Meral Akşener'in son çıkışı akıllara 90'lı yılları getirdi

6'lı koalisyon, Meral Akşener'in Cuma günü yaptığı çıkışı ile dağılma noktasına gelmişti. "Akşener'in 6'lı koalisyona dönme şartı olarak sunduğu İmamoğlu ve Yavaş'ın Cumhurbaşkanı Yardımcılığı kabul edilecek mi?" sorusu tartışılırken son günlerde yaşanan bu anlar 90'lı yılları hatırlattı. Gazeteci Emin Pazarcı, 'İşte getirmek istedikleri sistem bu: Kavga, kaos, kargaşa" ifadelerini kullandı.

Sanki ülke elden gidiyor. Bir Kurtuluş Savaşı var. Mustafa Kemal misyonu biçti, iki tane belediye başkanına... Bu çıkışı niye yaptı? Hadi bu çıkışı yaptı, bugünkü teklifi niye götürdü? Garip bir şey ortaya çıkıyor. Siz seçilemeyecek bir kişiden bahsediyordunuz ama bu kişinin altına seçilecek dediğiniz iki ismi yardımcı olarak götürmek istiyorsunuz. Bunun ne faydası olacak? Bunu bir köşeye koymak lazım. Tabi bu teklif kabul edilirse, Sayın Kılıçdaroğlu bugüne kadar dediklerinin hepsini yalamış yutmuş olacak. Çünkü iki tane büyükşehir belediyesi var. Bu isimlerin görevlerinde bulunmaları gerektiğinin altını defalarca çizdi. Şimdi bunları nasıl Başkan Yardımcısı yapacak?

KILIÇDAROĞLU'NU VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMAMASIYLA TANIYORUZ

Belediye seçimlerinden sonra için söz verse, bunun bir geçerliliği yok. Kılıçdaroğlu'nu biz daha önce verdiği sözleri tutmaması ile tanıyoruz.

HERKESİ KENDİNE MAHKUM ETTİ

Anayasaya göre hiçbir anlamı olmayan bir söz ortaya atılıyor. "İki tane çok başarılı dedikleri belediye başkanını neden bu şekilde harcıyorsun derler" ama Sayın Kılıçdaroğlu son derece akılcı bir masa kurdu ve orada herkesi kendine mahkum etti. Meral Hanım da kendine pay çıkarmaya çalıştı. Ortak bir çağrı ile aday olmak istedi olmadı kendi istediği isimleri onaylatmak istedi olmadı. Meral Hanım şu an partisini kurtarmaya çalışıyor. Bir takım manevralar içinde...

BİRLİKTE HAREKET ETMEK ZORUNDALAR

Belki kendisi aday olsaydı tabanını tutabilirdi. Ancak burada CHP'ye teslim oluyor. Bu teslimiyet tam bir teslimiyet. Hem Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul ediyor hem de Kılıçdaroğlu'nun talimatının dışına çıkmayan belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmasını istiyor. Bu şekilde partisi kurtulmaz ama anlaşsalar da anlaşmasalarda, ayrı aday çıkarsalar da bu 6'lı masa paydaşları birlikte hareket etmek zorundalar.

BU ÖNE ÇIKMA KAVGASI

Ellerinde iki tane koz var bir tanesi istismar siyaseti altında hiçbir şey yok. Diğeri Erdoğan düşmanlığı bunun üzerinden bir araya geldiler. Buradaki kavga daha öne çıkma kavgası başka bir şey yok. Yoksa bu formülün hiçbir anlamı yok. Meral Hanım anlaşamayıp ayrı aday da çıkarabilir. "Biz HDP ile birlikte yürümüyoruz" diyebilir. Burada bir çadır tiyatrosu ile karşı karşıyayız. Bu teklifler formüller neden çıktı anlayan varsa beri gelsin. hiçbir şekilde birbirlerinden ayrılmayacaklar.

ANKARA'DA 90'LI YILLARI HATIRLATAN ANLAR!

Bu koalisyon dönemlerini hatırlatıyor. Sadece 90'ları değil 80'leri hatırlatıyor. Şimdi güçlendirilmiş parlamenter sistemden bahsediliyordu. Ne olduğu halka anlatılıyordu. Biz defalarca halka yazdık. Bu parlamenter sistem kavga dövüş, her zaman karşıdakini alta alma mücadelesidir.

'Koalisyon ortakları da zaten sürekli olarak birbirlerinin altını oymaya çalışırlar' diyorduk. İşte getirmeye çalıştıkları sistem bu. Birbirllerini aşağı düşürmeye çalışacaklar, birbirleri ile pazarlık edecekler. Garip bir takım açıklamalar yapacaklar. İki ismin ortaya konulması dönüş sebebi ise bu garip bir durumdur. Demirel'in bir sözü var, 'Cumhurbaşkanılığı makamı hiçbir faninin elinin tersi ile itebileceği bir makam değildir' Buraya uzun zamandır hazırlanan İmamoğlu ve Yavaş gibi iki isim var. Akşener de bunlara bir çağrıda bulundu.

Ancak bu iki isim seçilebileceklerini düşünselerdi bu meselenin üstüne atlarlardı. Ancak böyle bir ümit ışığı yok. Burada bir çadır tiyatrosu üzerinden bir oyun oynanıyor. Akşener'in açıklamasını okumamız lazım. Kılıçdaroğlu'nun yönetiminde adeta ülkenin batacağına dair bir intiba ortaya koyuyor. Şimdi ne oldu? Yeniden masaya oturuyor. Yani güçlendirilmiş parlamenter sistem dediğiniz bu. Boşa geçen bunca zaman.

Meral Akşener, sürekli olarak kumar masasından bahsediyor. Orada herkes birbirini ütmek için uğraşıyor. herkes birbirine kumpas kuruyor. Kumar masasınında bunların yaşanması çok doğaldır. Borsa gibi dakika dakika değişen bir tablo var. O ona teklif götürüyor, öbürü kabul etmiyor. Öbürü onu bekliyor.Biz bunlara alışığız. Bizler bunları 80'lerde ve 90'larada yaşadık.

Pek çok kişi bunu bilmiyor. 20 yıldır bu garip pespaye görüntü yok. Türkiye farklı şekilde idare ediliyor. Alın size parlamenter sistem. Getirilmek istenen sistem bu. Meral Akşener'İn söyledikleri kavgada bile söylenmez. 2 dayatma ile seçime girecek adayı vesayet altına almaya çalışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'na pranga takmaya çalışıyor. Masada herkes birbirine dayatıyor. Küçük partiler de sandalye dayatıyor. İşte böyle bir noktadayız. İşte Parlamenter sistem budur.