SENFONİ VE TERÖR
Senfoni sözcüğü
Yunanca’ da “bir arada uyumlu sesler çıkarmak” manasına gelen symphonia
sözcüğünden türetilmiş.
Konser
sırasında orkestra şefinin en önemli etkinliği, seyircinin göremediği
bakışlarıdır. Bakışlar şefin bagetinden bile önemlidir. Şefin baget tutan eli
müziği bölümleyip ölçüleri (tempoyu) belirtir.
Hangi saz
grubunun devreye gireceğini işaret parmağıyla gösterir. Sesin artması gereken
yerlerde elinin avuç içi yukarı gelecek biçimde kürek gibi, aşağıdan yukarıya
doğru, hızlı ya da yavaş olarak hareket ettirir.
TERÖR;
Terörizmin
temel amacı, bir davaya veya siyasal anlaşmazlığa dikkat çekilmesidir. Bu
“dikkat çekme” şiddet eylemleri
neticesinde toplumda oluşturulan korku ve dehşet havası ile sağlanmaktadır.
Siyasal ve ekonomik isteklerini meşru olmayan yollarla elde etmektir.
Şimdi bu
iki kavram arasında nasıl bir bağlantı var diyenleriniz olabir, biraz sabır
edin yazının tamamını okuyun sonra kararınızı verin.
Senfoni
orkestrası, diğer orkestralara göre daha büyük ve kullandıkların müzik aletleri
daha fazla, en önemlisi bir şef yönetiminde uyumlu biçimde çalışmasıdır. Eğer
Şef konseri iyi yönetirse meydana getirdiği uyum mükemmel bir müzik ziyafet
olur.
Şimdi
gelelim ülkemizdeki terör ve sonrasına, medya ve muhalefet tutumuna. Teröristin
temel amacı, toplumda korku ve dehşet havasını oluşturmaktır. Ortak özelliği
ise; “bir ülkenin ekonomik, toplumsal, siyasal ve anayasal yapılarını sarsmak
ya da yıkmak amacıyla bilerek ve kasten yapılmış olması”
Terörist; canice bir yere
saldırırken, bir bakıyorsun medyanın bir kısmı kamuoyu bilgilendirme
adına en dehşet verici fotoğraf karelerin yayınlamakta bir beis görmediği gibi,
olayı öyle bir sunuyor ki, teröristin belki başaramadığı toplumsal etkiyi
oluşturuyor, hemen ardından yorumlar, analizler, uzman görüşler adı altında bir
kısım medya adeta terör etkisinin dahada artması çaba içine giriyorlar.
Terörizmin bir başka amacı da; siyasi unsur içeren, yani bir ideolojisi
bulunan ve mevcut sistemi şiddet yoluyla tahribe yönelmiş, bir ideoloji
etrafında örgütlenen birden fazla kişinin şiddet eylemleri temelinde, mevcut
siyasi iktidarı ve rejimi hedef alan faaliyetlerdir.
Ülkemizdeki
terör eylemlerinden sonra bir kısım
muhalefet, devlette otoriter boşluğu oluşturmak, hükumeti zaafa uğratmak
belki siyasi rant elde etmek için siyası alanda terörün amacına bilerek veya
bilmeyerek hizmet ettiğini görüyoruz. Adeta terörist; orkestrayı yöneten şef
gibi neyi nerede ve ne zaman kullanacağını bir uyum içinde terör eylemlerini
yönetiyor.
Olması
gereken bu mudur? Hayır. Güzelim ülkemizi bir gemiye benzetirsek bizlerde o
geminin yolcularıyız. Geminin kaptansız kalması, rotasız gitmesi anlamına gelir
ki, Titanik gemisi gibi bir kayaya çarpıp batma tehlikesi hep vardır.
Diyelim ki
bir alçak gemiyi deldirmeye, batırmaya çalışacağı zaman, bizler sırf kaptana
kızgınlığımızdan dolayı veya kaptan olma ümidi ile susacak mıyız? Şunu unutmayalım ki gemi battığında hepimiz
batarız.
Avrupa
futbol şampiyonası, Portekiz- Polonya maçının 100 dak. bir seyirci sahaya
girdi, yayıncı kuruluş ülkesinin çıkarlarını düşünerek olması gerekeni yaptı,
yani hiç bir şey olmamış gibi sporcuları gösterdi. Güvenlik güçleri de
görevini yaparken, basın-yayın ve muhalefet yek vücut olup olayı
önemsizleştirdiler. İşte olması gereken bu.
İnşaAllah
bizlerde Avrupa'nın sahip olduğu bu şuura sahip olur, devletimizin ali
menfaatlerini kendi çıkarlarımızın üstünde tutarız. İçimizdeki mücadelemizi
meşru bir zeminde yaparken her türlü terör ve terörizme karşı tek vücut oluruz.
Terörü
lanetleyeceğiz ancak sloganlarla yetinmemeliyiz, hepimizin yapabileceği bir
şeyler var ve bunu yapmalıyız.
Gidecek
başka ülkemiz olmadığı gibi, kendini bilmez bir kaç terörist çapulcularına
meydanı boş bırakmamalıyız.
DUA VE
SELAMLARLA.