DİN VE TERÖR
Bazı değerli yorumcularım haklı biçimde “Mademki İslamiyet bu kadar güzel ve kardeşlik hukukuna önem veriyor neden terör en fazla Müslüman ülkelerde oluyor?”
Haklı ve doğru bir soru “Neden Müslümanların yaşadığı ülkelerde bu kadar terör ve olaylar oluyor?”
Aslında bu soruya farklı cevaplar verilebilir. Ben de kendi tespitlerime dayanarak cevap vermeye çalışayım.
Layıklığın girmediği, demokrasinin hüküm sürmediği, İnsanların kendilerini Allah'a en yakın his ettikleri cami ve ibadet yerlerinde kavga, hırsızlık, cinayet, siyasi hırs ve terörün olmadığını görürüz.
1-Camideki cemaat, özellikle Cuma namazına gidenler arasında hiç kavga edip birbirlerini öldüren kimseleri gördünüz mü?
Ben yirmi beş yıllık imam-hatiplik döneminde görmedim
Sizlerinde, ufak tefek sürtüşmeler nadiren olsa da kişisel husumet ve düşmanlıklar dışında vereceğimiz cevap elbette yok görmedik olacaktır.
Özellikle Cuma namazı camide ve toplu olarak kılınması münasebeti ile farklı görüş, düşünce ve siyasete sahip insanlar bir arada, bazen aynı safta omuz omuza bulunmalarına rağmen huşu içinde namazı kılar ve de “ önde, arkada, sağda solda” gibi sıkıntıların ortaya çıkmadığını görürüz.
Müezzinin kamet getirmesi ile hiçbir zorlama ve söylem olmadan herkes boş gördüğü yerleri tarağın dişleri gibi yan yana dizilerek saflar oluştururlar. Bazen camide yer bulunmaz dışarıda saflar dizilir, kimse yerini yadırgamaz, sorun çıkarmaz, sınıfsal ayırım yapmaz kardeş gibi olunur.
2- Hac zamanı Kabe, Arafat, Müzdelife, Mina gibi menasiklerin belli zaman ve mekanda, bir arada bulunan, renkleri, dilleri, kültürleri ve de mezhepleri ayrı olan milyonlarca insanın hiç kavga ettiğini ve sorun çıkardığını görüp duydunuz mu?
Allah nasip etti dört defa gittim ben görmedim ve de duymadım. Hele Metaf (Kabenin etrafındaki alan)denilen yerde bir anda yüz binlerce kişi yeddi defa Kabe etrafında dönüldüğü halde hiç kavga ettiğini görmedim.
Namaz vaktinin girmesi ile müezzinin kamet getirmesi o yüz binler hiçbir zorlama olmadan saf durumuna geçtiğini omuz omuza namaz kılıp kardeş gibi olduğunu görürüz.
Bazen Mina’da şeytan taşlamada ölümlü izdihamlar olur bu da kavga, siyasi hırs ve münakaşa sonucu değildir.
3-Hele haccın en önemli farzı olan Arafat dağındaki farklı milletlere mensup, renkleri, dilleri, kültürleri ve mezhepleri farklı olan milyonlarca insanın Arefe günü akşamına kadar bir arada bulunup topluca ibadet edildiği halde kavga ve münakaşa edilmediği siyasi çıkar ve hırsların bir tarafa bırakılıp kardeşler gibi olduğunu görürüz.
Müzdelife’ye geliş oradan Mina’ya ve en az ilk üç gün milyonlarca insanın her birisine yedişer taş attıkları üç ayrı şeytanı taşlamalarında da kardeşlik hukukunu görürüz.
4- Bayram günleri, teravihleri, Zekat ve Fitrelerden, kurban ve sadakalarda, nice ibadetlerde kardeşlik hukukunu görürüz.
Camiye gelmeyen, cemaati bilmeyen, hutbe ve vaizleri dinlemeyen insanların aralarındaki siyasi çıkar ve ihanetleri, kavga ve hırsızlıkları, terör ve cinayetleri dine mal etmek vicdansızlıktır, haksızlıktır ve yanlıştır.
DUA VE SELAMLARLA