İSLAM ALEMİ

Ah güzelim İslam allemi ve güzel ülkem.

Jeopolitik olarak dünyanın güzel yerleri.

Allah, nimetlerin en güzelini vermiş, yer üstü ve yer altı zengillikler ve mensubu oldukları din ile insanların en bahtiyarı.

Şimdi, zaman kış olmuş, birlik bozulmuş, ene duygusu, ümmet fikrinin önüne geçmiş, biz yerini, ben almıştır. Allah'ın bunca nimetine karşı şükür edilmeyince, İmtihanın en çetini ile karşı karşıya kalma.

Maddi nimetler gitmek üzere, Allah muhafaza manevi nimetlerinde elden gitme riski ile karşı karşıya kalmaktayız.

Bakara 152 ayet:

"Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin."

İbadet ve itaatle beni hatırlayın ki, bende mağfiret ve sevapla sizi hatırlayayım. Size verdiğim nimetlerime şükür edin, isyan ve inkarla ona nankörlük etmeyin. (s. tefasir)

Allah'ı anmak, verenin de alanın da O olduğunu bilmek, O'nun rızasını her şeyden ama her şeyden üstün tutmak.

Hele günümüzde O'na bir başka muhtacız, her şey iç içe ve bir birine karışmış, doğru istikameti bulmak çok zor olmuş.

Beyheki'nin İbn Ömer (ra) den rivayet ettiği hadis de Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Beş şey var ki bunlarla imtihan edilir ve başınıza böyle bir musibet gelirse haliniz yaman olur. Ben, sizlerin böyle bir zamanda yaşamanızdan Allah'a sığınırım.

1- Bir toplumda zina açıktan yapılacak kadar illeri gitmişse, o toplumda geçmişinden olmayan hastalıklar, sari hale gelir.

2- Ölçü ve tartıyı noksan yaparlarsa mutlaka kendilerini kıtlık, şiddetli geçim sıkıntısı ve hakimin zulmü yakalar.

3- Zekata karşı çıkıp cimrilik yapılırsa, mutlaka onlara gökten yağmur yağdırılmaz. Şayet hayvanlar olmasaydı hiç yağmur yağdırılamaz dı.

4- Allah(cc)'a ve Resulüne verdikleri sözü bozarlarsa, mutlaka onlara kendilerinden olmayan bir düşman musallat olur ve ellerindekinin bir kısmını alır.

5-Onların mes'ulleri Allah(cc)'ın kitabıyla hükmetmezlerse, mutlaka aralarında anarşi ve çekişme baş gösterir." (Hadislerle islam 2)

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, İslam aleminin içinde bulunduğu durumu bize bin dört yüz evvel ihbar edilmiş.

Oysa ümmet, ne acıklı bir durum, çare bulmak yerine bir birini suçlamayı tercih ediyor. 

Çare mı?

Allah'ın kelamı olan Kur'ana baş vurmak lazım.

Fatiha suresi:

5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.

6. Bize doğru yolu göster.

Allah iltica etmek, ondan medet istemek doğru istikameti bulmak için ameli ve fiili dua da bulunmak, başka da çare yok.

Yezid İbnu Erkam (radiyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: " Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapitmayacaginiz iki şey bırakiyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah'in Kitabi'dir. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Digeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim'dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun başinda bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün"(Tirmizi, Menakib 77)

Peşine takılıp gittiğimiz insanların vasıf ve sıfatı ne olursa olsun onların eylem ve söylemleri Kur'an ve sünnete uygunluğuna dikkat etmezsek, doğru dediklerini doğru, yanlış dediklerini de yanlış kabul edersek hem dünya hem de ahirette rezil olma durumumuz söz konusu olabilir.

DUA VE SELAMLARLA