"Kurtlar Vadisi Diyarbakır"

Kurtlar Vadisi ismini herkes biliyor. Start TV'de yayınlanan güzel ve sürükleyici bir filmin ismi. Bu film Türkiye'deki derin ilişkileri ortaya koyuyor. Kimin ve kimlerin Türkiye üzerinde neler yaptığı veya neler çevirdiğini konu edinen güzel bir dizi. Yanı sürükleyici olduğu gibi insanların kafasında soru işaretleri bırakan konular ele alınıyor. Bunun konumuzla ne alakası var diye sorabilirsiniz. Aslın çok var. Diyarbakırspor'la ilişkilendirildiği zaman bir birine çok benzer konuları görüyor ve yaşıyoruz. Diyarbakırspor üzerinden farklı kimliklere sahip olan isimlerin hesaplarını görmek mümkün. Yani Diyarbakırspor'da da çok derin ilişkiler ve hesaplar var. Bu nedenle Diyarbakırspor'un derininde neler olduğunu ve nelerin yaşandığını görmek lazım.
Diyarbakırspor'un bu derin yapılanmasının çok farklı meziyetleri var. Bunlar güçlü insanların kulübe gelmemesi adına büyük bir çalışma yapıyor. Geçmişten bu yana kadar da bu çalışmalar oldu, bugün de devam ediyor. Diyarbakırspor'un şirketleşip kendi ayakları üzerinde durması için girişimde bulunan bazı başkan adaylarının önü tıkandı. Kulübe para veren ve kaynak yaratma çabası içinde olanlar Diyarbakırspor'dan uzaklaştırıldı. Güçlü ve kudretli olanlara da çirkin yakıştırmalar yapıldı. Bu takıma ciddi bir şekilde sahiplenenlerin önü hep kesildi. Bu tür yapılanmaların önüne geçilmesi için de taraftarlar, yerel basın sözde spor yorumcuları ve spor taban birliklerinin üyeleri kullanıldı. Hatta kimlik siyaseti yapıldı. Bu siyaset hala yapılmaya devam ediliyor. Bu tür çalışmalar genellikle yönetime ismi geçen insanların ortaya çıkmasıyla belirginleşiyor. Diyarbakırspor'u tekeline almak isteyenler, bir şekilde bunların önüne geçmeyi başarıyor. Bu tabloda Diyarbakırspor da çok derin ve kirli ilişkilerin olduğunu gösteriyor.
Diyarbakırspor'la derin ilişikleri olanların ne bu kentte ne de bu takıma bir faydası olmadığını  belirtmek gerekir. Çünkü bunların kirli siyaseti ‘yapmak değil’,’yıkmak’ üzerine kurulmuş. Gelen yönetimleri onlar belirliyor ve kulübe zarar veren insanları görev başına getiriyorlar Geçmişten bu yana  birkaç niyetli insanın dışında hep öyle oldu. Bu derin ilişkilerin başrolündekiler daha aktif olmak adına yeni dernekler kurarak taraftarları ve kentteki vatandaşları yanlış yönlendirirler. Kimlik siyasetiyle de amaçlarına ulaşmayı başarırlar.
Ancak kimlik siyasetiyle insanların bir araya gelmesi de engellenir. Bu siyasetin arkasına sığınanlar ancak bu toplumda bazılarını etkisi altına aldıklarını unutmamalıdırlar.
Çünkü gelişmiş toplumlarda sporda kimlik siyaseti olmaz. Bu bilinç maalesef bizim toplumda daha yer edinemedi. Ancak yanı başımızdaki kulüplerin başında olanların bu bölgenin insanını unutmamak lazım. Eğer bu mantık olsaydı, Gaziantepspor, Adanaspor ve Fenerbahçe kulüp başkanları bu bölgenin insanları olmazdı. Demek ki bu siyaset bur da oluyormuş. Ama bu derin ilişkiler içinde olanlara şunu söylemek istiyorum, sporun dili, dini, ırkı ve rengi yoktur. Hizmet kapısını çalmak isteyenlere kapılar sonuna kadar açılmalıdır. Bu anlamda sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum;
Kim Diyarbakırspor'u el açmaktan kurtaracaksa gelsin bu takıma sahip çıksın ve kurumsallaştırsın.