RİSALE-İ NUR ve HARİÇ MEMLEKETLER (2)

Pakistan Maarif Nazı Vekili Ali Ekber Şah (şimdi Sind Üniversitesinde Rektör), Türkiye’ye geldiği zaman Bediüzzaman’ı ziyaret etmiş ve memleketimizden ayrılırken Üstad ve eserleri hakkında gençliğe bir hitabede bulunmuş ve memleketine muvasalatında da beraberinde götürdüğü Nur Külliyatının, resmen üniversitede okutturulması ve Orduca’ya tercümesi için teşebbüse geçmiştir. Pakistan’da münteşir Arapça ve İngilizce gazete ve mecmualarda Üstad ve eserleri okuyuculara tanıtılmış; Türkiye’deki İslâmî inkişaf, Risale-i Nur faaliyetinin bir semeresi olarak belirtilmiş, Üstad Bediüzzaman lem-i İslâmın mânevî lideri olarak zikredilmiş ve ‘’Hazret-i Bediüzzaman Said Nursi’’ diye hakkında birçok makaleler yazılmıştır. Bugün Risale-i Nur, İslâm âlemince, İslâmiyete yöneltilen hücumları kıran bir Sedd-i Kur’ânî olarak bilinmekte ve kabul edilmektedir.
Risale-i Nur; Avrupa, Amerika ve Afrika’da da hüsn-ü teveccühe mazhar olmuş; başta ihtiyar Almanya ve Finlandiya olmak üzere, birçok memleketlerde okumaya başlanmıştır.
Bu cümleden olmak üzere, Almanya’da, Berlin Teknik Üniversite Mescidine Risale-i Nur külliyatı konulmuş ve Şarkiyat Üniversitesi İlâhiyat bölümünde Risale-i Nur hakkında konferans tertip edilmiştir. Almanya’daki İslâmî fütuhatta Risale-i Nurun büyük rolü olmuştur.
Yunanistan’ın Gümülcine şehrinde Hâfız Ali Efendi tarafından açılan dershanede Risale-i Nur dersleri de okutturulmakta ve yüzlerce Risale-i nur talebesi yetişmektedir.
Finlandiya’da İslâm Cemaati Reisi tarafından Risale-i nur neşredilmekte ve bu sayede birçok Finli Müslüman olmaktadır. Japonya ve Kore’de de Risale-i Nur’un birçok okuyucuları bulunmaktadır. Kore harbi münasebetiyle Türkiye’den Kore’ye giden müteaddit Nur talebeleri tarafından bütün külliyat oraya götürülmüş; bu eserlerin bir kısmı Japon üniversitelerine ve bir kısmı da Kore kütüphanelerine hediye edilmiştir. Bu vesile ile Japonya’daki İslâm cemaati de Risale-i Nur’dan istifade etmeye başlamıştır.
Hindistan ve Endonezya’daki Müslümanlar da Risale-i Nur’dan mahrum kalmamışlardır. Hacca giden bir Nur talebesi tanıştığı bir Hindli âlime Risale-i Nur külliyatını hediye etmiş ve o âlim de eserleri Hindçeye tercüme edeceğini ve bunun kendisi için büyük bir vazife olduğuna inandığını söylemiştir.
Amerika’daki Waşington Camiine bazı risaleler hediye edilmiş ve buradaki Müslümanların da bu eserlerden istifadeleri sağlanmıştır.
Irak’dan gönderilen Risale-i Nur eserleri münasebetiyle, Waşington İslâm Kültür Merkezi Genel Sekreteri tarafından eserleri gönderen Nur talebesine bir teşekkür mektubu yazılmıştır.
Mezkûr beyanatımız Risale-i Nur’un hariç memleketlerdeki inkişafının malûmatımız çevresindeki birkaç nümunesidir.
Yakında tabedilecek ‘’Mucizeli Kur’ân’’ da Hâfız Osman hattı aynen muhafaza edilmekle beraber; Kur’ânın lâfzî mucizeleri gösterilmiştir. Bu Kur’anın, lem-i İslâm başta olmak üzere bütün dünyaca ne büyük bir alâka ile karşılanacağı şüphesizdir.
Bütün bunlar, Risale-i Nur’un dünya çapında muazzam bri boşluğu doldurmakta olduğunun delil ve emareleri değil midir? Bütün beşeriyet, Kur’âna ve dolayısiyle asrımızda onun mânevî i’cazını ispat ve beyan eden Risale-i Nur’a muhtaçtır.
İşte bu kısımda, Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkında hariç memleketlerde intişar eden makalelerin bir kısmını, Üstada ve talebelerine gelen mektuplardan bazılarını aşağıya dercediyoruz.
H H H
Sind Üniversitesinin Kıymetli Dekanı Ali Ekber Şah’ın Ankara’daki Bir Nur Talebesine Yazdığı Mektup
Aziz Sıddık Kardeşim,
Çok zamandanberi size mektup yazmadığım için özür dilerim. İnşâallah bundan sonra sık sık yazacağım. Ve sizden de, sık sık yazmanızı rica ederim. Muhabbetimde hiçbir azalma yok, belki bu muhabbet daha da artıyor.
Türkçe bilmiyorum, lâkin sizin Risale-i Nur’u görüyorum ve çok beğeniyorum.
‘’Zeban-i yâr-i men Türkî ve men Türkî nemîdânem,
Çe hûşbûde eğer bûde zebaneş der dehânem.
Bu ne kadar iyidir ki, külliyatınızın adı da Nur’dur ve bu, Nur’un dâisidir. Aramızda ruhanî rabıta var. Allahtan, bu ruhanî taalûkatlarını çok çok pâyidar etmesini dua ederim. .Türkiye’de iken dostlarınızla da görüşmüştüm. Onların hallerini yazın ve hürmet ve selâmlarımı tebliğ ediniz, meşkûr olurum. Hazret-i Nur nasıldır? Onun hakkında yazın ve selâmlarımı ve hulûslarımı, hizmetinde olduğumuzu arzediniz. Sabir İhsanoğlu ile görüştüm ve şimdilik onunla beraber oturup Türkiye’ye ait ve sizler hakkında bahşetmekteyim. Bizler biraz daha çalışacağız ve din hizmetinde olacağız, Allah yardım etsin.
Mektuba son verirken, sıhhat için dua eder, Cenab-ı Haktan Müslümanlara emniyet vermesini yalvarırım.
Din Kardeşiniz
SEYYİD ALİ EKBER ŞAH
Sind Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekanı
Haydarabad - Batı Pakistan

* * *

Pâkistan İslâm Talebe Cemiyeti Reisinden Üstad Bediüzzaman Hazretlerine Gelen Bir Mektub:
Pakistan Talebe Cemiyeti yıllık kongresi Pakistan’ın payitahtı olan Karaşi’de Hicrî 14-15-16 Rebiülâhir 1377, Milâdî 8-9-10 Aralık 1957’de toplanacağını bildirmekle şerefyâb oluruz. İslâmiyet uğruna çalışan gençleri teşci etmek gayesiyle, bu kongre münasebetiyle mesajınızı göndermenizi rica ederiz. 
Devam Edecek