SGK – İLAÇLAR- ECZANELER

Eczacılar meslek hayatlarının en kötü dönemlerini yaşıyor, meslek saygınlığını kaybetti kaybedecek. Her geçen yeni güncellemelere gidiliyor

Tekno hayat ile birlikte koşullar ve usulsüzlükler azalsa da enflasyon ile birlikte bir yığın yeni sorun belirdi.

Stok da olmayan ilaçlar hem hastalar açısından sorun, hem eczaneler hem ecza depoları için sorun.

Son dönemlerde olmayan ilaçların sebebi Euro kuru, örneğin A firması bir kutu ilaca 10 Euro istiyor Türk parasına çevrilince meblağ bizim için yüksek oluyor Sgk üstüne iskonto istiyor,

firmalar ve devlet karşı karşıya tatsızlık yaşıyor ceremesini de ecza depoları ve eczaneler çekiyor.

İlaçlarda Euro kurunun sabitlenmesi hem hastalar hem de eczacılar için elzem.

Hemen hemen her kalem ilaç da yokluk sıkıntısı uzun süredir devam ediyor tansiyon, pediatri ilaçları, Parkinson ilaçları, alerji ilaçları vs. ayrıca ilaç noktasında da yine diğer Avrupa ülkelerinin pazarı haline gelmişiz haberimiz yok.

Paramızın Euro karşısında değeri düştüğünden diğer ülkeler ilaç teminini bizim üzerimizden sağlıyorlar.

Parasını ödeyerek aldığımız yabancı menşeli ilaçlar Türkiye’den Ortadoğu ülkelerine kaçakçılık yoluyla dağıtılıyor.

Muadil ilaçlar tercih edildiğinde bir süre sonra o ilaçların da stoku bitiyor.

Geçtiğimiz hafta 81 kalem ilaç daha Sgk ödeme kapsamına girdi. Kanser, diyabet, antibiyotik, epilepsi-migren, Ms, obezite, hipertansiyon ve alerji ilaçları.

Şubat ayında da 3 kalem ilaç daha eklenmişti. Sma hastalarının uzun zaman beklenen ilaçları da 2023 de Sgk kapsamına girdi ama meblağı yüksek ve tedavi de daha iyi sonuç alınan ilaç olmadığından çok memnun edici olmasa da en azından bir adımdı.

Ödenmeyen kanser ilaçları hâlâ büyük bir problem. Güneşten korunmaya yönelik ilaçlar, adrenal yetmezlik tedavisinde kullanılan ilaçlar, birtakım kalp ilaçları, kadın doğum alanındaki aşılama ilaçları çok büyük sıkıntı firma ve depo arasında ki anlaşmazlıklardan dolayı

devlet ilacın kendisine düşen yüzdesini karşılasa bile prosedürler gereksiz kağıt ve bürokrasi git gel, had safhada olduğundan vatandaş çoğu zaman lanet getirip, devletin ödemesini yaptığı ilacı bile desteksiz kendi almak zorunda kalıyor.

Raporla alınan ilaçlarda da olası problemde sıkıntıyı eczacı çekiyor. Sgk bilgisayar programı olan Medulla da eksiklikler mevcut.

Özellikle raporla alınan ilaçlarda kontrol mekanizması görevinin doktor veya eczacıya düşmemesi lazım

olası bir yanlışta Sgk, cezayı eczacıya kesiyor. Oysaki bu sistemin kontrol noktası bilgisayar programı olmalıydı.

Eczacılık sisteminde iskonto baremleri mevcut, eczanelerin aylık cirolarına göre Sgk indirim alıyor, daha fazla iş yapan eczaneden ( az iş yapana göre) daha fazla iskonto talep ediyor.

Bir de üstüne eczanelerin Sgk dan aldığı hizmet bedelinden meblağ olarak düşüm yapıyor.

Bu sistem de eczacıları neredeyse çalışmamaya, kotasını doldurduktan sonra hastaya ilaç satmaya gönüllü olmamaya itiyor.

Yeni düzenlemelerle ikinci yani yardımcı eczacı çalıştırmak zorunlu kılındı. Koşullar böyle iken hiçbir eczacı kazancını paylaşmak istemiyor.

Bilgi aldığım tüm eczacıların buluştuğu ortak bir nokta vardı hepsi Sgk’nın hasta, depo ya da eczacı dan yana olmadığını

sözleşme maddelerine tamamen kendi cephesinden bakarak ültimatomla yapıldığını dile getiriyor.

Devlet’in ödemesi gereken ilaç bedellerini zorlaştırmak için prosedürleri arttırdığı söyleniyor.

Sgk daki gelişmelerin en güzeli artık her kafasına esenin bir diploma kiralayarak eczane açamaması.

Eskiden köşe yazarları ülke sorunlarını kaleme alınca hükümet yetkilileri veya ilgili bakanlık yazılıp çizilenleri kaale alır ona göre hareket ederlermiş.

Şimdilerde ha yaz ha yaz – (zazaca tabirle) ha vaj ha vaj