1 MİLYAR VARİL REZERV SEVİNCİ!?

Sevinilmez mi, mutlu olunmaz mı bu müjdeli habere ve zenginliğe?.. Dile kolay, ülkemin düne kadar terör yuvası olarak bilinen dağlarında bugün, “petrol fışkırıyor?”..  Huzurun, güvenin, istikrarın oluşturduğu atmosferde, artık yer altı zenginliklerimize odaklanmış durumdayız... Cudi de, Gabar da, ülkenin her karış toprağı da güvenli..

***

İşte bu mutlu ve sevinç içeren haber, SÖZ Gazetesi’nin dünkü manşetini süslüyordu.. Kırmızı zemin üzerine beyaz yazıyla, kaleme alınmış.. Ay yıldızın rengini çağrıştıran bir ton ve iri puntolarla atılmış manşet haber.. “1 MİLYAR VARİL REZERV SEVİNCİ..”  Haberi kapsayıcı şekilde okudum.. Okurken gerçekten duygulandım.. Mutlu oldum.. Öyle inanıyorum ki, bizim gibi Türkiye’nin her kesimi ve her ferdi, Gabar’dan ve Cudi’den gelen bu müjdeli haber karşısında mutlu olmuş, kalbi ve yüreği sevinçle dolmuştur…

***

Haberin ilk spotu aynen şöyle.. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gabar Dağında günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol bulunduğuna dair müjdesi Güneydoğu’da sevinç yarattı. Yeni petrol keşfinin ekonomiye katkısının 2,9 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.”

***

Haber devamla şu ifadelere yer veriyor.. “Vatandaşlar rafinerinin de Şırnak’a kurulmasını talep ederken, TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin “Şırnak Gabar bölgesinde Esma Çevik yapısının 4 katı büyüklüğünde yaklaşık 1 milyar varil, yerinde rezerve sahip petrole ulaşmış durumdayız. Bundan sonra hedefimiz süratle sahayı geliştirip, burada keşfedilmiş olan petrolü ekonomiye hızlıca kazandırmak dedi.”

***

Öyle inanıyor ve dua ediyoruz ki, bu müjdeli haberin muhtevasında yer alan “Petrol Rezervi” ülkenin ve milletin refah seviyesini en üst mertebeye yükseltecektir.. Ekonomik kalkınmada, yeni bir devrim, olacaktır… Artık, ne yeraltı ve ne de yer üstü zenginliklerimiz emperyalist güçlerin tekelinde olmayacağı gibi, bizleri de sömüremeyeceklerdir… Malum, yıllarca şiddetin ve terörün, kaosun cenderesinde olan coğrafyamız, Emperyalist güçlerin “cirit attığı” alanlar olarak kullanıldı…

 

***

Başı boş, baldırı çıplak, çapsız insanlar birer maşa olarak, bölge insanına ve ülkeye “kan kusturdular..” Emperyalist güçlerin nam-ı hesabına hep faaliyet gösterdiler..  Temel hedef, Türkiye güçlenmesin, huzuru, istikrarı ve güveni temin etmesin, yer altı ve yer üstü zenginlikleri gün ışığına çıkarmasın..  Yani varlık içerisinde yokluğu yaşasın…

***

Bölge insanı olarak hep sorgulardık.. Suriye’de, Irak ve İran’da bunca “Petrol Zenginliği” var iken, sınırdaş olan ülkemizde neden petrol kaynağına ulaşılamıyor?  Ya da Doğalgaz… Ki var olan da, yine yabancı ülkelerin tekelinde idi.. Ama bugün, dört bir tarafta petrol da fışkırıyor, doğalgaz da.. Demek ki terörün de, terörizmin de ana nedeni, Türkiye’nin doğal zengin kaynaklarının gün yüzüne çıkmamasıydı?!…

 

***

Şükürler olsun ki o günler geride kaldı.. Türkiye artık “yerli ve milli” değerleriyle, savunmasıyla, teknoloji ve sanayisiyle, dünya devleti olmaya doğru yol almaktadır.. Onu da dünya lideri Erdoğan’ın sayesinde, elde ettiğini söyleyebiliriz.. Kimse artık engel olamıyor, önümüzü kesemiyor.. Geldiğimiz aşamanın kıymet-i harbiyesini bilmemiz lazım..

***

Bakınız, seçimde son düzlüğe girdik.. 9 gün kaldı.. Herkesin pür dikkat olması ve kendini konumlandırması gerekir.. Sandık başına giden seçmen öyle inanıyorum ki, Türkiye’yi böylesine zengin kılan potansiyele sahip anlayışı tercih ederek, oyunu verecektir.   Tarihi efsanevi CHP’nin geçmişini de göz önüne alarak oy verme gafletine gireceğini sanmıyorum… Çünkü CHP zihniyeti Türkiye’nin gelişmesine engel bir unsur olarak dün olduğu gibi bugün de bilinmesi gerekir..

***

Erdoğan’dan şaşmamalıyız. Velev ki bazı AKP’lilerin bölgede ve ilimizde batıya hâkim kılınmasına rağmen…  İnşallah Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan başta olmak üzere parti genel merkezi, batıya ve batıla hâkim olan “AKP’lileri” dikkate alır.  İl teşkilatlarında büyük değişikliklere gidileceğine inanıyorum. Çünkü bu insanlar, partinin gelişmesine engel teşkil etmektedirler… Takoz misali..

***

 

Özellikle Diyarbakır İl Teşkilatı.. Partiyle zerre-i miskal alakaları olmadığı gibi davayı benimseyen, özümseyen, sahiplenen de değiller.. Teşkilat, tamamen AKP’li insanlardan oluşturulmuş.. Vatandaşa karşı yüzleri gülmeyen, mütevazı olmayan, kendini beğenip dev aynasında gören insanların varlığı yarar yerine hep kan kaybına neden olmuşlardır.. Onun için partinin dikkatini çekiyoruz.

***

Daha önce de dikkatleri çekmiştim.. Parti genel merkezi seçimlerden evvel bunların partiyle olan ilişkilerini kesmesi gerekir.. Partiden el çektirilmelidir.  Belki “dere geçilirken at değiştirilmez” denilebilinir.. Ama boğulmaktansa, değiştirmek de şarttır.. Aksi takdirde, Diyarbakır başta olmak üzere bölgede AK Parti’nin değil, HDP’nin sesi yükselecektir…

***

AK Parti ve Erdoğan mevcut hali gidermelidir..  Partiye çekidüzen verip yeni bir kadroyla yola çıkması lazım. Yoksa yine eskisi gibi olur.

Oysaki geçmişe yönelik partinin 8 milletvekili göndermesine rağmen nasıl oluyor da bugün 3’e düşüyor? Kaldı ki, bugün 14 Mayıs seçimleri için, bu sayının da tehlikede olduğu yönünde endişeler var…

 

***

Sonuç itibariyle AK Parti’nin, HDP ruhlu, PKK yanlısı zihniyetlerden, anlayışlardan uzak durması gerekir. Yepyeni bir kadro, temiz, inançlı, partinin politikasına uygun, Erdoğan’ın çalışma anlayışına bağlı insanlardan teşekkül eden, kadrolar oluşturulmalı… Bölgedeki ve Diyarbakır’ımızdaki kadroyla seçime girilirse, çok az bir potansiyelle çıkabilir, düşüncemi bir kez daha aktarıyorum…

***

Adayların sayesinde bir iki tane çıkabilir.  Mesela birinci sırada Galip Ensarioğlu, ikinci sırada Mehmet Said Yaz, üçüncü sırada ise Suna Kepolu Ataman var.. Bunlar, memleketimizde tanınmış isimler.. Ki onların sayesinde Parti burada mesafe alabilir… Bu isimler de olmasaydı, partinin Diyarbakır’dan vazgeçmiş gibi bir hali ortaya çıkardı..  Onun için çok dikkat etmek gerekir.

***

İlk üç, hatta dört sıradaki insanlar aktiftir ve bölgede hatırı sayılır insanlardır.  Öyle ümit ediyoruz ki parti bu defa epey bir hız alır dört beş taneye kadar götürür.  Bu itibarla genel merkezin il teşkilatına önem vermesi ve sahip çıkması gerekir.

En derin saygı ve sevgilerimle.