MELİKAHMET CADDESİ!

Dün, Sur mağdurlarını kaleme almıştım ya!. Birileri onları dinlemeli, sorunlarına "çözüm" üretmeli.. 5 yıldır yaşanan "kaçak güreşmenin" artık son bulmasını.. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün, "sorumluluk" üstlenerek, iddia edilen "mağduriyetlerin" netleşip, işin "şeffaflaşmasını" istemiştim..

***

Doğrusu, yazı sonrası onlarca telefon aldım.. Bir dokun bin ah işit misali… Meğer ki, Sur'da şu son 5 yılda, ne dramlar, ne acılar, ne kahredici hadiseler yaşanmış.. Özellikle, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün, "evi, barkı, yurdu" hendek, çukur ve barikat terörü karşısında virane olanlara karşı; "nasıl büyük bir keyfiyet" içerisinde, bulunduğu…

***

Denir ya; kitaplar dolusu dramlar yaşanmış.. Usulsüzlükler.. Keyfiyet.. Ve tabi ki, "Devlet malı deniz… "misali, hoyratça, heba edilmesi.. Ki bunun en bariz örneği de, bir önceki kayyum Cumali Atilla döneminde, Melikahmet Caddesi'nin "6 ay bile" dayanmayan, milyonların harcandığı yol… Bu yol, şimdi yeniden onarıma-bakıma alındı..

***

İl Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hasan Basri Güzeloğlu tarafından; "yeniden" cadde ıslah ediliyor.. Ki Güzeloğlu ilk göreve geldiğinde yaşanan "vahim çarpıklığa" ve devletin milyonlarının heba edilişine, "isyan edercesine" tepki koyup, "işin çözümüne" yönelmişti.. Semt esnafıyla yürütülen istişareler sonrası, yapımına başlandı..

***

Tabi, bir önceki işin müteahhidi, kendisine ödenen parasal miktar.. Ve işin teslim tarihi.. Hepsi bir bütün olarak; "sorgulanıp, yargıya taşınılması" gereken bir durum.. Kesin olmamakla birlikte böylesi bir işlemin, icra edildiği.. Ama edilmemişse; "bu şehrin 7'den 70'ine, yetimin, dulun, öksüzün, fakirin, yoksulun" hakkının olduğu; paranın hesabının sorulması gerekir..

***

Pek tabi ki, aylarca "mağduriyet yaşayan" Melikahmet Caddesi esnafının, yaşadıkları!.. Kayyum Cumali, yargı önünde "hesabını" vermesi gerekiyor.. Bu işlem olmazsa da, öyle inanıyorum ki, Diyarbakır halkının vicdanlarında; "en ağır şekilde mahkumiyet" almıştır… Nitekim, mahalli seçimlerindeki "hezimet" bu mahkumiyetin, eseri!…

***

ZAMANLAMA TARTIŞMASI?..

Melikahmet Caddesi’nin "bakım ve onarımına" ilişkin, tartışmalardan biri de, zamanlama!.. Gerek esnafta, gerekse de, ilgili kurum da "zamanlama" açısındaki beyanlarıyla, "haklılar?".. Yani iki tarafta haklı.. Ki, iki tarafın da işin çözümü noktasında "fedakarlık" göstermesi gerekir.. Pandemi yasakları, sokağa çıkma yasakları, işyerlerine gelen kısıtlamaları da; "fırsat" noktasında göz ardı edilmemeli?… Sonuç itibariyle, hiçbir iş "zahmetsiz" hiç bir hizmet "engelsiz" mümkün değil?..

***

ESNAFIN TEPKİSİ

Önceki gün, Reşit Solmaz isimli bir esnaftan mektup aldım.. Bir kaç kare resim de ilişkilendirilmiş.. Kendisi; Melikahmet esnaflarından.. İşyeri bulunuyor.. Sokak sağlıklaştırılması kapsamında, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü onun da iş yerini; "kapsamına" almış.. 

Düzenleme yapılmış yapılmasına ama iş, vitrine, camekan işine gelince bir çok işyeri gibi; onunki de yarım yamalak bırakılmış… Tıpkı, Melikahmet Caddesinin "yarım-yamalak" bırakılma hali..

***

Solmaz diyor ki.. Gelip ölçü aldılar. İşyerine giriş-çıkışı tarif ettim. Sürgülü kapı olsun dedim.. Sonra; gittiler. Herşey tersine yapılmış.. Ne bir işçilik var, ne de bizim ölçülerimize uygun ve ne de temin edilen bir camekan var. Bizimle alakası olmayan bir kişiye de; imza attırmışlar.. Herşey dört dörtlük yapılmış gibi..

***

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne defalarca gittim.. Dilekçeler yazdım.. Her seferinde; yaparız ederiz, bakarız deyip durdular.. Ama ne gelen var ne giden.. Ki teslim belgesine atılan imza bize ait değil, imza sirkülerimiz ortada.. Perişan vaziyetteyiz.. Lütfen sesimiz olun.. Bir tek siz kaldınız sesimizi duyurmadığımız, inşallah sesimiz olursunuz..

***

Evet, Esnaf Solmaz'ın serzenişi bu minvalde.. Doğrusu, Melikahmet Caddesinde, "işyerlerinin" sağlıklı bir görünüme kavuşturulması amacıyla, yapılan işlemlerin "aksaklıklarına, eksikliklerine, keyfiyete dayalı işlemlerine" ilişkin, alınan tepki ve serzenişler, bugün değil, bir yıldan fazladır gelmiyor değil.. Geliyor..

***

Sonuç itibariyle; Çevre ve Şehircilik İl Müdürüne buradan çağrım.. Ki bir önceki, Sur Mağdurlarına yönelik çağrıyı da, ekleyerek!.. O makam, o mevki, o yetki size "vatandaşların sorunlarını çözmek üzere, hizmet üretmek adına, kentin sosyo-ekonomik gelişimine katkı sunma sorumluluğu" noktasında verilmiştir… Umarım sorumluluk karinesi kapsamında, mevzulara birileri eğilim gösterir!..

 

***

AK KÖPÜRTÜYORMUŞ?..

Neyi mi?… "Darbe" söylentilerini?.. Ana Muhalefettin üyeleri de, köşe trolleri de böyle diyor.. " AK Parti, darbe işini köpürtüyor.. İşi kutuplaşmaya götürüyor?… Tabi pişkince "bunlar" ifade edilirken, kendi ağızlarından; "darbe sözünün" ilk çıktığını, unutuyorlar!?..

***

Sormak gerekmez mi?.. Ak Parti köpürtüyorsa, AK Parti'ye "köpürtme" fırsatını veren kim?.. Siz değil misiniz?… "Ya erken seçim, ya başka bir şey" diyen kim?..  "Sarayın rejimi yıkılacak?"… Erdoğan-Menderes resmini yan yana getirip; "makus kaderden kaçış yok?".. "Cumhuriyeti Demokrasiyle taçlandıracağız".. Bunları diyen, kim?..

***

Elbette ki, AK Partililer değil.. Diyen, sizsiniz.. Ki iktidarı devirmek için gerekirse "silahlı mücadele verebiliriz" noktasına gelip, laf üreten yine siz.. Peki bu kadar malzemeyi veren siz olduğunuza göre!.. Dilinize, fikrinize, zihninize "hakim" olamayan siz!.. "Darbeci" geleneğinizden sıyrılamayan, "postaldan" medet uman siz!..

***

"Hem suçlu, hem güçlü!.." Siz iken, nasıl oluyor da "AK Parti işi köpürten" oluyor?… 15 Temmuz'a "kadeh kaldıran, kahve keyfi yapan, ekran karşısında iktidar beklentisine giren?" anlayış vaki iken!.. Vaziyet; ne tezat bir hal içeriyor!…

 

***

DİYARBAKIR YASAKLARDAN MUAF…

Evet, önümüzdeki dört gün; "sokağa çıkma yasağından", Diyarbakır muaf.. Yani; "sokağa çıkma" serbest.. Ki, "şehre giriş-çıkışlar da" önceki günden itibaren; "kısıtlama" kaldırıldı.. Yani o da serbest..

***

Sevindirici.. Umut verici.. Ama velakin; "yasakların kalkması, muaf oluşumuz" demek değildir ki; tedbirleri elden bırakıyoruz.. Bilakis; öncekinden daha bir "tedbirli" olmamız lazım…

***

Maske.. Sosyal mesafe.. Yani fiziki mesafe kuralına, harfiyen dikkat edilmeli.. Ne diyoruz kovid-19'a.. O bir çakkal virüstür; "sinsidir" fırsatçıdır.. Boşluğa gelmez..

***

Sonuç itibariyle, ruhsal durumumuz ne kadar iyi, güçlü ve sorgulayıcıysa, bizim savunma özümüz de bir o kadar; "kendini kollayan güce" sahiptir.. Tersi durum; felakettir..

***

MAK ANKETİ..

 

 

MAK Danışmanlık'tan son dakika enketi.. 81 ilde 5 bin 200 kişi ile görüşülmüş.. "Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusu yöneltilmiş..

***

Anketin sonucuna göre; "dört parti" barajı geçebiliyor.. O da şuan, Parlamento'da bulunan partiler.. Veriye göre, AK Parti, HDP ve MHP'nin oylarında düşüş var..

Barajın hemen altında bulunan HDP ve iktidar ortağı durumundaki MHP'deki düşüşler..

24 Haziran'da barajın hemen altında olan İYİ Parti'deki yükseliş..

Genel itibariyle bakıldığı; çok büyük görünmüyor..

Ancak 24 Haziran 2018 Genel Seçimleri'nde yüzde 42 oy alan AK Parti'de 5 puan civarında bir kayıp görünüyor..

CHP ise yine 24 Haziran'a göre yüzde 3 civarında bir artışta görünüyor..

Gelecek Partisi, DEVA ve SAADET gibi baraj altında görünen partilerin oy potansiyeline bakıldığında..

Toplamı; yüzde 5'i gösteriyor..

***

Anketinde partilere göre durum şöyle:

AK Parti: 37.4

CHP: 25.3

İYİ Parti: 10.9

MHP: 10.7

HDP: 9.4

Gelecek Partisi: 2.4

Deva Partisi: 1.7

Saadet Partisi: 1.1

***

"Korona virüsü konusunda hükümeti başarılı buluyor musunuz?" sorusuna ise yüzde 43 “başarılı” bulduğunu ifade ederken, “başarısız” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 35 olarak belirlendi.  “Kısmen başarılı” bulanların oranı ise yüzde 17 oldu.

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Aynı anda iki avı kovalayan avcı, evden eli boş dönendir?…