EMİRDAĞ LÂHİKASI

Üstadımız şiddetli hastalığından fazla konuşamadı. Hasta halinde hizmetkârına dedi:“Merak etmemeleri için berâ-yı malûmat bazı dostlara ve bazı resmi zâtlara gönderirsiniz.”

Şiddetli hasta üstadımızın hizmetkârı

Evet, hizmetkarımın yazdığı doğrudur.

Said Nursi

* * *

[Müdde-i umumîler hakkında Üstadımızın garib bir hâlet-i ruhiyesini beyan etmek zamanı geldi.]

Bana dedi ki: “Otuz-kırk sene bu tazyikatımda Hukukullah manasında olan hukuk-u amme namındaki vazifelerle muvazzaf olan savcılar ekser hapislerimde, nefyimde şiddetlerini gördüğüm halde onlara karşı bir hiddet, bir küsmek bana gelmiyordu.

Sonra görüyordum: Onların zâhiri şiddetine sebep olan kusurları kendilerinde görmüyordum. Fakat, çok defa bir zaman sonra, kader-i İlâhinin başka kusuratıma binaen şefkat tokadının öyle savcıların eliyle geldiğini gördüm. Kader adâlet yaptığı içiçn o şefkat tokadını ruh ve kalbimle kabul ettim. Zâhirî sebebe binaen savcıların şiddetini helâl ediyorum. Şimdi Cenâb-ı Hakk’a şükür, o müdde-i umumilerin bir kısmı, vazifeleri olan hukuk-u umumiyenin müdafaası, Hukukullah nev’inden olduğu cihetle, bana karşı şiddet değil, bilakis hakiki adalet noktasında umum İslamiyete ve belki insaniyete de menfaatı olan Risale-i Nur’un hizmet-i imaniyesi cihetiyle şiddeti bırakıp kader-i İlâhinin şefkat tokadına bakar gibi zâhiri ta’zib, hakikaten yardım hükmüne geçtiği içiçn, ben de bu sırr-ı azîm münasebetiyle, bütün böyle müdde-i umumilere karşı bir dostluk ve dua etmek vaziyetini aldım. Zahiren bana karşı şiddet-i hüküm görünen hâlât, o hizmet-i imaniyeye bir ilânname hükmüne geçti.

Ben de şimdi onlara, hukuk-u âmmenin Hukukullah hükmüne geçtiğini bilenlere, umumen selâm ve dua ediyorum.Bana olan şiddetlerini umûmen helâl ediyorum.”

Said Nursî

Üstadımızın sizlere yazdığı aynı hakikat olan bu mektubunu arz ediyorum.

Talebesi Sungur

* * *

Bediüzzaman Said Nursî’nin Gazetelere

Bir Mektubu

(Bize ait mes’eleleri yazan gazetelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler, bugünlerde olan aleyhimdeki isnadlarını helâl edeceğim. Şiddetli hastalığıma binaen bu kısacık mektubumu o gazeteler neşretsinler ki; bizi düşünen kardeşlerim kederlenmesin.)

Evvelâ: Bugünlerde olan mes’eleler için merak etmeyiniz. Hakkımızda tecelli eden, inayet ve rahmet-i İlâhiye ile bu büyük bir hayırdır. Hem hasta olduğumdan konuşmaya ve görüşmeye de tahammül edemiyorum.Şimdi Risale-i Nur’un dâhil ve hariçteki fevkalade intişarı ve geniş fütühatı ile düşmanlar da dost olmuşlar. Herkesin konuşmak istemesine mukabil, inayet-i İlahiye ile sesim de kısılmış ki; daha Risale-i Nur bana ihtiyaç bırakmadığından görüşüp, konuşamıyorum.                     

Devam Edecek