Bir Tokat ile Değişen Gündem!

Süper Lig'in 15. Haftasında 12.12.2023 tarihinde oynanan MKE Ankaragücü - Çaykur Rizespor karşılaşmasının ardından hakem Halil Umut Meler'e, MKE Ankaragücü başkanının attığı yumruk, bir anda Türkiye’nin gündemini değiştirdi. Hatta dünya basınında da manşet oldu. Diyeceksiniz ki, bu olayı niçin bu gün işleme gereği duydunuz?

 

Bu sualinizin cevabına geçmeden önce, şiddetin her türlüsünü kabul etmek mümkün değildir. Ancak üzülerek ifade edelim ki, maalesef bu ve benzeri olaylara sık sık karşılaşıyoruz. Bu tur şiddet içeren olayları görmek istemiyorsak; öncelikle şiddete yol açan eylemleri irdeleyip, “öfke kontrolünü” sağlayacak eğitimleri, tüm eğitim kademelerinde vermek gerekir. Ayrıca şiddet içeren eylemlere caydırıcı cezalar vermek gerekir.

 

Şimdi ilk paragrafın sonunda sorulabilecek sualin yanıtını verelim. Ben Diyarbakır, Kayapınar ilçesi Gaziler semtinde ikamet etmekteyim. Sitemize yakın düğün salonunda çoğu zaman düğünler olmaktadır. Bu düğünlerin bitiminde son zamanlarda sık sık silah sesleri gelmektedir. Eminim ki bu tür silah atışları diğer semtlerde de olmaktadır.

Meskûn mahalde havaya silah sıkmanın yasal olmadığı kanaatindeyim!

Ancak buna rağmen silahlar pervasızca ateşlenmektedir. Can ve mal güvenliği açısından çok sakıncalı olan bu duruma, neden yetkililerimiz önleyici tedbirler almıyorlar? Yani gündem olması için; illaki masum vatandaşlarımızın hayatına mal olacak bir olayın olması mı gerekiyor? Dolayısıyla yetkililerin acil tedbirleri alması gerektiğini buradan duyurmak istiyorum!

Bir tokatın, dünya basınında manşet olmasının bir başka boyutunu irdeleyelim. 7 Ekim 2023 tarihinden bu güne Filistin Gazze’de “işlenen katliam ve soykırıma” karşı, dünya basınının sergilediği çifte standart ve suskunluk hali, sözüm ona “özgür basın” soluğanı, hangi ayrıcalıklı zümrelere hizmet ettiğinin ipuçlarını bize vermektedir.

Özgür basının varlığı, her alanda gerekli ve anlamlıdır. Ancak Filistin’de ve Gazze’de son iki ayda yüze yakın basın mensubu, Siyonist katillerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmiştir. Dolayısıyla basın mensupları, dünyanın her yerinde Filistin’de yaşanan “insanlık dramına” yüksek perdeden ses vermelidir. En azından kendi meslektaşlarına uygulanan bu zulümlere karşı, cesur ve onurlu bir duruş ortaya koymalıdırlar.