ÖZEL “ÖZGÜR-LEŞİYOR-MU?”..

Bunu, bir kaç yazı öncesinde, dillendirmiştim!… Ki bir çok okurum, sormuştu, sorgulamıştı?.. Bu mümkün mü, Özgür Özel özgür bir siyasi lider olarak” artık, Türkiye’nin siyasi arenasında, siyasi mevsim değişikliği yaratarak, söz sahibi olabilir mi diye!?.. Ve CHP’ye iktidar rotasında soluk aldırabilecek mi?.. Ben de bu minvalde, emareler bunu göstermeye başladı, kimi işaretler var diyerek, dikkat çekmiştim?!..

***

Özellikle, Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a hatta, AK Parti’den Belediyeleri alan diğer illerdeki, İmamoğlu’un kontenjanından seçilen Belediye Başkanlarına rağmen; Özgür Özel bunu ikmale getirecek?!.. 31 Mart seçim sonuçları, Özel’in elini ve konumunu güçlendirdi?..  Kendine özgü, ortaya koyduğu beklenilmeyen siyasi tavır ile söylemler gidişatın bu minvalde gittiğini,  Özel’in artık aleni bir şekilde ben özgürüm, güdümlü değilim, emanetçi olmam diyor…

***

En sıcak işaretlerden biri de, hafta başı yaşandı… Daha önce yaşananlar çok.. Ama bu yaşanan tablo, dikkatleri odaklandırdı?..  İstanbul ve Ankara’daki sıcak gelişmeler, bu düşünce için, gözardı edilemez!.. İlki, Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier’in, Türkiye’ye gelişiyle alakalı, yaşananlara göz atalım?!.. İstanbul’da İmamoğlu Steinmeier’i karşılayıp, yemek, sofra, döner kebabı etrafında tur atmaya çalışırken, Özel ne yapıyordu?..

***

O Ankara’da Özgür’leşme adına, siyasette yeni bir mevsim değişikliği rotasıyla, Erdoğan’la temas kurup, yeni süreçte kendini muhatap kıldırma gayretiyle, siyasi zemin yaratmaya çalıştı?.. Ki bu arayış ve çalışma, yerini buldu, sonuç getirici rota kazandı!.. 23 Nisan resepsiyonunda Meclis’teki “çay daveti, buradan yansıyan, samimi kareler?.. Ortama dahil olurken, herkesin ayağa kalkma hali, özgürleşen Özgür Özel oldu?..

***

Önümüzdeki hafta, Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la randevuda mutabakata varılması yönünde somut, gelişmelerin iki taraftan gelmesidir?!… Nitekim, CHP Genel Sekreterliği, Beştepe’de görüşme ve randevu talebinde bulunacak, ordan da gelecek “evet” yanıtıyla, haftaya beklenen, o uzun uzadıya görüşme gerçekleşmiş olacak?!.. Sekreterya arasında telefon görüşmesi.? Öyle görünüyor ki, işçi bayramından hemen sonra alacak?.. Erdoğan ve Özel masada çok şey konuşacak?..

***

Her ne kadar, bu görüşmenin kimi beko-avanlar tarafından, zehirlenerek, akamete uğratılma, gayreti söz konusu olsa da, taraflardan gelen yanıt olabilecekleri nafile kılıyor diyebilirim?.. CHP’nin devrik Başkanı Kılıçdaroğlu bu yönde ilk taşı attı.. “Bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir..!"   Yanıt gecikmedi, parti sözünü söyledi. “CHP sıkılı yumruklarla değil akılla ve rahat bir yürekle önündeki döneme bakıyor. Türkiye'yi temsil eden tüm siyasal partilerle görüşürüz ancak Cumhuriyet'in ilke ve devrimlerinden bir milim sapmayız. Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin."

***

Netice vermez, hamleler çünkü?. Özel’in, erken seçim” talebinin olmayacağı, yeni Anayasa değişikliğiyle ilgili her görüşe açık olabileceğini, söylemesi; biz iktidarla birlikte, milli meseleleri çözerek, yol yürüyeceğiz havasını vermesi önemli?..

***

Akıllıca bir tutum!.. Ki en kritik, dikkat çekici olan CHP, eskisi gibi, herkesin kendisine özgü, farklı siyasi, mülahazalar”icra edeceği, parti konumundan çıkmasını, marjinal, ideolojik, kutuplaştıran, olmamak!?.. Artık sorumlu siyaset karakteri ve ahlakının, işlem gördüğünü hissedebiliyor yolunda gidişe önem verilmesi!!.. Bu da, dış etkenlerin değil, içerideki dizaynın neticesidir der gibi!. Çok başlı değil, tek başlı!?..

***

Demem o ki, bir özgüven hakim parti siyasetinde!?.. Bu da,  Özel’i ve başında bulunduğu Partiyi , 31 Mart öncesi ve sonrası, okumak lazım gerektiğini söylüyor!.. 70’lerin, 90’ların neticesiyle sonuçlanmaz, bu değişim?.. Mesela Özel’in yazılıp çiziliyor, dış görünüşüyle alakalı?!.. Hal-i hazırda, kendini çek eden, baştan aşağı yenileyen, genç, dinamik, güven tesis edici, dediğini dinletebilen, okutan ve konuşturan bir karakter, geliştirmiş durumda, ama mahallesi öyle görmüyor!..

***

Neden bu değişimi sorma gereği görmüyorlar?… Çünkü hala, İmamoğlu vesayeti var, onların üzerinde.. Boşuna söylenmiş değildi; fondaşlar trolleri ikmal etti diye?.. Yoksa, Erdoğan görüşmesine, talebine karşılık bir çay ile kandırıldı şeklinde, sözleri sarf edenler bunlar olmazdı? Ama Özel’in ulaşılan hedefin ödesine dair, düşüncelerinin hakim olmaya başladığı gerçeğini görmeseler de, saklı tutamazlar?.. Fransız takılmaları garip!…

***

CHP’ye seçim kazandıran genç seçmene odaklı, geliştirdiği aksiyonel duruşun ötesinde, kendine oyun değiştirici ya da, oyun kurucu kimliğini kazandırmaya çalışan Özel’in odak hedefi, bu saat itibariyle nettir?.. O da, İmamoğlu ve Yavaş’ı rakip iki aktör olma kulvarından çıkarmak, 2028’e Özel var mesajını vermek!.. Her ne kadar iki forvet var dese de.. Yepyeni bir CHP, yep yeni bir yönetim anlayışı ve yepyeni siyasi kulvarda, kendine pazarlık ortamı yaratmak!?. Geçmişin hatalarıyla değil, artılarıyla yol yürümek istiyor!..

***

Bu değişim ve işaretler, İmamoğlu’nun CHP ve Özer üzerinde oluşturulan, oluşturulmaya hala da gayret edilen vesayeti sonlandırmaktır?… Peki bunu başarabilir mi Özel?.. Görünen o ki, Özel’in özgürleşmeye yönelik serüveni bunu neticelendirecek gibi geliyor?..  Erdoğan da bunu gördüğü içindir ki, rotayı değiştirdi?.. Erken mi, bu kanıya vardık?.. Neyse zaman gösterir, kanı erken olsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la haftaya yapacağı görüşme bu kulvarın hız limitini artırma veya düşürme modunda olacağına dair bir hissiyat geliştirir?…

***

Özer görüşmeye dair ne diyordu?.. “Bu görüşme bir nezaket ziyareti, görüşmesi değil.. İki tarafın da önem atfettiği bir görüşme.. İkimizin de gündemi var.. O gündemleri takip edeceğiz!..” Demek ki; görüşme sıradan olmayacak, çantada çok şey olacak?..

***

Ama şunu net ifade edebilirim!… Gerek yaz tatili, gerekse meclis tatili!.? Yani Ekim’e kadar geçen zaman dilimi, özellikle Ana Muhalefet Partisi ile İktidar Partisi AK Parti için, yan gelip, yatacak bir dönem olmayacak?.. Bilakis kendilerini artılar ve eksiler noktasında “gözden geçirip” yeni yol haritası için, hazırlık konumlandırmasında bulunacak… Tarımsal yönde nadasa bırakma denilir ya, öylesine bir mayalama olacak?!…

***

Ekim sonrası, her şey farklı bir konseptle nihai hesaplaşma serüvenine girecektir?!.. DEM ve diğer siyasi partiler de, kendilerini aynı rota içerisinde, siyasi durağanlığı canlandırıp, oyun içerisinde, yer alma aksiyonunu, ikmal edecekler!.. DEM Parti Belediyeleri bu yönde, asli misyonlarıyla motive edecek?.. İYİ Parti ise içine düşünülen dağınıklığı atlatabilecek mi?… Bu önümüzdeki zamanda daha çok tartışıp, konuşacağımız mevzulardan bir kaçı?…

***

Netice itibariyle, sözü Özgür Özel’in siyasi özgürlüğünü elde etmeye yönelik başlattığı değişime dair, işaret ve emarelerin bize okuttuklarının ışığında, CHP kurucu kimliğinekavuşmanın, gayretinde olacak sözüyle sohbeti açmıştık?.. Özel’in uzlaşı kadar sosyal ve siyasal meselelere, sokağın gözüyle bakması da, önemli!..

***

İnsani hamlelerin getirisi var.. Tekirdağ’da tren kazasıyla ilgili davayı izlemesi, ailelerle diyalog geliştirmesi, önemli.. Neyse bakalım, Türkiye için önemli bir siyasi iklim değişikliğini Özgür Özel kendi siyasi geleceği ikmaliyle bunu yaratacak mı?.. Göreceğiz.. Tabi, ha gayret diyerek?… Sizce…

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Siyasetin klişelerinden kurtulması için, iklim değişikliği gerekli?…

***

HAYIRLI CUMALAR…