ÖLDÜRMEK, ÇÖZÜM OLAMAZ!…

Sokak Köpekleri mevzusu hassas!.. Ve de toplumsal, bir sorun!.. İki gündür konu ediyorum.. Görünen o ki, daha edeceğiz gibi!.. Çünkü mevzuya çok yönlü duygusal bir bakış sergilendiği gibi, toplum kategorize ediliyor!..

***

Hayvan sevgisi ve İnsan Sevgisi. Öyle ki, duygu fırtınası içerisinde boğucu bir anlayışla, sınıflandırır hale geldik!.. İki gündür taraflardan duygu körüklemesiyle, tepkiler alıyorum!.. Vay böyle vay şöyle denilerek!..

***

Öncelikle, duygusallıktan daha aktif gerçekçi olmamız gerekir!.. Toplumsal realite ve hayatın idamesi!.. Sokak köpekleri.. Ya da sokak hayvanları.. Onları bizim birer dostumuz, yarenimiz olarak görmeli ve öyle düşünmeliyiz!

***

Ana kriter, insan sağlığını önceleyen, ama hayvanlarımızı da koruyan, yaşatan, bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var !..  Sokaklar huzurlu, güvenli ve sokak köpeklerimiz de, sağlıklı, olmalı!… Buna kimsenin itirazı olmaz, olamaz da!…

***

Siyasal iktidar bu minvalde adım atıyor!.. “Hayvanları Koruma Kanununda” değişiklik, paketi!.. Dün, detaylı olarak, taslak halinde olan, “değişikliğin” içeriğini buradan aktardım!.. Düzenleme İngiltere modeli bir yasal mevzuatı içeriyor!

***

Sahiplenmeye ağırlık verilecek.. Kampanyalar tertiplenecek.. 30 gün süre sınırlaması var.. Bu zaman dilimi içerisinde, sahiplenilmeyen köpek ise uyutulacak!.. Sahiplenen köpekler ise çip takılacak.. Ki, takibi sağlansın, sahibi gelişi güzel terk etmesin!..

***

Dünkü sohbette de aktardığım gibi, insan sevgisi ve hayvan sevgisi harmanında, çok yönlü toplumsal bir hassasiyet önemsenilmeli!.. Şekillenecek yasada, duygusallık değil, gerçekler ve yaşamın realiteleri, göz önüne alınmalıdır!.. Uzman görüşleri, önemli!..

***

Tabi, Türkiye’nin değer ölçüleriyle, İngiltere’nin bir değil?.. Ki ülkenin genel yasalarının muhtevasına baktığımızda başka ülkelerden alınan yasalar oldu, ama Türkiye insanının yaşam ve kültürel değerleriyle bir imtizaç sağlayamadı!…

***

Netice itibariyle, sokak köpekleri sorunu, tartışılmazdır!.. Ve de bunun ivedilikle çözülmesi gerekiyor.. Görüyorum, bakıyorum konuşulanlara, gündemleştirilenlerin, taraf kategorizesinde öne çıkarılan iki koşul, ağırlıkta!.. Biri uyutma diğeri kısırlaştırma..

***

Bir kere şunu net ifade edeyim!.. Bizim inancımıza, dini değerlerimize, insani, vicdani ve de rahmani ölçülerimiz ile medeniyetimizde; öldürmek yoktur..  Karıncanın bile ezilmemesi gerektiği bir inancın iman edenleri olarak, öldürmek ve katletmek, olmaz olamaz!

***

Böylesi bir iş ve işlem bilelim ki, sirayeti yüksek olur!.. Acımadan, şefkatten, merhametten ırak vahşi bir zalimlik olur.. İlk gün buradan aktardım, en doğru ve insani çözüm “üremelerini durdurma adına kısırlaştırmaya gidilmelidir..” Deriz ya nüfus planlaması!..

***

Sokak hayvanlarıyla birinci muhatap, yerel yönetimlerden!.. Ana sorumluluk onlarda.. Ama gel gör ki, pek de sorumluluk içeren, bir anlayış, yönetim biçimiyle, meseleye baktıkları yok!..

***

Mama mı, aşı mı, barınma mı, kuduzluğu mu, ayrı dert denilip duruluyor?.. Bugün ülkenin bir çok ilinde ve ilçesinde bırakın hayvan hastanesi, sağlık merkezi, derme çatma barınak bile yok!…

***

Hazırlanacak yasal düzenlemede; bu minvalde de sorumluluğun yerine getirilmesine dair, hükümlerin yer alması gerekir!.. Benim gibi yüzlerce okurumun dile getirdiği gibi.. “Hayvan sahiplenme kampanyasının benzeri şeklinde; kısırlaştırma seferberliği ve kampanyası başlatılsın!…

***

Ve bu tüm belediyeler tarafından, birinci vazife olsun!.. Hayvan Sever Dernekleri.. Özel sağlık kuruluşları.. Ve de Valilikler.. Öldürme gibi cinayetten, ırak nüfus planlamasıyla, üremelerini durdurma adına kısırlaştıralım.?! Sokak hayvanının popülasyonunu ancak bu şekilde azaltabiliriz..

***

Öyle inanıyor ve umut ediyorum ki, kendilerini kategorize eden, giderek de politize olan insan sevgisi ile hayvan sevgisini birbiriyle yarıştıranlar da, insani ve medeni moduna gelerek, çözümde hemfikir olurlar?!..

***

Ve o vahim olan, insan mı, hayvan mı kıyaslamasından, imtina ederler!?. İşi bir de siyasi mecrada polemik üretici hale getirenler var.. Aman ha aman!.. İş, senin köpeğin, benim köpeğime evrilirse, içinden çıkılmaz hale gelinir!..

***

ŞU POLİTİZE OLMUŞLUK!?..

Ah ki ah!.. Kadim Diyarbakır’ın en büyük sorunu ve kahredici çilesi.. Hükümetler değişse, yerel yönetimler değişse, oda yönetimleri değişse, seçilmişler de, atanmışlar da, değişse!..

***

Lakin şu politize olmuşluk, ruh hali ve karakteri, bir türlü Diyarbakır'ın yakasından, düşmüyor?.. En sıradan mevzu dahi bu alanın yıkıcı ruhuna, boğdurulur hale geliniyor!..

***

Neyse, fazla söze gerek yok!.. Çok söyledik, çok yazdık, dilimizde tüy bitti.. Arif olan anlar.. Ki hal-i alem orta yerde cereyan ediyor.. Tabi bu sözüm ve serzenişim, herkese!..

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Politize kimliğine sahip olan kibrin yaşam alanı, travma üreticidir!…