BU UYGULAMA DİYARBAKIR’IN YÜZ KARASI!

Evet değerli SÖZ Gazetesi’nin okurları!

Gerçekten yıllardan beri çarpık siyaset yüzünden Diyarbakır halkı inim inim inlemektedir.

Yani genel siyaset dahil olmak üzere, yerel yönetimi yıllardan beri eline geçiren BDP Belediyeleri özellikle Kayapınar Belediyesi, ne yaptığının farkında değil?

Zaten bir çok yönüyle uygulamakta olduğu yasadışı uygulamaların serisine son günlerde yeni bir halka daha eklemiştir.

Şöyle ki; devlet politikası olarak, coğrafyanın, özellikle Diyarbakır’ımızın iş alanlarını genişleterek istihdam politikasını gerçekleştirmek üzere diğer bir çok batı illerinden iş çevrelerinin Diyarbakır’ımıza, bölgemize çağırıp illa ki bu bölgede yatırımlar yapılsın diye Hükümetin ve özellikle Başbakanımızın başlı başına bir istihdam alanını genişletme politikası ortada iken ve gerçekten de Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de böylesine iş adamları tarafından istihdam yaratma istek ve arzuları söz konusu iken, her nedense bazı ilçe belediyelerinin, özellikle Kayapınar Belediyesinin skandal üstüne skandal yaratarak istihdam çevrelerinin hizmetlerini engellemek suretiyle dayatmalı uygulamaları iş çevrelerini iş yapmaktan bıktırmıştır.

Hele hele özellikle onların ideolojisini taşımayan iş çevrelerinin yaptığı her iş, yatırım ve çalışma engellenmektedir.

Son günlerde böylesine skandallar zincirine bir halka daha ekleyerek bir iş firmasının inşaatlara beton dökme hizmeti vermek isterken mal bulmuş mağribi gibi Kayapınar Belediyesi zabıtası marifetiyle bir beton firmasının araçlarına dayatmaya yönelik sahte, uydurma tutanak tanzim etmiştir.

Kayapınar Belediyesi’nin bölgesi dahilinde bulunan Huzurevleri semtinin Küçe evleri mevkiinde bulunan ve aynı zamanda danışıklı dövüş misali kaçak olarak inşa edilmekte olan bazı binalara göz yummak üzere temeller atılıyor, kalıplar çakılıyor, demirler bağlanıyor ve gizliden gizliye betonlar dökülüyor.

Böylece ruhsatsız binalar kalkıyor.

Tüm bu uygulamaları görmezlikten gelen Kayapınar Belediyesi zabıtaları, her nedense Diyarbakır’ın ve bölgenin en büyük inşaat firmalarından sayılan bir firmaya beton taşıyan mikserlerine ambargo koyarcasına tarafgirane, sahte evrak tanzim ederek, kitabına uydurma şekliyle beton taşıyan araca 9.294,00 TL olmak üzere 6 mikser aracına toplam 55.764,00 TL para cezası belediye meclisinden geçirilmek üzere sözde aklı sıra yasallaştırmaya çalışılmış.

Belediye Başkan Vekili, Üç encümen ve belediyenin 3'te bürokratı tarafından bu yasadışı uygulama birlikte imza altına alınmış ve böylece firmaya cezanın ödeme emrini kabul ettirmek üzere resmi yazıyla bildirmiştir.

 

***

Bakınız değerli Söz okurları!

Kamuoyunu ilgilendiren tüm bölgemizde olmak üzere özellikle Diyarbakır’ımızda istihdam politikasının gerçekleştirilmesine yıllarını veren böylesine iş çevrelerine takoz atarcasına, yasadışı, zorba ceza uygulamalarının ne anlam taşıdığı doğrusu merak konusudur.

Gerçekten yasalara saygılı olarak hizmet veriyor mu bu Belediye?

Veriyorsa niye kine ve keyfiliğe dayalı çelişkilerle dolu böylesine tutanak tanzim ediliyor ve yüksek meblağdan yasa dışı, desteksiz ve dayanaksız ağır ceza uygulamasına geçiliyor.

Evet!

Gerçekten yargısız infazlar serisinden sözde bir tutanağı şöyledir:

Oysa ki bu tespit tutanağı çelişkilerle dopdolu.

Akla gelen şu:

“Madem ki böyle bir girişimde bulunmuşsunuz, hiç olmazsa okuma yazmayı iyice bilen ve kelimeleri uyduruk olarak değil de, normal bilinçli bir şekilde, yani tutanağı cümlesi cümlesine tanzim edebilme kabiliyetine haiz olan kimseler tarafından tanzim edilmiş olsaydı, belki birileri ikna edilir hale gelirdi”

Ama ne çare ki ne idügü belirsiz ve bilgisiz insanlar tarafından tanzim edilen ve bazı meclis üyeleri tarafından imzaya alınan böylesine skandal belge, doğrusu 28 Şubat’taki JİTEM’in sahte fişleme oyunlarına benzemiş durumda.

Zaten zihniyet ve anlayış aynı anlayıştır.

İster Ergenekon’a dayalı JİTEM olsun.

İster diğer Marksist anlayışlar olsun.

Böylesine anlayışlar ayrı ayrı görünse de aynı ideolojik aileden geçiyor.

***

 

Tespit tutanağı çelişkilerle dolu

Diyarbakır’ın önde gelen büyük inşaat firması hakkında tutulan durum tespit tutanağında şu ifadelere yer veriliyor;

“Bölgemiz dahilinde bulunan Huzurevleri Mahallesi Kayapınar Belediyesi’nin bölgesi dahilinde bulunan Huzurevleri semtinin Küçe evleri mevkiinde 09 – 11 – 2013 tarihinde saat 15,00 sıralarında şirketinize ait beton dökme araçları tespit edilmiş olup, fotoğraflandırmak suretiyle gerekli yasal işlemlerin uygulanması için tutanak tutulmuştur”

Ve bu tutanak paralelinde bir de encümen kararına bakalım.

Evet, gerçekten bu kararın altına imza atanları hiçbir surette sorumluluktan kurtaramaz.

Gerek, İçişleri Bakanlığına ve gerek yargı mercilerine aynı kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulacağı inancındayız.

Tutanakta araç plakalarının olmaması ve herhangi yasal ihlallerin yapıldığının belirtilmemesi, rasgele yasalara uymayan tutanağın altına imza atarcasına Belediye meclis üyeleri karar almıştır.

Bu karar, gerçekten dikkat çekicidir.

Zira bu tutanağı gerekçe gösteren Belediye Encümenleri de aynı tutanak gibi tarihi bir skandala imza atmış durumda.

“Encümen kararında aracın inşaat atık ve artıklarını bunların depolanmasına özgü yerler dışına attığı tespit edilerek” ifadesine yer verilerek araç başına 9.294,00 TL olmak üzere 6 araca toplam 55.764,00 TL para cezası kesti.

İşte keyfiliğe ve kinciliğe dayalı tutanaklarda araç plakalarının encümen kararında yer alması büyük bir çelişki ortaya koyarken, yine durum tespit tutanağında belirtilmeyen ihlal, encümen kararında gösteriliyor.

Ancak gösterilen gerekçe bir başka hukuksuzluğa işaret ediyor.

Beton dökme aracı olarak ifade edilen mikserler bu defa beton değil, atık toplama araçları olarak gösteriliyor.

Oysaki mikser araçları atık toplama değil, beton dökme araçlarıdır.

Herhangi bir varsayımla bu olay kabul edilirse, bu suç dahi uygulanırsa ki böyle bir işlem yapılmamıştır, işlense dahi cezanın üst limiti 5,000 TL olarak açıkça ifade edilmesine rağmen Kayapınar Belediyesi, limiti iki katına çıkararak 9.294,00 TL para cezası vermesi, kişisel kin olarak değerlendirilmekten başka bir anlam verilmiyor.

Böylesine skandal olayı, kamuoyunun yorumuna bırakıyoruz.

Böylece Diyarbakır Merkez Kayapınar Belediyesi iş ve istihdam sektörüne yönelik keyfi ve hukuku hiçe sayan uygulamalarıyla dikkatleri bir kez daha üzerlerine çekmiş durumda.

Saygılarımızla.