Görüş Bildir

KALEMİN DİLİ

AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE…

Siz deyin, ben değil.. Şimdi ne diyorlar Sinan Oğan için.. Hani “cehennem kapılarını kapatacaktık” demiştin?.. Eee bunu diyen adam nasıl oluyor da, Erdoğan’ın safına geçer, “Cumhur ittifakını destekleyeceğim” der!… Böyle siyaset mi olur?..

***

Peki, Ümit Özdağ’ı nereye koyacağız, zat-ı muhteremler!.. O da ne demişti, Kemal Kılıçdaroğlu için.. “Kılıçdaroğlu kazanırsa içsavaş çıkar..” Özdağ şimdi nerde?… Kılıçdaroğlu’nun safına geçti, “Millet ittifakını destekleyeceğim” dedi… Böyle mi, siyaset olur?..

***

Neyse!.. Vaziyetin ikmaline ne derseniz deyin, benim diyeceğim net.. “Al birini vur ötekine..” Başka da yorum yok.. Ne diyordu, merhum Demirel.. “Dün dündü, bugün bugündür?”.. İşte bu söz, “siyasetin ne kadar ilkesiz olduğunu” göstermeye yeter de artar… Noktaaaa…!

***

OĞAN VE ÖZDAĞ..

Sahi, Özdağ ve Oğan’ın siyasi manevrasının getirisi-götürüsü, 28 Mayıs’ta ne olabilir?.. Yani, gittikleri mahalleye artıları ve eksileri noktasını, “hayır mı, şer mi getirirler?!.. “Doğru; “moral açısından” artıları olur, lakin parti tabanları açısından “pek sadra şifa verici ol-a-mazlar?!…"

***

Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’na desteğinde, YSP’yi yani HDP’yi nereye koyacağız?!.. Oğan’ın Cumhur ittifakına desteğinde, HÜDA PAR’ı nereye koyacağız!?.. Ki iki parti de, onlar yok iken “sizi destekliyoruz” demişlerdi?!.. Şimdi “zıtlar hanesinde” nasıl bir uyum ve tabanda kabul olabilir?!..

***

Neyse, çok da laf etmeye gerek yok!… Gelişlerindeki artı da, kayıp da mevcut hale sonuç değişikliğinde, tesir edici ol-a-mazlar?.. Çünkü; bir ondan, bir bundan?.. Vaziyet berabere yani… Kazandıracak olan; “liderlerin seçmene vereceği güven..”

***

ÖZDAĞ’A BAKANLIK MI?

Görünen o ki, Kılıçdaroğlu ile Özdağ’ın mutabakatında “İçişleri Bakanlığı” vaadi var.. Eğer ki, Kılıçdaroğlu seçilirse, “Özdağ, Bakan” olacak?.. Yoksa, Özdağ şu paylaşımı yapar mıydı?.. "Suriyelileri, İçişleri Bakanı olarak yollayacağım..”

***

Çok merak ediyorum!.. Özdağ’ın 7 maddelik mutabakatına ve “Bakanlık istemine” nasıl bir tepki gelecek.. Özellikle seçmen nezdinde; “Her şey mübah mı diyecek?..”  Özdağ’ın isteğine “günün şakası” diyen oldu..

***

Ama ben, HDP’nin bu noktada “radikal bir duruş” sergileyebileceğini düşünüyorum.. Durum değerlendirmesi için, toplandılar.. Yazıyı kaleme alırken, henüz bir sonuç çıkmamıştı.. Sergilenecek tavır noktasında, “seçim boykotu pek sürpriz gelmez bana!!!…”

***

  

CHP’LİLERE TAVSİYEM..!

Genel kanı nedir?. Bu muhalefetten bir cacık olmaz.. Bu liderler de, Erdoğan’la baş edemez.. El hak; doğru söze ne denilebilir ki?!.. Ne diyordu İnce.. “Adam kazanıyor arkadaş, kazanıyor?”..  Erdoğan 21 yıldır iktidarda; kesintisiz de “birinci parti ve liderler düzeyinde açık ara ile önde?”.. 15 Seçim’den 15’ini kazanmış.. Ki oylarını da artırarak.. Peki, CHP’nin tarihsel bu minvalde “tek parti, şeflik ve dipçik döneminin dışında var mı, iktidarı ya da başarısı!.. Yok..”

***

Gelinen nokta?.. Ne altı okun temel ilkeleri, ne parti tüzüğü, ne tarihsel kimlik ve ne de herhangi bir şey; kaldı mı?. Zerre-i miskal yok.. Partiden kaçan kaçana, değişen değişene?. Netice; beş benzemeze döndü tüm değerleri?!… Legal ve illegal tüm örgütlerle iş tuttu?.. Vaatler sıraladı, “hukuka, adalete ve yasalara” uymayan sözler verdi.. Kendi partisinin milletvekili kontenjanlarını bile peşkeş çekti, ama sonuç hüsran!… Yasamayı tüm muhalif desteğe rağmen kaptırdı?!..

***

Şimdi, Cumhurbaşkanlığı seçimi var.. Ki, farkın yüzde 10’lara ulaşacağı konuşuluyor.. Yani, “geliyor gelmekte olan adam sözü, Erdoğan’la kimlik” buldu?… Hal bu iken, diyorum ki; “değişimi de, dönüşümü de, muhalefetten başlatmak lazım.. Başı çekmesi gereken de, CHP olmalıdır?”… İşte hükmü ve kararı, infazı verecek olan da, 28 Mayıs’ta sandığa gidecek olan, “muhalefetin tabanı” olacaktır?”..

***

Net bir mesaj verilmeli.. Girdiğiniz tüm seçimleri kaybeden, sadece oturduğu koltuğu muhafaza etme adına, şekilden şekle giren bir anlayıştan, bir liderler zümresinden, kurtulmak için.. Yerli, milli, Türkiye’nin yarınları için.. İstikrar, istiklal ve istikbal için.. Toplumsal bütünlük ve gelişen bir millet olabilmek için… Ve siyasi iktidara alternatif olan, politika üretebilen bir muhalefetin oluşabilmesi için..

***

Pek tabi ki, Türkiye demokrasisi için.. Partilerin varlığı, CHP’nin de selameti için; Erdoğan’a oy verilmesi gerekir.. Ki bir dahaki seçimde; “kısır muhalefet anlayışından ve varlığından” söz edilmesin.. İktidar da, muhalefet de “illegal yapılardan” medet umma gibi bir gaflet ve delaletin çukuruna düşmesin.. 

***

Malum, seçim sonrası tüm partilerde kurultay var.. Ki bazıları şimdiden ilan ettiler “kurultay kararlarını?”.. Bu da, sizler oy verirken, dikkatinizde bulunsun.. Benden söylemesi…

 ***

DE GİT İŞİNE?…

Neyse, biz değil, dostlar öğrendi.. Ama hala, direnç gösteren, meyil edenler var.. “Sosyal Medya” üzerinden algılarla.. Ya da selfi çekmelerle.. Ziyaretleri, gezileri, iki satırlı bol resimlerle seçimin kazanılmayacağı.. Eğer ki, öyle olsaydı CHP “tüm ittifaklara” rağmen yerlerde, Kılıçdaroğlu da “legal ve illegal” tüm desteklere rağmen, zılgıtı yemiş olmazdı?!.. Ne diyor, İzzet usta gelen siyasilerin selfi çekme önerisine!!.. “De git işine..”

***

Çünkü, seçim sen sahadaysan, sen seçmenle hemhal olmuşsan, dertlerine derman, sevinçlerine de ortak olmuşsan.. Liderin lokomotif misali peşinde yürüyorsan.. Ve sen de, seçmen olarak arkasında yürüyorsan.. Bil ki azim etmede, seçimi kazanmaya en yakını sensin… Her şey sosyal medya değil.. Ama hafife de alınmaz, gözardı hiç edilemez.. Şayet seçim meydanı olarak tek görürsen, o zaman “yürü ense traşını görelim” derler…

***

DİYARBAKIR VEKİLLERİ?..

AK Parti 3, YSP 8, CHP 1.. Seçim sonuçlarına göre, 12 Milletvekili’nin dağılım tablosu böyle.. Seçilen Milletvekilleri henüz “mazbatalarını” almış değiller.. Muhtemelen, Pazartesi günü ya da Salı günü, alacaklar.. Ardından da; Ankara’ya gidip, kayıt yaptıracaklar.. Sonrası yemin.. Haydı hayırlısı diyelim, Diyarbakır için..

***

Ancak, kesin olmamakla birlikte, YSP’nin iki milletvekiliyle alakalı arıza-i bir durumdan söz ediliyor.. İçeriğine pek vakıf değilim.. Ama, kulislerde bir kaç gündür, fısıltı mahiyetli konuşuluyor.. Haklarında açılan dava mı veya aldıkları cezadan kaynaklı; “seçilme haklarının” olmadığı yönünde.. Bile bile bir lades mi; bilemiyorum.. Neyse, önümüzdeki günlerde netleşir..

***

GÜNÜN SÖZÜ?..

Kaypak siyasettir karakterdir “yalanı kendine rehber” etmek


Bu Makale 5099 kere okunmuştur.