUN CEZASI ONANACAK MI?

En çok dikkat çeken ve odaklanılan isim ise  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında YSK üyelerine hakaret iddiasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ceza..

Ceza dosyası hal-i hazırda, istinaf aşamasında.. Bu cezanın istinaf ve Yargıtay'ın onayından geçmesi halinde İmamoğlu siyasi yasakla karşı karşıya kalabilecek, tabi ki cezaevine de girebilecek..

Eğer ki durum vaki olursa, 2024'teki yerel seçimlerde aday olamayacak. 

***

GÜNÜN SÖZÜ..

“Ey ruh gelirsen, masaya altı kez vur” seansı bitti mi?

 


Bu Makale 5374 kere okunmuştur.

Yorumlar

  1. zekı

    diyarbakırdaki ögrencıler ösym de bırçok ıl e dagıtılmış tüm vıcdanlı ve duyarlı basının ,çoçuklarımıza sahıp çıkması lazım .veya ankarada sınava gıren çocugu dıyarbakıra versınler..bu neyın bedelıdır ki çoçuklara ödetılıyor...