ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE GENÇLİĞİMİZ

Tarihi çok eskilere dayanan ve maalesef ülkemizde her geçen gün biraz daha yaygın hale gelerek bu gün tehlikesi çok ciddi boyutlara ulaşan alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, toplumumuzun kanayan bir yarası olarak telafisi çok zor bir merhaleye gelmiştir. Belki hiçbir zaman Sigara, alkol ve uyuşturucu salgını günümüzde olduğu kadar Ülkenin insanını ve özellikle gençlerimizi bu kadar tehdit edici bir boyuta ulaşmamıştır.
Üzülerek söylemek gerekir ki ülkemizde alkol ve uyuşturucu kullanımı lise gençliğine kadar inmiş ve her geçen gün biraz daha yaygınlaşmaktadır. Liseli gençler üzerinde yapılan bir anket çalışmasına göre alkollü içki içen gençlerin içki içme gerekçeleri üzüntü ve problemleri unutmak, arkadaşlarının teklifini reddetmemek, neşeli olmak ve keyif almak, özel günleri kutlamak, stres atmak, tadına bakmak, sevdiği kişiye kavuşamamak, cesaret kazanmak şeklinde sıralanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) nün Türkiye dahil 30 ülkeyi içerisine alan 2005 yılı araştırma raporunda verilen istatistikler bu konunun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Şöyle ki :
Cinayetlerin             % 85’i                         İntihara Teşebbüslerin               % 90’ı
Trafik kazaların       % 75’i                         Mala yönelik suçların              % 77’si
Boşanmaların           % 80’i                        Hırsızlık ve yan kesicilerin        % 71’i
Tutukluların             % 78’si                       Öldürme olaylarının                            % 50’si
Akıl hastalıklarının  % 60’ı  Alkolden kaynaklanmaktadır.
Hiç şüphesiz bu rakamlar bize birçok şeyi anlatmaktadır. Yine bu rakamlar bize tehlikenin boyutunun ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Gerek birey olarak ve gerekse toplumsal olarak ciddi tedbirler almamız ancak tehlikeyi fark ettiğimizde mümkün olabilecektir.
Gerçekten her türlü alkollü içecekler ile afyon, esrar, eroin, kokain, katı, sıvı, toz veya hap gibi her türlü uyuşturucu kullanımları, aile ve toplumları huzursuz etmekte, cinayetler işlenmekte, aileler yıkılmakta, intiharlar artmakta, genç nesiller uyuşturucunun pençesinde can vermektedirler.
Halbuki bizler Müslüman bir toplumuz ve yüce dinimiz İslam insanları felakete sürükleyen bu zararlı maddelerin kullanımını yasaklamış, Şeytanın kötü işi olduğunu ve çok açık bir şekilde kaçınmanın gerekliliğini Maide süresinin 90. ve 91. ayetleri ile şöyle ifade etmiştir
"Ey iman edenler! (aklı gideren) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz şeytan içki ve kumarla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah-ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz"
Kıymetli okurlar!
Bir Milletin, Millet olarak hayatını sürdürebilmesi ve muasır medeniyet seviyesine, hatta onunda üzerine çıkabilmesi; sağduyulu, eğitimli, vatanını seven, kutsal değerlere bağlı, inançlı, bir nesil olarak hayatını sürdürmesi ile mümkün olabilecektir. Bunun için de Millet olarak gençliğimizi, neslimizi iyi yetiştirmemiz, iyi eğitmemiz, sorumluluk bilinci, Allah, Peygamber ve insan sevgisi ile donatmamız vermemiz, onları bedenen, ruhen ve zihnen sağlıklı, fikri ve vicdanı hür, imanlı ve ahlaklı bir nesil olarak yetiştirmemizle ancak mümkün olacaktır.

Bu itibarla ;
İbadetlerini yerine getiren, bilgili, eğitimli, terbiyeli ve ahlaklı, bedenen ve ruhen sağlıklı, sorumluluk bilinci olan, kötü insanların telkinlerine kapılmayan, çalışkan, dürüst vatanını ve ülkesinin insanlarını seven mukaddes değerlere bağlı, bir nesil yetiştirmeyi yüce yaratıcımızdan niyaz ediyorum.