KOÇ VE ARSLAN NEREDEN KOŞUYOR?

Sevgili okurlar..

Fikri takip noktasında, dünkü yazımızın son bölümünde şu paylaşımı yapmıştık...

Bölgemizde ve ilimizde HDP’li belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine atanan kayyımların, bir kesiminin “icraatlarıyla” alakalı, ahalinin tepki gösterip, mustarip olduğu önemli bazı noktaları dile getireceğimizi söylemiştik..

Belediyelerde “çark neden bildik” dönüyor, sorgulamasıyla kapsamlı bir hasbıhalimizi, bugün yapacağımızı duyurmuştuk...

Ki Büyükşehir Belediyesiyle alakalı, dün kısmi olarak, konuşmuştuk..

***

Söze, önce Kayapınar Kaymakamı ve aynı zamanda İlçenin kayyımı olan Ünal Koç’tan başlayalım...

Malum Koç, İçişleri Bakanlığı tarafından “kararname dışı” ani bir kararla, bulunduğu görevden alındı...

Giresun’un Bulancak ilçesine “kaymakam” olarak atandı...

Gidişi “tenzil-i rütbe..”

Bize göre Koç’un görevden alınması “sıradan, olabilir” bir durum değildir...

Bunun “perde arkası” olmalı... Ki vardır da...

Ki biz, 2 yıldan bu yana Ünal Koç’un “olumsuzluklar zincirini” oluşturan, icraatlarını kaleme aldık...

“Görevini kötüye kullanarak, resmi evrakta tahrifat yaptığını” bu işlemle, o bölgedeki arsa mafyası hakkında yapılan şikâyetleri göz ardı ettiğini dile getirdik..

O kirli girişimleri de haklı çıkararak, suç işleyenleri devletin gücünü kullanıp aklamaya çalıştığını da, belgeleriyle deşifre ederek, yazmıştık.

Nitekim, 18 Haziran 2021 tarihli SÖZ Gazetesinde kapsamlı bir şekilde kale almıştım..

 “HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İÇ SORUNUMUZDUR (II)” başlıklı yazımız, hala hafızalarda taze...

Şöyle demiştik;

İçişleri Bakanı olarak atadığınız bazı kayyımların uygulamaları, antidemokratik hukuk dışı işlemleri kamuoyunun gözünden kaçmamaktadır...

Bir örnek vermek gerekirse, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinin Kaymakamı Ünal Koç...

Kendileri çok serbest, çok rahat, hukuk dışı işlemlerde, adeta suç işlemekten kendini alamıyor?

Resmi evrakta çekinmeden tahrifat yapıyor..

Mağduru daha fazla mağdur ediyor..

Ne yazık ki, zalimi de destekleyerek daha bir zalim yapıyor!

Bu mahiyette çok önemli bir evrakta tahrifat yapmıştır...

Defalarca yapılan şikâyetlere rağmen gerek İl Valiliği ve gerekse Bakanlığınız bugüne kadar bu Kaymakam hakkında herhangi bir işlem yapmamıştır.

Bu bizi gerçekten düşündürüyor.

* * *

Bakınız Sayın Kaymakam’ın tahrifat yaptığı belgeye.

“19.11.2020, Karar Sayısı: 7…

Bahse konu taşınmaz ile ilgili olarak konunun incelenmesi için görevlendirilen soruşturmaların taşınmaz mahallinde yaptıkları inceleme ve soruşturmaya ilişkin dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

Mütecavizler 1395 ada ve 2 nolu arsa vasıflı parseline krokide B2 olarak gösterilen 49,93 metrekare alan ile C1 olarak gösterilen 1.132,77 metrekarelik alana A.C ve oğlu Ş.C tarafından toplam 1.271,96 metrekarelik alana tecavüz ve müdahalenin olduğu, mütecaviz olarak gösterilen Ö.F.’nin herhangi bir işgalinin olmadığı dava konusu yerin ölçülmesi ile tespit edilmiştir.

3091 sayılı taşınmaz mal zilyetliğine yapılan tecavüzlerin önlenmesi hakkında kanunun uygulanma şekil ve esaslarına dair yönetmeliğin 21. Maddesinde yetkililerin tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde idari makama başvuruda bulunmaları gerekir.

Ancak tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren 1 yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz.”

Sayın Kaymakam, şikâyetçi arsa sahibinin talebini reddetmiş.

Açık ve net olarak hak ihlaline imza atmış, hem de uyduruk gerekçe ile şikâyetçinin talebini reddetmiştir.

Tüm bunlara rağmen diyoruz ki Kaymakamlık gibi izzetli, şerefli bir makamda onurlu görevini kötüye kullanmıştır.

Ve sahte bir evraka imza atmıştır.

Haklıyı haksız, haksızı da haklı olarak göstermiştir.

Ne yazık ki hala da o mal sahibi mağdur ve mütecaviz insan da daha fazlasıyla o arsasını rahatlıkla kötü yollarla kullanmaktadır.”

* * *

Sevgili okurlar.

Bu yazıyı 10 ay önce yazmıştık...

Ve bu yazıyı İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya ithafen kaleme almıştık...

Öyle inanıyor ve düşünüyoruz ki, bu dosya Koç’u deşifre etti...

Geç de olsa, hak tecelli etti..

İçişleri Bakanlığı harekete geçerek Koç’u görevden aldı...

Tabi sadece bu olay için değil...

Koç’un “keyfemayeşa” öylesine yasadışı uygulamaları var ki, hangisini sayalım...

Say say bitmez..

Hem de köşemiz buna müsait değildir.

***

Dünkü yazımızın son bölümünde, Büyükşehir ve Kayapınar İlçe belediyelerinin dışında, kırsaldaki “bazı ilçe kaymakamlarının da aynı tarzda devletin kanunlarını hiçe sayıp, keyfiliğe yönelik icraatlarda bulunduğuna dikkat çekmiştik.

HDP Belediyelerinin kalıntılarıyla işbirliği içinde olup, onların yaptıklarına toz kondurmayacak kadar rahatlık içerisinde faaliyet gösteren belediye yönetimleri var...

Keza aynı o minvalde Eğil ilçesinin Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili İdris Arslan…

Koç’tan geri kalır yanı yok..

9 Eylül 2020’de bir köy muhtarının organizeli bir şekilde vatandaşların çalışma hürriyetini elinden alarak bir grup köylüyle beraber yol kesmelerine ilişkin, halk deyimiyle “eşkıyalıklarını” kaleme almıştık.

Kaymakam, kameraların önünde yaşananları, basının da takip ettiği olayı, hiçe sayarak “muhtar görevini yapmıştır” libası giydirdi...

Keyfiliğin bu kadarı da “pes” dedirten bir olay...

Bu garabetli hadiseyi  resim ve görüntüleriyle kamuoyuyla paylaşmıştık..

Oysaki o muhtar ve o ekip, hala da adli makamlarda sorgulanıyor..

Ne var ki Kaymakam Arslan, onlar hakkında herhangi bir işlem yapmadı..

“Suçlu ve şüpheli” olarak görmedi..

Haklı olarak gördü...

Vahim şekilde haklarında “aklama yazısını” bile kaleme aldı....

Biz bunu da 21 Nisan 2021 tarihinde kaleme aldık...

“RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK VE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK” başlığı altında...

“Bölgede önemli noktada bulunan devletin önemli koltuklarını ihraz eden bazı yetkili ve etkili şahsiyetlerin kirli olayları himaye edercesine birilerine göz kırparak skandal mahiyetinde “görevini kötüye kullanmak” suretiyle suçluları himaye etme hali söz konusu olmaktadır.

Nitekim Diyarbakır’ın Eğil ilçesinin Kaymakamı İdris Arslan’ın da tıpkı Çüngüş olayı gibi hatta daha da önemli bir skandala imza attığını söyleyebiliriz...

Şöyle ki.

Görevini kötüye kullanmıştır.

Suçluyu saklamıştır, savunmaya geçmiştir.

Ve adeta vatandaşın çalışma hürriyetini elinden alıp tehdit, şantaj ve yol kesen Eğil ilçesi Bahşilar Köyü Muhtarı Semih Memiş’in suçunu örtbas etmiş.

Hem de “resmi evrakın üzerinde tahrifat yaparak” suçluları koruma altına almıştır.

Görevini açıkça kötüye kullanan Kaymakam İdris Arslan, resmen “skandal kaymakam” olarak medyaya konu oldu.

Hele hele aynı skandala göz yuman Diyarbakır İl Valiliğine ne diyeceksiniz?

Bize göre o da apayrı bir garabet.

Yahu Allah aşkına!

Adam bir grup köylüyü yanına alıyor, hem de beline bağladığı silahı teşhir ederek vatandaşın çalışma hürriyetini elinden alıyor...

Devletin yolunu kesiyor...

İstihdam yaratan şirketin elemanlarını işlerinden alıkoyup geri çeviriyor.

Ve bu derebeylik, bu eşkıyavari girişim basının kameralarına yansımasına rağmen...

Bariz şekilde işleyen bir feodal yapı...

Köy muhtarının suç teşkil eden feodal yapıya dayalı saldırganlığı, AK Partinin Eğil’e atadığı kaymakam tarafından göz ardı ediliyor...

Skandala imza atarak, bu eylemleri “muhtarın görevleri” arasında sayıp, imzalıyor...

Ve bunu yaparken de resmi evrakta tahrifat yapıyor.

Ve hala da yerinde oturuyor.

Buna gülelim mi ağlayalım mı?”

Bugünkü sohbetimizi burada sonlandıralım.

Ancak şunu da kaydetmeden geçmek istemiyorum.

İçişleri Bakanı Sayın Soylu’yu takdir ediyoruz, tebrik ediyoruz.

Geç de olsa bazı önemli meselelere vakıf oluyor...

Kararını da yerli yerinde veriyor.

En derin saygı ve sevgilerimle.