Emirdağ Lahikası
Eğer şimdi, eski zaman gibi kahramancasına Kur’ân’a ve hakaik-ı îmana sahip çıkmazsanız ve sizler gibi ehl-i hamiyet eskide yanlış bir surette ve din zararına medeniyetin propagandası yerinde doğrudan doğruya hakaik-ı Kur’âniye ve îmaniyeyi tervice çalışmazsınız, size kat’iyyen haber veriyorum ve kat’î hüccetlerle isbat ederim ki, âlem-i İslâmın muhabbet ve uhuvveti yerine, dehşetli bir nefret; ve kahraman kardeşi ve kumandanı olan Türk milletine bir adâvet; ve şimdi âlem-i İslâmı mahva çalışan küfr-ü mutlak altındaki anarşiliğe mağlûb olup, âlem-i İslâmın kal’ası ve şanlı ordusu olan bu Türk Milletinin parça parça olmasına ve şark-ı şimalîden çıkan dehşetli ejderhanın istilâ etmesine sebebiyet verecek.
Evet, hariçte iki dehşetli ceryana karşı bu kahraman millet, Kur’ân kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa, küfr-ü mutlakı, istibdad-ı mutlakı, sefahet-i mutlakı ve ehl-i namusun servetini serserilere ibahe etmesini âlet ederek dehşetli bir kuvvetle gelen bir cereyanı durduracak, ancak İslâmiyet hakikatiyle mezcolmuş, ittihat etmiş ve bütün mazideki şerefini İslâmiyette bulmuş, bu millet dayanabilir. Bu milletin hamiyetperverleri ve milliyetperverleri, herşeyden evvel bu mümteziç, müttehit milliyetin can damarı hükmünde olan hakaik-ı Kur’âniyeyi terbiye-i medeniye yerine esas tutmak ve düstûr-u hareket yapmakla o cereyanı durdurur inşâallah.
İkinci cereyan: Âlem-i İslâmdaki müstemlekâtlarını kendilerine ısındırmak ve tam bağlamak için bu vatandaki kuvvetli merkeziyet-i İslâmiyeyi dinsizlikle ittiham etmekle bozmak ve âlem-i İslâmın, irtibatını mânen kesmek ve uhuvvetlerini bu millete adâvete çevirmek gibi bir plânla şimdiye kadar bir derece muvaffak da olmuş.
Eğer bu cereyanın aklı başında olsa, bu dehşetli plânı değiştirip hariçdeki âlem-i İslâmı okşadığı gibi; bu merkezdeki İslâmiyet dinini okşasa, hem o da çok istifade eder, hem azîm fütuhatını bir derece muhafaza eder, hem bu vatan ve millet dehşetli belâdan kurtulur.
Eğer şimdi siz kâtib-i umumî olduğunuz hamiyetperver, milliyetperver adamlar, şimdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabına mukaddesatı çiğneyen usulleri muhafazaya çalışıp, üç-dört şahsın inkılâp namında yaptıkları icraatı esas tutarak mevcud haseneleri ve inkılâp iyiliklerini onlara verip ve mevcud dehşetli kusurları millete verilse, o vakit üç-dört adamın seyyiesi üç-dört milyon seyyie olup bu kahraman ve dindar milleti ve İslâm ordusu olan Türk Milletinin geçmiş asırlardaki milyarlar şerefli merhum ordularına ve milyonlarla şehidlerine ve milletine büyük bir muhalefet ve ervahına bir mânevî azab ve şerefsizlik olmakla beraber; o üç-dört inkılâpçı adamın pek az hisseleri bulunan ve millet ve ordunun kuvvet ve himmetiyle vücud bulan haseneleri o üç-dört adama verilse, o üç-dört milyon iyilikler, üç-dört haseneye inhisar edip küçülür, hiçe iner; daha dehşetli kusurlara keffaret olamaz.
Salisen: Size karşı elbette çok cihetlerde dahilî ve haricî muârızlar var. Ben, dünya ve siyasetin haline bakmadığım için bilemiyorum. Fakat beni bu sene de çok sıkıştırıdıkları için mecburiyetle sebebine baktım ki, size karşı bir muârız çıkmış. Eğer o muârız mükemmel bir reis bulup hakaik-ı îmaniye namına çıksa idi, birden sizi mağlûb ederdi. Çünkü bu milletin yüzde doksanı, bin seneden beri an’ane-i İslâmiye ile, ruh ve kalb ile bağlanmış. Zâhiren muhalif fıtratındaki emre itaat cihetiyle serfürû etse de, kalben bağlanmaz.
Hem, bir müslüman, başka milletler gibi değil. Eğer dinini bıraksa anarşist olur, hiçbir kayıd altında kalamaz; istibdad-ı mıtlaktan, rüşvet-i mutlakadan başka hiçbir terbiye ve tedbirle idare edilmez. Bu hakikatın çok hüccetleri, çok misalleri var. Kısa kesip sizin zekâvetinize havale ediyorum.
Bu asrın Kur’ân’a şiddet-i ihtiyacını hissetmekle İsveç, Norveç, Finlândiya’dan geri kalmamak size elzemdir. Belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir. Siz, şimdiye kadar gelen inkılâb kusurlarını üç-dört adamlara verip şimdiye kadar umumî harb ve sair inkılâbların icbariyle yapılan tahribatları -hususan an’ane-i dîniye hakkında- tâmire çalışsanız, hem size istikbalde çok büyük bir şeref ve âhirette büyük kusuratlarınıza keffaret olup, hem vatan ve millet hakkında menfaatli hizmet ederek milliyetperver, hamiyetperver namına müstehak olursunuz.
Devam Edecek