"HAKEME KIZMAYA HAKKIMIZ YOK"

Evet,hakem Hüseyin Göçek kötü bir yönetim göstermedi,art niyetli bir yönetim gösterdi. Maçın başından sonuna kadar tüm takdir haklarını rakipten yana kullandı,Diyarbakırspor'un "yüzde bir milyon" diyebileceğimiz penaltısını vermedi,rakibe her yerde serbest vuruş ve yan toplarla gol bulma fırsatı yarattı,Diyarbakırspor'un tehlikeli yerlerdeki serbest vuruşlarını vermedi. Manisaspor'un 12.oyuncusu gibi hareket ederek,rakibin kazanması için elinden gelen her şeyi yaptı.Bütün bunları kabul ediyoruz. Peki suçlu kim?. Dr. Abdurrahman Yakut,maçtan sonra isyan etti. Bugüne kadar hakemleri eleştirdiğine şahit olmadığım Coşkun Demirbakan bile öfke dolu sözlerle konuştu. Yakut'un üzerine basa basa vurguladığı gibi federasyon mu suçlu?. Bence değil. Suçlanacak birileri varsa Diyarbakırspor'un yaşadığı sahipsizliğe ve ilgisizliğe sessiz kalarak  kendisini yalnızlık gemisine tıkayanlardır. Suçlu ,Diyarbakır'ın yönetenleri,seçilmişleri,para kazananları,rantını yiyenleridir. Suçlu,takım iki hafta yenildi diye tribünleri boş bırakanlardır. Suçlu,

 "nasıl olsa canlı yayın var"  diyerek tribünlere gelmek yerine evde ve kahvede maç izlemeyi tercih edenlerdir. Suçlu aylardır ödenemeyen futbolcu alacakları,personel alacakları ve diğer sorunlara karşı gıklarını çıkarmayanlardır. Suçlu,alınmış kongre kararından sonra çözüm üretip yeni yönetimi bir an önce oluşturmak yerine dedikodu üretenlerdir,çözümden yana olmayanlar ve halen kulüp üzerinde rant hesaplarını yürütenlerdir. Suçlu,ben,sen,biz,siz hepimiziz. Madem Diyarbakırspor bu kentin ortak değeridir. Neden sahip çıkmayarak bu sorunları yaşamasına neden oluyoruz?.Bu takım bu kentin semboluysa neden sembolumuzun göz göre göre erimesine göz yumuyoruz?. Şair boşuna "sahipsiz kalan memleketin batması müstehaktır,sen sahip çıkarsan batmayacaktır" sözlerini kullanmamış. Kimse yanlış anlamasın Yakut ve Demirbakan'ın serzenişlerine,maçtan sonra hakeme isyan eden taraftarlara sonuna kadar hak veriyorum. Ama koca Diyarbakırspor hakemler yüzünden bu haldedir diyebilir miyiz?. Hakemler sahada futbolcularımızın alın terini çalıyorsa biz bugüne kadar ne yaptık?. Diyarbakırlı diye geçinip bu kulüpte tahribat yaratan,sahip çıkmayan,sürekli elinde siyasi bir oyuncak olarak tutanların verdiği zararı ne Hüseyin Göçek,ne Mahmut Özgener ve federasyon yönetimi,ne de Oğuz Sarvan ve hakemleri vermemiştir. Diyarbakır halkı,bürokratı,seçilmişleri,atanmışları,zenginleri,lobi gücüne sahip olanları ve tüm etmenleriyle Diyarbakırspor için çatı birliği oluşturmuş olsaydı bu halde olur muydu?. Dışarıdan bakıldığında çok büyük güç olan,içine girdiğinizde ise dışarıdan bakılanın aksine çok kolay çözülmesi mümkün olan Diyarbakırspor camiasının kurtları kendi içinde olmasaydı Hüseyin Göçek veya başkaları bu kadar rahat bir şekilde kendisini ezebilir miydi?. Bırakın ezme girişiminde bulunmayı,buna niyetlenmeye bile güçleri yetmezdi.  Aksine Diyarbakırspor camiası,büyüklüğü,birlikteliği ve kendi kulübüne sahip çıkmasıyla nice Hüseyin Göçekleri,Mahmut Özgenerleri,Oğuz Sarvanları yanlış yapmaları halinde koltuklarından edecek güce sahip olurdu. Büyüklerimizin dediği gibi iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım. Batıralım ki aklımız başımıza gelsin ve bir an önce yıllardır yaptığımız yanlıştan dönelim. Diyarbakır ve Diyarbakırspor'un çok sorunu var ama bana göre en önemlisi;kendi kentimize karşı milliyetçi değiliz. Bir başka ifadeyle "kent ruhu" anlayışı yok. Bayram araya girdiği için yazamamıştık,şimdi yazıyorum. Kasımpaşa maçında siyasi sloganlardan fiili saldırılara karşı Diyarbakırspor'a yönelik her türlü barbarlık yapıldı. Kaç tane siyasetçimiz,bürokratımız,kentteki sivil toplum örgütlerimiz çıkıp tepki gösterdi?. Daha da ötesi kaçı rakip Kasımpaşa olunca,kendi kentlerinin takımına,kendi kentlerinin vatandaşlarına yapılan çirkin olayı kınama cesareti gösterebildi?. Kaçının bu çirkin olaydan haberi oldu,kaçı bu olaydan sonra Diyarbakırspor'u ziyaret edip moral verdi?. Yazının başlığında kullandığımız gibi bu hazin tablo karşısında hakemlere,federasyona,şer güçlerine kızmaya hakkımız var mı?.

Bu satırların yazarı Diyarbakırspor'un yaşadığı sorunlar karşısında o kadar dolu ve duygu yüklü ki Diyarbakırspor-Manisaspor maçının analizini yapmayacağım. Her zaman dile getirdiğimiz gibi umarız bu sorunlar çözülür,Diyarbakırspor gerçek bir spor kulübü haline gelir ve bizler de spor yazarlığının gerektirdiği şekilde yazılarımızda maç analizlerine,yorumlarına yer veririz.